Bu yılın ilk dört ayında 23 insan hakları savunucusuna bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve toplamda 211 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası verildi. Toplam bin 374 insan hakları savunucusu yargısal tacize maruz kaldı.

İnsan hakkını savunmak yasak

BirGün/Ankara

Hak savunucularının yaşadığı baskıyı inceleyen Türkiye İnsan Hakları Vakfı, 23 kişinin bu sebepten ceza aldığını açıkladı. Hak savunucularına bu yılın ilk dört ayında bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve toplamda 211 yıl, 4 ay, 10 gün hapis cezası verildiğini bildiren TİHV, onlarca kişinin ise faaliyetleri sebebiyle tehdit, fiziksel şiddet, hedef gösterme ve misillemeye maruz bırakıldığını duyurdu. Açıklamaya göre ayrıca insan haklarının korunması hakkındaki 74 barışçıl toplantı ve gösteri de çeşitli nedenlerle engellendi.

Türkiye’de İnsan Hakları Savunucularının Karşılaştığı Baskı, Engel ve Zorluklara İlişkin Bilgi Notu, 1 Ocak 2022 - 30 Nisan 2022 isimli çalışmaya göre, söz konusu dönemde insan hakları savunucuları, temelsiz ceza soruşturma ve kovuşturmalarıyla karşı karşıya kaldı. Hukuka aykırı ve keyfi gözaltı ve tutuklamalar, sivil toplum kurumlarına yönelik baskın ve aramalar yaşandı. Toplamda bin 374 kişi insan hakları alanındaki faaliyetleri sebebiyle yargısal tacize maruz kalırken bunlardan 998’i hakkında ceza kovuşturması yürütüldü. 23 kişi, değişen sürelerde hapis cezaları ile cezalandırıldı, 82 kişi hakkında ise beraat kararı verildi. Aynı dönemde 367 kişi hakkında insan hakları faaliyetleri gerekçe gösterilerek ceza soruşturması başlatılırken daha önce hakkında soruşturma yürütülen 9 kişiye yönelik mevcut soruşturmalar da devam etti. Dört kişi hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. 305 kişi insan hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle gözaltına alınırken, 16 kişi tutuklandı.

İDARİ TACİZ

Ayrıca toplam 18 kişiye karşı insan hakları alanındaki faaliyetleri sebebiyle idari taciz uygulandığı belirtilen çalışmada şu bilgilere yer verildi:

"Tespit edilen 3 idari taciz olayı insan hakları faaliyetlerinden ötürü açılan dernek kapatma davaları hakkındadır. Yargılama sürecinin devamı ve derneklerin pratikte faaliyetlerine devam edememesi idari tacizin sürekliliğini sağlamaktadır.

On beş yıldır çocuk hakları alanında faaliyet gösteren Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek temelinde derneğin feshi’ ve ‘yokluğun tespiti’ istemleriyle iki ayrı kapatma davasıyla karşı karşıya.

Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne karşı ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek’ iddiası ile ‘derneği feshi’ talebiyle dava açıldı."

HEDEF GÖSTERİLDİLER

Bilgi notuna göre, 1 Ocak ile 30 Nisan arasında 23 kişi insan hakları savunuculuğu faaliyetleri sebebiyle tehdit, fiziksel şiddet, hedef gösterme ve misillemeye maruz bırakıldı. Bilgi notunda hedef göstermelere örnek olarak, Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunun kurumsal sosyal medya hesabından açıklama yaparak duyurması gösterildi.

YARGISAL TACİZ NEDİR?

Devlet yetkililerinin sindirmek ya da susturmak amacıyla çoğunlukla gazeteci ve insan hakları savunucuları olmak üzere kişiler hakkında-yaşam düzenlerini sekteye uğratan, işlerini yapmalarını engelleyen uzun yargı süreçleri yürüterek-medeni kanun, ceza kanunu ve/veya idari kanun kapsamında tekrar tekrar iddia veya suçlamada bulunma uygulamasıdır.