İngiltere ile Türkiye arasında yeni bir serbest ticaret anlaşması için görüşmeler başlarken, işçi sendikaları işçi haklarına dikkat çeken bir açıklama yaptı. Sendikalar, işçi haklarına riayet edilmediği sürece ticaret anlaşmasını askıya almaya çağırdı.

İngiltere ve Türkiye sendikalarından ortak açıklama: Ticaret anlaşması askıya alınsın
Fotoğraf: AA

HABER MERKEZİ

Brexit ile Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere ile Türkiye arasında yeni bir serbest ticaret anlaşması için görüşmeler başladı. İngiltere ve Türkiye’deki sendikalar Londra Hükümeti'ni Ankara ile imzalanan ticaret anlaşmasını işçi haklarına riayet edilmediği sürece askıya almaya çağırdı. 

Sendikalar Kongresi (TUC), DİSK ve KESK tarafından yapılan açıklamada, her iki ülkeden sendikalar olarak ticaret anlaşmalarının, ücretleri aşağı çeken rekabete son vermek ve insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını geliştirmek için temel işçi haklarına riayet etmesi gerektiği belirtildi.

Açıklamada, “Birleşik Krallık (İngiltere) hükümetinin 29 Aralık tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti-Türkiye’nin AB ile yaptığı gümrük anlaşmasındaki aynı yaklaşımla-ile Türkiye’nin işçi haklarına riayet etmesine dair herhangi bir taahhüt bulunmayan bir ticaret anlaşması imzalamasından kaygı duyuyoruz. Böylesi taahhütlerin bulunmaması anlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti hükümetini son yıllarda keskin bir biçimde artan sendika ve işçi hakları ihlallerini durduracak biçimde kullanma imkanı olmadığı anlamına gelecektir” denildi.

İşçilerin, emekçilerin ve sendika üyelerinin meşru ve sıradan sendikal faaliyetleri nedeniyle çeşitli idari ve yargısal baskılara maruz kaldığı belirtilerek, bu ihlalleri belgeleyen çok sayıda rapor bulunduğu ifade edildi. İşçilerin ve kamu emekçilerinin sürgün edilmesi, davalar, gözaltılar, tutuklamalar ve her türlü demokratik protesto karşısında yaşanan fiziksel saldırılar gibi baskılar nedeniyle Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki mevcut ticaret anlaşmasına itiraz edildiği kaydedildi.

“Birleşik Krallık hükümeti ticaret görüşmelerine yaklaşımını insan hakları ve işçi haklarını geliştirilecek biçimde gerçekleştirmelidir” ifadelerine yer verilen açıklamada "Birleşik Krallık hükümetine Türkiye Cumhuriyeti hükümetini herhangi bir anlaşmanın ön koşulu olarak Uluslararası Çalışma Örgütü’nün temel sözleşmelerine riayet ettiğini göstermesini talep etmesi çağrısında bulunuyoruz" denildi.

NELER YER ALMALI?

Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki herhangi bir anlaşmada aşağıdaki kilit öneme sahip unsurların yer alması talep edildi: 

1. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün emekçi hakları ile ilgili temel sözleşmelerinin onaylanması ve riayet edilmesi ile etkili bir biçimde uygulanabilecek—ihlallerin gerçekleşmesi durumunda cezaların olduğu ve uygulanma sürecinde sendikaların rolünün olduğu-BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik taahhütler.

2. Göçmen işçilerin haklarının korunması-herhangi bir anlaşma göçmen, mülteci ve sığınmacı işçilere statüleri ne olursa olsun haklarını kullanma imkanı vermeli.

3. Hükümetlerin ekonomik gelişim, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal ve çevresel amaçlar için kamu ihalesi ve devletin sahip olduğu işletmeleri kullanma hakkının korunması.

4. Sağlık, eğitim ve ulaştırma gibi kamu hizmetlerinin anlaşmanın tamamen dışında bırakılarak tüm kamu hizmetlerinin korunması-kamu hizmetlerinin küresel piyasa güçlerine açılması özel şirketlerin kar etmesi değil kamusal yarar için sunulması gereken evrensel ve nitelikli kamu hizmetlerine ihtiyaç duyan toplumlarımız için yararı olmayacak.

5. Hükümetlerin veri entegrasyonu, güvenliği ve gizlilik önlemleri alarak tüketici ve emekçilerin haklarını korumak için gerekli politikaları oluşturması ve yürütmesi haklarının korunması; bahse konu verilerin ayrımcılığın herhangi bir türü için kullanılmasını önlenmesi.

6. Hükümetlerin bilgilerin ülke sınırı dışına çıkması ile ilgili düzenleme yapma, şirketlerin yerel temsilci bulundurmasını talep etme, kaynak kodlara ve algoritmalara erişim haklarının korunması; mahremiyetin sağlanması, halk sağlığının korunması ve ayrımcılığın önlenmesi için tüketicilerin korunması.

7. Yabancı yatırımcılara karlarını tehdit eden uygulamaları nedeniyle hükümetlere karşı dava açabildikleri Yatırımcılarla Devlet Arasındaki Uyuşmazlıkların Halli Mekanizması (ISDS) veya Yatırım Mahkemesi Sistemi (ICS) gibi yabancı yatırımcılara yönelik her türlü özel mahkemenin hariç tutulması.

8. Farmasötik ilaçlar bakımından patent koruması veya verilerin korunmasının uzatılması uygulamasını hariç tutulması.

9. Hükümetlerimizin Paris Anlaşması ve Adil Geçişi destekleyen politikaların desteklenmesi ve uygulanması yönündeki taahhütlerini yer alması.

10. Fiyat indirmeye yönelik sağlam bir duruş ve ek gider vergisi düzenlemeleri gibi adil olmayan ticari uygulamalarla mücadele için işbirliğinin geliştirilmesi, uygulanan karaların boşluklarından yararlanma veya vergi kaçırmanın önlenmesi. 

TUC, KESK ve DİSK Birleşik Krallık ve Türkiye'de 5.8 milyondan fazla emekçiyi temsil ediyor.