Gazeteci İsmail Saymaz, Erzincan'da, Çöpler Altın Madeni'nde yaşanan göçüğün ardından gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Jeoteknik Mühendisi Ali Rıza Kalender ile mühendis Mehmet Türk’ün ifadelerini bugünkü köşesine taşıdı. Buna göre Kalender, ifadesinde, radarın üç gün önce uyarı verdiğini belirterek "11 Şubat - 13 Şubat arasında radarı kontrol ettim. 20 milimetre ile 40 milimetre arası günlük hareket tespit ettik. Bu, Anagold’un Tetikleyici Eylem Planı’nda normal uyarı seviyesindedir" dedi.

İliç'teki maden faciası: "Radar üç gün önce uyarı verdi"
Fotoğraf: AA

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni'nde yığın liç maden alanının çökmesi sonucu kaybolan 9 işçiye ulaşmak için başlatılan arama çalışmaları sürerken kusurlar ve ihmaller ortaya çıkmaya devam ediyor.

Gazeteci İsmail Saymaz, "Gerekli iki radarı ve iki robotik cihazı almamışlar" başlıklı yazısında maden ocağında görevli olan 2 mühendisin ifadelerini aktardı.

Görevi toprak kaymasının meydana geldiği yığma liç sahasını radar sistemiyle gözetlemek olan Kalender ifadesinde felaket öncesi yaşananları tek tek anlattı.

Saymaz'ın aktardığına göre, Kalender, ifadesinde, facianın yaşandığı gün saat 11.00’de liç bölgesine geçerek çatlak ve yarıklarda yaptıkların incelemeleirn ardından çalışmaların durdurulmasını istediklerini ve sahaya kimsenin girmemesi konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi.

İfadesinde, çatlaklar hakkında şirket temsilcisi İan Ronald Guille’e saat 12 sıralarında durumu anlatan bir e-mail gönderdiğini söyleyen Kalender, "E-mailde hareket hızı artışını, operasyonların durdurulmasını, çatlaklarının çimento ile kapatılmasını söyledim" dedi.

Kalender, e-mailden kısa süre sonra "siyanürü kesin" şeklinde talimat verdiğini belirterek saat 13.30’da tekrar sahaya gittiklerini ifade etti.

"Gözle görülür açıklıklar gördük. Saat 14.28’de toprak kayması haberini aldık" diyen Kalender'in ifadesinin aktarıldığı yazının devamı şöyle:

"Sorguda Kalender’e şu soru soruldu: "Dokuz kişinin göçük altında kalmasında kimin kabahati var? Bu düzeltilebilir veya engellenebilir miydi? Sahadan personellerin çekilmesi hususu uygulandıysa nasıl dokuz kişi göçük altında kaldı?"

Kalender, alanda 2010’dan beri yığma işlemi yapıldığını ifade etti. Bölgede membran (zemine serilen geçirimsiz malzeme) çalışması yapıldığını anlatan Kalender, şöyle dedi: "Burası yapılmış olsaydı yığın liçi güney duvarına yaslanacaktı ve ön tarafa eğilmeyecekti. Olsa bile bu kadar büyük çaplı olmayacaktı."

RADAR YIĞINI NET GÖRMÜYOR

Kalender, radarın üç gün önce uyarı verdiğini belirterek şunları söyledi: "Evet, radar uyarı vermiştir. 11 Şubat - 13 Şubat arasında radarı kontrol ettim. 20 milimetre ile 40 milimetre arası günlük hareket tespit ettik. Bu, Anagold’un Tetikleyici Eylem Planı’nda normal uyarı seviyesindedir."

Kalender, yığın liçinin madenin doğusu kısmında yer aldığını, radarın bu bölgeyi net olarak görmediğini ifade etti.

Kalender: "Doğu bölgesini radar net görmemektedir. Robotik Total Station cihazı alınmasıyla ilgili bütçe talebinde bulunduk. Bu cihaz olmuş olsaydı bölge daha detaylı incelenebilirdi. Önceden haberimiz olabilirdi."

DÖRT CİHAZI ALMADILAR

Kalender, geçen yıl kasım- aralık ayında Neil Bar adlı firmanın jeoteknik çalışmaları denetlediğini belirterek, şunları söyledi: "Neil Bar eksikliklerle ilgili rapor sunmuştur. Raporda 2024 için iki radar ve iki Robotik Station Cihazı önermiştir."

Kalender’e "Neden maden sahası boşaltılmadı?" diye soruldu. Kalender, saat 11’de sözlü uyarı yapıp saat 12’de herkese e-mail gönderdiğini söyledi.

ALTI YIL ÖNCE DE HEYELAN OLMUŞ

Kalender, sevk edildiği İliç Sulh Ceza Hakimliği’nde 2018’de yığın liç bölgesinde heyelan yaşandığını vurguladı. Kalender, olay günü sahada kuzeye doğru hareket gördüğünü anlatarak, şöyle dedi: "Radarı kontrol ettiğinde kritik seviyeyi geçen hareket gördüm. Artık boşluğun doldurularak, çatlakların giderilemeyeceğini ve bölgede çalışmanın tehlikeli olduğunu belirledim. E-mail yazdım."

Kalender, saat 13.30’da sahaya son kez giderek, kontrol etmek istediğini söyledi. Kalender: "Ben 50 santimetrelik çökme fark ettim. Çok tehlikeli olduğunu anladım. Derhal tahliye edilmesini söyleyerek, ofise döndüm. Olaydan 15 dakika önce ayrıldık."

Avukatı Arda Kaan Aytekin de şirketin kusurlu olduğunu ifade ederek, "İhmal şirketin cihazları temin etmemesinden kaynaklanmaktadır" dedi."