İngiltere’de seçimler yarın

DIŞ HABERLER

İngiltere son dört yılda üçüncü kez seçime gidiyor. Seçimden önce partilerin bildirgelerinde ekonomiden savunmaya dek belirleyecekleri politikalar açıklandı. Ancak anketlere göre, İngiliz seçmenlerin öncelikleri son dönemde oldukça değişti. Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) ve göç, 2015’te seçmenleri en çok endişelendiren konular arasındaydı. Şimdi ise Brexit, seçmenler için açık ara en önemli mesele. Başbakan Boris Johnson ve ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Brexit ve hükümetin politikalarıyla ilgili kıyasıya tartışmalar yürütüyor. Söz konusu tartışmalarda başbakan Johnson, Brexit’i gerçekleştirme vaadini sıklıkla tekrarlıyor, ana muhalefet lideri Corbyn ise ortak bir anlaşma arayışında olduğunu dile getiriyor. Başbakan Johnson, Corbyn’i Brexit konusunda bir tavrı olmamakla suçlasa da bu gerçekliği yansıtmıyor.

Başbakan olması durumunda AB ile bir Brexit anlaşması yapacağını ve bu anlaşmayı referanduma götüreceğini açıklayan Corbyn, AB’de kalmanın da seçenekler arasında olacağını ve bu referandumda halkın seçimini hayata geçireceğini defalarca dile getirmişti.

TİCARET ANLAŞMASI

Brexit sonrası gündeme gelen ülkenin olası ticaret anlaşmaları da tartışma başlıklarından birini oluşturuyor.

Johnson hükümetine “ABD ile bir ticaret anlaşmasına varmanın yedi yıl süreceğinin tahmin edildiğini” söyleyerek yüklenen Corbyn, “İşçi Partisi iktidarında (Brexit sonrası dönemde) ticaret ilişkisinin ne olacağı konusundaki belirsizlik ortadan kalkacak” yorumuyla dikkat çekiyor.

SAĞLIK SİSTEMİ

Ulusal Sağlık Sistemi’nin (NHS) Brexit sonrası dönemdeki akıbeti de en hararetli tartışma başlıklarından biri. İngiltere ve ABD hükümetleri arasındaki ticaret görüşmeleri müzakerelerinde, NHS’in de pazarlık konularından biri olduğuna ilişkin belgeler İşçi Partisi tarafından kamuoyuna açıklanmıştı.

Halkın, ortaya çıkan bu belgeleri okuması gerektiğini söyleyen Corbyn, ABD Başkanı Donald Trump’ın “İnsanlar Amerikan ilaçlarına yeterince para ödemiyor” sözlerini hatırlatmıştı. Johnson ise bu iddianın seçmende korku yaratmak için uydurulduğunu, NHS’i sevdiğini ve satma gibi düşüncesi olmadığını iddia etmişti.

GÖÇMENLER

Ülkede bir diğer tartışılan konu göçmenler. Başbakan Johnson, seçilmesi halinde göçmen sayısını azaltacak politikalar uygulayacağını söylüyor.

“Doğru olmadığını düşündüğüm şey, kontrolsüz ve sınırsız bir yaklaşımın izlenmesi” diyen Johnson, göçmen sayısını kontrol altına almak için puan bazlı bir göçmen sistemin kurulacağını dile getiriyor. “Donanımsız göçmenlerin ülkeye girişini engellemek” ile övünen Johnson’ın aynı zamanda “Göçmenlere düşman değilim” sözleriyle göçmen karşıtı olmadığını iddia etmesi ayrıca dikkat çekiyor. İşçi Partisi’nin ise göçmenlerin suçlanmasının asıl sebebinin politikacıların yanlış uygulamaları olduğunu belirttiği videosu büyük beğeni toplamıştı. Corbyn de politikacıların göçmenleri suçlamaya başvurmasının fikirlerinin tükendiği anlamına geldiğini belirtmişti.

CORBYN UMUDU

Britanya İşçi Partisi, Jeremy Corbyn’in başkan seçilmesinden beri kamucu açılımlarıyla ve sol, sosyalist kesimleri etkileyecek nitelikte vurgularıyla dikkat çekiyor. “Yoksulların hayat kalitesini artırmada sosyalizmin mi yoksa kapitalizmin mi daha iyi bir geçmişi olduğu” yönündeki soruya Corbyn, “Demokratik temellerde uygulanan sosyalist politikalar, bu ülkedeki en yoksulların hayat kalitesini yükseltmiştir” yanıtı vermişti.

Corbyn’in açıkladığı son seçim bildirgesinde şunlar yer alıyor: “Özelleştirilmiş demiryolları ağı, posta hizmetleri, su ve enerji firmalarının tekrar kamu mülkiyetine geçirilmesi, saat ücretinin minimum 10 pounda yükseltilmesi, Nisan 2020’den başlamak üzere tüm kamu çalışanlarının ücretlerinin yüzde 5 artırılması, her eve parasız internet hizmeti götürülmesi, “sıfır-saat sözleşme” diye bilinen güvencesiz istihdam yönteminin kaldırılması ve sendikal hakların güçlendirilmesi, yılda 100 bin evlik kamusal konut projesinin görev süresi boyunca sürdürülmesi, ve üniversite harçlarının kaldırılması.”