Adalet Arayan İşçi Aileleri, 61’inci Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde inşaat suçlarına dikkat çekti, önlem alınmasını istedi

İnşaat suçları can alıyor!

İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin yakınları, 61’incisini gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde, inşaatlarda yaşanan iş cinayetlerine ve inşaat suçlarına dikkat çekti.

İstanbul Galatasaray Lisesi önünde yapılan eylemde, ilk sözü Davutpaşa patlamasında can veren Heybettullah Güleç’in abisi Hakkı Güleç aldı. Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak iş cinayetlerine dikkat çekebilmek için 9 yıldır nöbet eylemini sürdürdüklerini belirten Güleç, 2016 yılında en az 1924 işçinin, 2017’nin ilk dört ayında ise en az 586 işçinin öldüğünü anımsattı.

Hafriyat kamyonları, asbest, çevre kirliliği...
Adalet Arayan İşçi Aileleri adına basın açıklamasını, 17 yaşındaki oğlu Eren’i üç yıl önce Esenyurt Özel Doğa Hastanesi’nde yaşanan iş cinayetinde yitiren Erdinç Eroğlu okudu. Eroğlu, “En fazla iş cinayetinin gerçekleştiği sektör olan inşaat sektörü, şehirlerde yayaların haklarını gasp etti, çevre, gürültü ve hava kirliliği neden oldu. Yıkımlar sırasında ortaya çıkan asbest tozu halk sağlığına zarar verdi ve hafriyat kamyonları canlar aldı. 12 Mayıs’ta Yoğurtçu Parkı’nda herhangi bir önlem alınmadığı için hafriyat kamyonu sebebiyle hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin davasında İstanbul Valiliği, Savcılığın asli kusurluların tespiti için yaptığı başvuruya 45 günlük yasal süresi çoktan aşıldığı halde henüz cevap vermedi” dedi.

Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı’nın üçüncü yıldönümünün yaklaştığına da işaret eden Eroğlu, 13 Mayıs’ta Soma’da düzenlenecek anma etkinliklerine katılım ve dayanışma çağrısı yaptı. Eroğlu, 28 Nisan’ın “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesi talebini de yineledi.

Her yıl 100 bin insan asbestten ölüyor
Adalet Arayan Ailelere Destek Grubu’ndan Deniz Öztürk, inşaatlarda işçilerin ve çevrede yaşayanların hayatını etkileyen asbest hakkında bilgi verdi. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre her yıl en az 100 bin insanın asbest nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Öztürk, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na göre 30-40 yaşındaki binaların birçoğunda asbest kullanıldığı biliniyor, fakat binaların asbest içerip içermediğine dair yıkım öncesi etkin bir kayıt sistemi bulunmuyor. Bu durum hem sökümü yapan işçileri hem ailelerini hem de civarda oturan tüm mahalleliyi çok uzun süreler sonra bile kanser riskiyle karşı karşıya bırakıyor” diye konuştu.

Soma’yı unutturma
Av. Gökhan Küçük de inşaatlarda yaşanan iş cinayetlerine vurgu yaparak, İstanbul Esenyurt’taki Marmara Park AVM inşaatında çıkan çadır yangınında hayatını kaybeden 11 inşaat işçisini hatırlattı. Küçük, müfettişlerin kafalarını kaldırıp bakmaları durumunda tüm ihlalleri göreceğini ve 11 işçinin bugün hayatta olacağını ifade etti.

Av. Berrin Demir ise Soma davasıyla ilgili bilgi verdi. Savcının ocak ayında mütalaasının hazır olduğunu, ama üç duruşmadır bu mütalaayı sunmadığını söyleyen Demir, sanıkların mahkemeye baskı uyguladığını da kaydetti. Av. Demir, tüm yurttaşları davaya sahip çıkmaya ve Soma Katliamı’nı unutmamaya, unutturmamaya çağırdı.