İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, yönetici olduğum yerde. Akrabam gitsin işini yapsın, gücünü yapsın. Burası herkesin eşitlendiği bir yerdir" açıklamasını yaptı.

Kaynak: Haber Merkezi
İmamoğlu: Kamuda yönetici olduğum yerde akrabam kapıdan içeri giremez

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Yaşam Merkezi’nde faaliyet gösteren Enstitü İstanbul İSMEK kursiyerleri ile buluştu.

100’den fazla kadın kursiyerle bir araya gelen İmamoğlu çifti, katılımcılarla sohbet gerçekleştirdi.

Enstitü İstanbul İSMEK’in, Anadolu ve Trakya’nın farklı yerlerinden göçle gelen kadınların kentlileşme sürecine önemli katkılar sunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Taşradan ya da bir kırsaldan ya da bir köyden ya da Anadolu’dan, herhangi bir şehirden İstanbul'a geldiğinde en fazla o uyumda uyum sağlamada zorlanan kesim kadınlar. Bu ve buna benzer hamleler, kadınların şehirle uyumunu çok güçlendiriyor. Onun için çok kutsal bir iş bu” dedi. 

“5 YIL DAHA HİZMET ETMEK İSTİYORUZ”

“1 Nisan Pazartesi sabahı, Allah nasip ederse, insanlarımız desteklerse, bir 5 yıl daha hizmet etmek istiyoruz sizlerin takdiriyle" diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

"Umarım olur, hazırlıklıyız. 5 yıldır hizmet ettik. Çok güzel işler yaptığımızı düşünüyoruz. Hem de gerçekten daha az parayla, daha çok iş yaptığımızı düşünüyoruz. Zor bir zamanda iş yaptığımızı düşünüyoruz. Pandemi yaşadık 1,5 sene. Evlerimizden çıkamadık. Gelirlerimiz düştü. Dayanışma süreci orada büyüdü. Biz, bizden önceki 5 yıla göre, bu dönem İBB’nin vatandaşa direkt desteklerini 6 kat artırdık. Artırmak zorunda kaldık. Niye? Hem ekonomik yoksulluklar buna sebep oldu hem de pandemi gibi bir dönem buna sebep oldu. İnşallah toplum olarak, milletçe fakirliklerin, eksikliklerin, yoksullukların değil de zenginliklerimizin konuşulduğu dönemleri hep beraber elde ederiz. Arzumuz odur. İşsizliğin değil de işin bol olduğu ortamları konuşuruz. Kötü ekonomik koşulların değil de iyi ekonomik koşulların varlığını konuşuruz. İyi ekonomi yönetilen dönemleri konuşuruz.

İnsanların, gençlerin umutsuz olduğu değil de yurt dışına gideyim, edeyim değil de ‘Ne yurt dışısı? Bizim cennet vatanımızdan güzel vatan mı var’ deyip, burada ekmeğini çıkardığı, yeteneklerinin karşılığını bulduğu, hakkının yenmediği, liyakatle, ‘Ben çalışırsam, burada hakkımı alırım kardeşim. Ben çalışırsam, devletin istediğim yerine çıkarım’ diyebildiği bir ülke var ederiz inşallah. Bu çok önemli. Çünkü o çocukları ve gençleri diri tutan bir şey.”

“KAMUDA EŞ, DOST, AKRABA İŞİNİ ASLA SEVMEDİM, SEVMEM”

İmamoğlu, şunları söyledi: "Gençlerin, ‘Ben çalışıyorum da yani ne yaparsam boş, tanıdığım yoksa olmaz…’ Bakın bu duygu, çok kötü bir duygu. Bütün çalışma arkadaşlarım bilir, belki yüzde 3-4’ünü tanıyorumdur. Çoğunu inanın yetenek gibi aradık, sorduk. CV'lerine baktık, davet ettik. Şimdi her birisi yöneticimiz oldu."

"Eş, dost, akraba işini de kamuda asla sevmedim, sevmem" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti:

"Akrabalık yeri değildir siyaset. Akrabalık yeri değildir kamu kurumu. Benim eşim şahit; bilir. Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, yönetici olduğum yerde. Akrabam gitsin işini yapsın, gücünü yapsın. Burası herkesin eşitlendiği bir yerdir. O bakımdan, inşallah herkesin liyakatinin karşılığını elde ettiği, çocuklarımızı ve gençlerimizin hakkını aldığı günleri hep beraber görürüz. Ben de bunun karşılığını vermek adına, bir nefer gibi çalışmaya, hepinizin huzurunda söz veriyorum."