İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ hakkında Cumhur İttifakı'na tepki göstererek, "İSKİ'yle ilgili 3 yıldır İstanbul'daki muhalefet ve önümüzdeki seçimde Türkiye'de muhalefet olacak olan anlayış, yani Cumhur İttifakı, öyle bir zulüm çektiriyor ki İSKİ'ye. İSKİ'nin tek geliri var, su faturası. İstanbul'daki su hizmeti, Türkiye'nin en ucuz su hizmeti haline geldi" dedi.

İmamoğlu: Cumhur İttifakı, İSKİ'ye zulüm çektiriyor

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ'nin yatırımlarının aksamaması gerektiğini belirtti. Cumhur İttifakı'nın İSKİ'ye zulüm çektirdiğini kaydeden İmamoğlu, "İstanbul'un devam etmesi gereken, yapılması gereken, alması gereken hizmetleri var" ifadelerini kullandı.

İBB'nin kurumu İSKİ, Pendik’te sürdürdüğü atık su, yağmur suyu ve dere ıslahı çalışmalarını tamamladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, projelerin açılışı için düzenlenen törende bir konuşma yaptı.

“150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında her gün İstanbul’un farklı ilçelerinde olduklarını belirten İmamoğlu, “Bizi takip edenler, bizi İstanbul'un her gün bir başka ilçesinde görmekten biraz yorulacak. Zira biz, İstanbul'a bütüncül hizmet etmeyi ve kendimizi bu anlamda İstanbul'un her köşesinde eşitlikçi bir belediye hizmeti veren yönetim olmayı hedef olarak ortaya koymuştuk. O bakımdan bir gün Kartal'da, bir gün Maltepe'de, başka bir gün Beylikdüzü'nde böyle devam edeceğiz. Bugün de İstanbul'umuzun en önemli ilçelerinden biri, nüfusuyla, gelişimiyle ciddi bir nüfusa sahip Pendik ilçemizdeyiz. Tam üç yıldır aynı kararlılıkla da yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz; 16 milyon insanımıza eşit ve adil bir hizmet sunmak” dedi.

“ÇÖZÜM BELEDİYECİLİĞİ YAPIYORUZ”

Pendik'in uzun yıllardır ihmal edilmiş su baskını sorunlarını, İSKİ’nin altyapı yatırımlarıyla çözdüklerini kaydeden İmamoğlu, “Hepinizin yakından takip ettiği gibi, her ilçemizde yaşadığımız gibi Pendik'te de bazı yerlerinde su baskınları, bazı yerlerinde atık suyla yağmur suyunun birbirine karıştığı süreçler ve bunun yarattığı sorunlar… Bu sorunların bir kısmı çevresel birtakım sorunlar. Aynı zamanda özellikle atık yükünün artmasıyla beraber -ki buradan Tuzla arıtmaya sevk ediliyor atık sularımız- yağmur suyunun karışmasıyla artan yükün oraya yansıması, aynı zamanda bir enerji kaybı ve maliyet. Dolayısıyla vatandaşlarımızın canını sıkan bu süreçler için çözüme dönük projeler üretiyoruz. Çözüm belediyeciliği yapıyoruz aslında. Yani sorunu konuşmaktan öte, çözüm sürecini hızlandıran ve İstanbulluların yaşam kalitesini arttıran bir süreç” diye konuştu.

“İSTANBUL’DAKİ MUHALEFET İSKİ’YE ZULÜM ÇEKTİRİYOR”

Yapılan yatırımın bölgede yaşayan 220 bin kişinin derdine derman olacağını belirten İmamoğlu, konuşmasında İSKİ'ye değindi.

İmamoğlu, şunları söyledi: “İSKİ, İstanbul Büyükşehir Belediye'mizin ve İstanbul’umuzun hayatına direkt dokunan, yerin altında görmediğimiz o kadar mühim yatırımları olan bir kurumumuz ki, hizmetinin asla ve asla aksamaması gerekiyor. İSKİ'yle ilgili 3 yıldır İstanbul'daki muhalefet ve önümüzdeki seçimde Türkiye'de muhalefet olacak olan anlayış, yani Cumhur İttifakı, öyle bir zulüm çektiriyor ki İSKİ'ye… İSKİ'nin tek geliri var, su faturası. İstanbul'daki su hizmeti, Türkiye'nin en ucuz su hizmeti haline geldi. Tabii ki bu yoksul zamanlarında, insanların sıkıntılı hallerinde onlara böyle bir katkı sunmayı elbette isteriz. Ama İstanbul'un devam etmesi gereken, yapılması gereken, alması gereken hizmetleri var. Bakın biz zaten İstanbul'un özellikle sudaki aşırı yüksek faturalarıyla ilgili.”

“İSKİ’NİN GİDERLERİ AKSATILACAK GİDERLER DEĞİL”

Göreve geldiklerinde İstanbulluların su faturalarını yüzde 40 oranında hafiflettiklerini hatırlatan İmamoğlu, “Ancak o günden sonra Türkiye'nin artan maliyetleri üzerinden kendisini koruması gereken bir kurumumuz İSKİ. Ne yaptı bugünün muhalefeti? Meclis’teki çoğunluğunu kullanarak, rutin bir biçimde Türkiye'nin birçok ilindeki su idarelerinde, enflasyona karşı kendini korusun diye TEFE ve TÜFE oranları üzerinden zam, her ay kendiliğinden yapılır. Bunu iptal ettiler. Bugünün İstanbul'daki muhalefeti, ne yazık ki bunu Meclis’teki çoğunluğunu kullanarak, iptal ettiler. İki; zam almamız gereken süreçlerde bize zam vermediler. Su yaşam. Su olmadan yaşam olmaz. Yani suyun faturası belli, oradan gelen gelirle de giderlerinizi planlarsınız. İstanbul'un, İSKİ'nin giderleri öyle aksatılacak bir gider değil” ifadelerini kullandı.

İSKİ’nin ilçelerdeki atık su ve yağmur suyu ayrıştırma çalışmaları ile Tuzla’daki ve Baltalimanı’ndaki yatırımlarını örnek olarak veren İmamoğlu, “Bunların hiçbirisi kenara itilecek, ertelenebilecek yatırımlar değil. Bunları engellemeyi bile göze alacak körlükte, yani ‘İstanbul'u kaybettik, bunun acısını bu yönetimden çıkaracağız’ diye düşünerek, İstanbulluya kötülük yapmayı bile göze alacak bir yönetimle karşı karşıyayız. Ancak biz, her şeye rağmen süreci aksatmadan, risk alarak, israfı engelleyerek… Bakın onların dönemlerinde, neredeyse 15-20 yıldır ihmal ettikleri yatırımları dahi, bu zor günlerde yatırım yaparak halkımıza sunmaya devam ediyoruz. Bunun bilinmesini isterim” diye konuştu.

“MELEN’İN DURDUĞUNDAN BELKİ HABERLERİ YOKTUR”

Melen Barajı’ndaki yeniden yapım çalışmalarının durduğu bilgisini de paylaşan İmamoğlu, şöyle devam etti:

“İstanbul'un neredeyse bir yıllık suyunu garanti altına alacak bir barajdan bahsediyoruz. Gününü ve saatini vererek, ‘2016’da bunu açacağız’ diye bir tarif yapmıştı o dönemin bakanı. Ve o dönemin bakanının verdiği günden ve saatten bu yana, tam 6 yıl geçti. Ve şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız. Göreve gelir gelmez, biz bunu gündeme getirdiğimizde anladık ki, devletimizin bundan haberi yok. Devletimizi yönetenin de bundan haberi yok. Biz bunu gündeme getirince tekrar ihale sürecini devreye aldılar ve ihale yaptılar 2020’nin Şubat'ında. ‘2023’te biz burayı açacağız’ diye de o zaman deklare ettiler. Şu an gelinen noktayı söyleyeyim size. O günden bugüne, şantiyede yüzde 8 oranında ilerleme yapılmış. Yeni çıkarttıkları genelgeden de müteahhit faydalanarak, sözleşmeyi fesheden bir müteahhit. Yani şu anda Melen'de çalışan müteahhit yok. Yani ‘İstanbul'un suyunu garanti altına alacağız’ deyip, 20 yıllık Türkiye yönetimi ve 20 yıllık İBB yönetimi, her iki alanda da kendi iradelerinde olmasına rağmen, ‘Bizim göz bebeğimiz, bizim aşkımız’ dedikleri İstanbul'un en hayati sorununu dahi çözmekte başarısız olan bir iktidar süreci. İstanbul'u öyle kişisel aşkla, kişisel sevdayla değil, toplumsal aşkla, milletine olan inancıyla, milletiyle beraber çözen, çözüm bulan aklın sürecinde ancak çözebiliriz. Ve gerçekten bugün Melen'in durmuş olduğunu ve Melen'in yürümediğini -belki haberleri yoktur- milletimizin en üst mercii dahil, buradan ileteyim istedim. Ki bizim ilettiğimiz her şeyde biraz daha acele ediyorlar. Belki bir faydasını daha sağlamış oluruz bu şekilde. Ne yazık ki İSKİ'yi düşürdükleri durum ve ne yazık ki İstanbul'u düşürdükleri durum tam da böyle. Ama biz, gerçekten bu kentte olması gereken, yapılması gereken bütün projelerimizle ilgili, inançla yolumuza devam edeceğiz.”