Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un atadığı yeni Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont bu hafta Ankara’daki görevine başlayacak. Dumont son üç senedir Macron’un Avrupa ve Türkiye ile ilişkilerden sorumlu danışmanı olarak görev yapıyordu.

İlişkilerde yeni dönem: Macron’un danışmanı Türkiye'deki görevine başlıyor
Fotoğraf: Depophotos

2019-2021 yılları arasında önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de sınır ötesi operasyonu, sonraysa Doğu Akdeniz’deki hareketlilik nedeniyle önemli gerginliklere sahne olan Ankara-Paris ilişkileri, son dönemde karşılıklı atılan adımlar ve Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile bağları yeniden canlandırma arayışları ile normalleşme sürecine girdi.  

Türkiye’de seçimlerin sonlanmasının ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma niyetini gündeme getirmesi, Ankara’nın hem Brüksel hem de Paris ve Berlin gibi AB’nin önde gelen başkentleriyle daha yoğun bir süreci başlatacağının işareti olarak görülüyor.  

Bu kritik dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ankara’da görev süresi dolan Hervé Magro yerine 2020’den yana Elysée Sarayı’nda Avrupa ve Türkiye’den sorumlu danışman olarak görev yapan Isabelle Dumont’u Mayıs ayında Türkiye Büyükelçisi olarak atadı.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Dumont, bu hafta içerisinde Ankara’ya varacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sunduktan sonra resmi görevine başlayacak.  

İLİŞKİLERDE HANGİ KONULAR ÖN PLANDA OLACAK?

AB’nin dış politika ve güvenlik yüksek temsilcisi Josep Borrell’in ileriki dönemde AB’ye sunacağı Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine ilişkin rapor ileriki dönemde oluşturulacak işbirliğinin zeminini oluşturacak. Ancak diplomatik kaynaklar, Türkiye’de insan hakları ve demokratikleşme konusundaki gerilemenin seçim sonrası süreçte de devam etmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması gibi nedenlerden dolayı yeni işbirliği çerçevesinin tam üyelik perspektifini içermesinin beklenmediğini kaydediyorlar.  

Bu kapsamda, Fransa’nın önem verdiği konular arasında ise 2019-2020 döneminde yaşanan türden yeni bir Doğu Akdeniz bunalımının tekrar etmemesi.

Macron’un Erdoğan ile NATO Zirvesi sırasında yaptığı görüşme sırasında konuyu gündeme getirdiği ve hatta Kıbrıs sorununun çözümü için Paris’in devreye girebileceği önerisini dile getirdiği kaydediliyor.  

Erdoğan’ın Kıbrıs sorununun çözümü açısından geçen döneme oranla daha yumuşak mesajlar vermesi hem Paris hem de diğer AB başkentlerinde dikkat çeken bir gelişme olarak görülüyor.  

UKRAYNA, KARABAĞ, SURİYE VE LİBYA

Fransa ile Türkiye arasında ileriki dönemde yapılacak temaslar, her iki ülkenin de çıkarı ve ilgisinin bulunduğu çatışma içeren bölgelerdeki gelişmeleri de kapsayacak. Bu konuların başında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ve küresel etkileri geliyor.  

Diplomatik kaynaklar, iki ülkenin politikalarının genel anlamıyla uyumlu olduğunu, özellikle Ankara’nın tahıl koridorunun yeniden uzatılması için yaptığı girişimlerin Paris tarafından da olumlu karşılandığını kaydediyorlar. Bu süreçte Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini daha fazla geciktirmemesi, Litvanya’da varılan uzlaşı kapsamında Ekim ayından itibaren gerekli onay sürecini başlatması Fransa’nın beklentileri arasında.  

Fransa ve Türkiye arasında görüş ayrılıklarının yoğun olduğu çatışmalı alanlar ise Dağlık Karabağ, Suriye ve Libya olarak sıralanıyor. Türkiye, Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan son gerilimde tamamen Bakü’nün yanında yer alırken Fransa ve AB, Bakü’ye bölgede insani sorun yaratabilecek adımlardan uzak durma çağrısında bulundu. Fransa, Türkiye’den Bakü ile Erivan arasında kapsamlı bir barış antlaşması sağlanması için Azerbaycan üzerindeki etkisini kullanmasını istiyor.