“İliç’ten Cerattepe’ye Madencilik Konuşmaları” başlıklı etkinlikte konuşan uzmanlar, İliç’te yaşanan felaketi hatırlatarak Cerattepe’ye dikkat çekti. Yasaların, yatırımcıların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği belirtildi.

İnsana ve doğaya düşman madenler
Etkinlikte, madenciliğin Artvin’de yarattığı risklere dikkat çekildi. (Fotoğraf: BirGün)

Oğulcan AYDIN 

Artvinliler Hizmet Vakfı tarafından İstanbul’da bulunan Artvinliler Hizmet Vakfı Binası’nda “İliç’ten Cerattepe’ye Madencilik Konuşmaları” başlıklı konferans ve panel düzenlendi. Uzmanlar madenlerinin ölüm saçtığını ifade etti. Konferansta, Prof Dr. Ali Demirsoy, Doç Dr. Oğuz Kurdoğlu ve WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel Müdürü Ömür Kula söz aldı. İkinci oturumda Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan ve Avukat Bedrettin Kalın’ın konuştuğu paneli, Dr. Mustafa Melek yönetti. 

Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Ali Demirsoy, ‘Bilim Eksikliği ve Türkiye’nin Sorunları’ başlığında İliç’te yaşananlara dikkat çekti.

Dünya’nın en yüksek liç yığını piramidinin 24 katlı olduğunu ancak İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde 36 kata çıkıldığını hatırlatan Prof. Dr. Ali Demirsoy, “Siyanürün bir miligram gaz hali sizi öldürür. Siyanür kısa sürede beyni ve kalbi etkiler. Kapasite artırımı öncesinde 6 bin 500 ton siyanür atığı vardı, miligrama dönüştürüldüğünde bütün ülkeyi öldürür bu rakam” dedi. 

CERATTEPE BÜYÜK RİSK TAŞIYOR 

Ardından “Yeni Tufan Madencilik İçin Artvin’de Tekrar Düşünme Vakti” başlığında konuşan Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, “Türkiye’de madencilik anlayışı bir tufan içinde, ülkenin yüzde 63’ü madene ruhsatlı” dedi. Artvin’in özel bir ekosisteme sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Kurdoğlu, “Ancak 2008 ile kıyasladığımızda Artvin’de doğal alanlar perişan hale gelmiş durumda. Cerattepe’deki patlatmaların heyelanları etkileyeceği raporlarla sabit. Cerattepe Madeni sarp ve dik bir alanda bu çok büyük risk taşıyor. Artvin'de verilen tahribat, doğayı atık sahası haline getirdi. Türkiye’de bir çevre kaygısı yok, arazi ucuz, can ucuz. 1993 – 2023 arasında yaklaşık 86 bin ÇED başvurusu olmuş, sadece 77 tanesine ÇED olumsuz cevabı verilmiş. Bu ÇED mekanizmasının denetleme mekanizması olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

‘İNSAN GÜCÜ DOĞAYA YETMEZ’ 

Ardından söz alan WWF Vakfı Genel Müdürü Ömür Kula ise şöyle konuştu: “İnsanlar kendi çıkarı için doğayı tahrip ediyor, bir avuç insan olarak önünde durmaya çalışıyoruz. Doğa hepimizden güçlü, insanın gücünün doğaya yetme şansı yok. Doğaya hizmet etmeyi öğreneceğiz ya da yok olacağız.” 

YATIRIMCILARA ‘UYGUN’ YASALAR 

Etkinliğin ikinci oturumunda gerçekleştirilen panelde ise ilk olarak sözü Doğu Karadeniz’de önemli çevre davalarına bakan Avukat Bedrettin Kalın aldı. “Madenlerin sahiplerinin yabancı sermayeye dayalı olduğu bir yerde bağımsızlıktan söz edilemez” diyen Kalın şu ifadeleri kullandı: “Yasalar yatırımcıların ihtiyaçlarına göre düzenleniyor. Yasasız hukuksuz bir düzende at koşturmayı planlıyorlar. Böyle bir yağma ve talan düzenini seçim sonrası yine aynı şeyi yapacak” 

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Karahan ise şunları aktardı: “2011’den beri Cerattepe için mücadele ediyoruz. İliç’ten sonra yurttaşın duyarlılığı arttı. Biz de Artvin’deki sürecin nasıl olduğunu duyurmaya devam edeceğiz. Bu yıkım süreci ülke için de önemli.”