İmam hatibe çevrilen İstanbul’daki İsmail Tarman Ortaokulu velileri, okulun normal bir ortaokul olarak devam etmesine ilişkin yargı kararına uyulmasını talep etti. Veliler, “Okulumuzu istiyoruz” açıklaması yaptı.

İmam hatip uğruna mahkeme kararı tanınmıyor

HABER MERKEZİ

Yeni eğitim öğretim yılı başlarken İstanbul’da imam hatip ortaokuluna dönüştürülen İsmail Tarman Ortaokulu’nun ‘normal ortaokul’ olarak yeniden açılması isteyen veliler ile Konaklar Mahallesi sakinleri, basın açıklaması yaptı. 

İsmail Tarman Ortaokulu Velileri ile Konaklar Mahallesi Sakinleri’nin ortak düzenlediği basın açıklamasında, okulun kapatılmasına ilişkin yasal karar bulunmadığının altı çizildi. Veliler, okulun normal bir ortaokul olarak devam etmesine ilişkin yargının verdiği kararların uygulanmadığını da hatırlattı.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Biz bu 7 yılda 4 kez mahkemelerce de kabul edilen haksızlığın, yanlışlığın, isabetsizliğin giderilmesi için uğraşırken dünya, eğitimde ileriye gitti. MEB politikaları ve uygulamaları ile ülkenin en fazla dava açılan kurumu. 2000’den sonra MEB’e açılan dava sayısı yüzde 313 arttı. 2003’te MEB aleyhine sadece 3 bin 509 dava açılmışken, 2015’te bu sayı 11 bin 10’a ulaştı. MEB bu davaların yüzde 50’sini kaybetti. MEB toplumun birçok kesimiyle kavgalı. Öğrencisinden, öğretmenine, velisinden, mahallelisine, idarecisinden personeline kadar kurumun birçok bileşeni ve muhatabı Milli Eğitim Bakanlığı ile davalı. İsmail Tarman Ortaokulu kapatılmamıştır, kapatılmasına ilişkin hiçbir yasal karar bulunmamaktadır. Mahkemelerce, İsmail Tarman Ortaokulu’nun eskiden olduğu gibi normal ortaokul olarak devamına karar verilmiştir. İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılması ile ilgili bir karar var mı? Varsa bu karar nerede ve kararda kimin imzası var? Eğer öyle bir karar yoksa bu okulu açık tutmayan kim? Okula öğrenci kaydı almayan kim? Milli Eğitim Bakanı’na sesleniyoruz; Mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlayın, Anayasa’ya aykırılıklara izin vermeyin. Bizler, tüm işlemlerin takipçisi olmaya ve mahkeme kararlarının uygulandığı güne kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”

BU BİR LAİKLİK MÜCADELESİDİR

Eyleme katılan SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş da yaptığı açıklamada, “Bu meselenin iki boyutu var. Birincisi hukuksuzluk boyutu. Kazanılmış bir dava var, yargı hükmünü vermiş fakat yargıyı takmayan bir idare var. Yargı bağımsızlığının olmadığını görüyoruz. Bu bir suçtur. İktidar sahipleri, kendi aleyhlerine olan kararlara direniyorlar. Hukuk hepimiz içindir. Bu hukuksuzluktan vazgeçilmelidir. İkinci boyut ideolojiktir. AKP iktidarı ideolojik bir gömleği, bu topluma giydirmek istiyor. Bu uygulama siyasal İslamcı uygulamadır. Laik değerlerin tahribatının ve eğitimin dinselleştirme politikalarının sonucudur” diye konuştu.

AKP’nin imam-hatip okullarını arka bahçe olarak kullandığını ifade eden Taş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Dindar ve kindar nesil yetiştirme nesil yetiştirme projesi olarak, bütün topluma dayatılmaktadır. Dinsel eğitim aldı başını gidiyor. Dünya üzerinde bu seviyede dinselleşen eğitim veren hiçbir ülkenin bir geleceğin olmamıştır. Bu sadece İsmail Tanman Okulu’na sahip çıkmak değil, bir laiklik mücadelesidir."

DAYATMA VAR

Mahalle sakinlerinin ve velilerin avukatı olan Arzu Becerik de BirGün’e yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Mahkeme kararı olmasa, bunun için mücadele ederdik. İki ayrı dava açtık. Mahallelilerin taraf olması ilk kez karşılaşılan bir durum. Kamu yararı bulunmadığı tespit edildi. Çünkü bu okullar dönüştürülen okullar. TBMM’de bu konu dile getirildi, soru önergeleri verildi hatta biz Meclis’e gittik, konunun farkındalar ancak bilerek yapıyorlar. Burası bir pilot bölge olarak belirlenmiş. Bir dayatma var çünkü buradaki başarıyı sahiplenmek istediler. İmam-hatip tercihlerini artırmak istediler. Buradaki mücadele dava ile sınırlı değil. Mahalleli ve veliler olarak, direnmeye devam ediyoruz.”