Ortadoğu’da ‘normalleşme’ girişimleri sürerken Suriye’nin 19 Mayıs’ta Arap Ligi’ne dönüşü tartışılıyor. Bu dönüşün ülke içinde ve dışında yansımaları olacak. Normalleşmenin Rusya ve Çin için bir zafer olduğunu söyleyen Alghool’a göre; Körfez, en uygun çözümün Şam ile ilişkileri yeniden tesis etmek olacağını anladı.

İlişkilere reset
İran Cumhurbaşkanı Reisi, dün iki günlük ziyaret kapsamında Şam’a giderek Esad’la görüştü. (Fotoğraflar: AA)

Yaren ÇOLAK

Arap ülkeleri birbiri ardına Suriye ile ilişkileri normalleştiriyor. Şam’la yıkılan köprülerin yeniden inşa edildiği dönemde başlıca gündem ise Suriye’nin Arap Ligi’ndeki koltuğunun iadesi. Herkes Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 19 Mayıs’ta Riyad’da yapılacak Arap Birliği zirvesine davet edilip edilmeyeceği sorusunun yanıtını beklerken Ürdün’de yapılan Arap devletleri toplantısında yeşil ışık yakıldı.

Ortadoğu'daki hızlı trafik devam ederken toplantının hemen ardından İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek üzere Şam'a gitti. 2011'den bu yana İran'dan Suriye'ye cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk resmi ziyaret olma özelliği taşıyan Reisi’nin iki günlük gezisi bugün de devam edecek.

Şam ile normalleşme, Arap Ligi’ndeki boş koltuk ve artan ABD-Çin rekabetinde değişen dengeleri Ortadoğu uzmanı Suriyeli gazeteci Fatima Alghool değerlendirdi. 

Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşünün bölge siyasetine nasıl bir etkisi olacak?
Suriye bir sonraki Arap Birliği toplantısına katılsın ya da katılmasın, neredeyse tüm ülkeler Şam ile ilişkilerini yeniden dizayn ediyor. Bu süreçte ülkeler Suriye hükümetini meşru bir taraf olarak kabul edecek. Ancak Arap Ligi toplantısı Suriye'ye daha fazla güç verecektir.

Ortadoğu uzmanı Fatima Alghool

RUSYA VE ÇİN’İN ZAFERİ

Bölgede peş peşe yaşanan normalleşme adımları dengeleri nasıl değiştirecek?
Normalleşme adımları tüm bölgeyi etkileyecektir, çünkü son on yılda istikrarsız bir duruma yol açan agresif bir çatışmaya tanık olduk. Aslında her ülkenin bu yönde bir hedefi var. Örneğin, Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu var ve bu vizyonun gerçekleşmesi için istikrar ve barışa ihtiyacı var, sonuç olarak Riyad'ın bölgeyi sakinleştirmeye çalıştığını görüyoruz. BAE'nin de aynı şekilde vizyonu ve planları var, bunları gerçekleştirmek istiyor. Bir diğer önemli husus, Suriye ile normalleşme Rusya ve Çin için bir zafer olarak görünüyor. Çünkü her ikisi de Suriye'deki savaşta Şam hükümetini destekliyor, bu da Amerika'nın Ortadoğu bölgesindeki varlığını etkileyebilir.

 Bu adımların şimdi atılıyor olmasının nedeni ne?
On yıllık savaşın ardından Esad hükümetini devirmek isteyen Arap ülkeleri, onu devirme çabalarının faydasız hale geldiğini ve bu aşamada Esad ile normalleşmenin ve ilişkileri yeniden tesis etmenin en uygun çözüm olduğunu anladılar. Özellikle Körfez ülkeleri, Esad'la ilişkileri sıfırlamak istiyor. Bölgedeki sorunlar. Bunun en belirgin örneği, bu iki güç arasındaki çatışmanın Ortadoğu'daki en büyük ve en şiddetli çatışma olduğu bir dönemde Suudi-İran anlaşmasıdır.

ABD’NİN ZAYIFLAYAN GÜCÜ

Arap ülkeleri dışında yaşananların arka planında yer alan aktörler kim?
Arap ülkelerinin, özellikle Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinden sonra, stratejik bir ortak olarak ABD'ye olan güvenlerini kaybetmeleri ve Amerika'nın bölgeye olan ilgisinin azalması, ülkeleri Doğu ve Batı arasındaki bölgesel ortaklıkları çeşitlendirmeye dayalı yeni bir yaklaşım benimsemeye itti. Bu durum, Rusya-Ukrayna savaşı ve Arap ülkelerinin, özellikle de petrol üretiminin azaltılması konusunda Rusya ile işbirliği yapan Suudi Arabistan Krallığı'nın bu savaşa karşı aldığı tutum sırasında açıkça ortaya çıktı.

Bölgedeki bu gelişmeler, özellikle Çin ve Rusya'nın rolü ışığında, Biden yönetiminin böyle bir ilgisinin olmamasına rağmen bu ülkelerin bölgeye olan ilgisini göstermekte. Bununla birlikte, bunun çok kutuplu bir dünyanın yeni bir aşamasının başlangıcı olduğunu söyleyen bazı analizler var. Ben bu önermeye katılmıyorum çünkü ABD yönetimlerinin Ortadoğu ile ilişkileri farklıdır ve Biden'ın politikası bölgeye müdahale etmeyen bir yaklaşım benimsemişse, bu ABD'nin küresel koltuğunu kaybettiği anlamına gelmez. Ayrıca gelecek yıl ABD seçimleri olacak ve muhtemelen farklı bir yaklaşıma sahip olabilecek başka bir ABD başkanı gelecek.

***

Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian

İkili ilişkiler güçlensin talebi

Şam yönetiminin dışarıda attığı adımların içerideki etkisini yorumlayan Suriyeli Gazeteci Sarkis Kassarjian "Halkın derdi yoksulluk" diyor. Ancak Esad yönetiminin adımlarının ülkede bir zafer gibi anlatıldığını kaydeden Kassarjian, bunun da pozitif bir atmosfer yarattığınız göz ardı edilemeyeceğini vurguluyor. Suriyelilerin de Arap Birliği’ne dönmek istediklerini belirten Kassarjian, asıl beklentinin ise Arap ülkeleriyle ilişkilerin iyileştirilmesi olduğunu söylüyor. Kassarjian sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bir örnek vermek istersem sokakta bir vatandaşa işte Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmesi mi daha iyi olur yoksa Suudi Arabistan’la normalleşmesi mi diye sorarsanız; ‘Suudi Arabistan’la normalleşmesi’ diyecek.”