2020, emekçiler için kâbus gibi bir yıl oldu. Çarklar dönsün diye hayatları yok sayılan emekçiler, açlık ve virüs arasına sıkıştırıldı. Milyonlarca insan iş ve gelir kaybı yaşadı. Öte yandan yeni örgütlenmeler oluştu, ortak mücadeleyle emeğe dönük ciddi saldırıların durdurulabildiği görüldü.

İnsanca yaşam için direndik

Emek Servisi

2020 yılı emeğin kara yılı oldu. Salgında çarkların dönmesi uğruna emekçilerin sokağa çıkma yasağında bile işe gitmeye zorlanması, enfekte olmuş ya da temaslı işçilerin dahi çalıştırılması, patronların kâr hırsı nedeniyle artan sömürü, alınmayan önlemler ve denetimsizlik, yüzlerce emekçinin hayatına mal oldu.

Öte yandan salgın nedeniyle ekonomik kriz derinleşti, emekçiler daha da yoksullaştı. Milyonlarca emekçi işini kaybetti, gelir kaybına uğradı. Çalışma koşulları ağırlaştı, hak gaspları arttı. Emekçilere bu süreçte kayda değer hiçbir destek sunmayan siyasi iktidar, aksine emekçilerin kazanılmış haklarına göz dikti. İşçi sınıfı bazı ciddi saldırıları örgütlü mücadelesiyle durdurmayı başardı; ancak hak kayıpları da yaşadı.

Tablo bu kadar karanlıkken işçi sınıfının yeni örgütlenme arayışları, dayanışma pratikleri, yurdun dört bir yanında gerçekleşen direnişler, elde edilen kazanımlar ve sendikal hareket içinde mücadeleyi ortaklaştırma çabaları ise nefes oldu.
2020’de emek alanında yaşanan bazı önemli gelişmeleri derledik. 2021’in emeğin ve emekçinin yılı olması dileğiyle…

HER GÜN 6 İŞ CİNAYETİ!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre, 2020 yılında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 2 bin 300 civarında. 2019’da bu sayı bin 736’ydı. Buna göre, 2020’de her ay ortalama 191, her gün ortalama 6 işçi öldü. 60’tan fazla çocuk işçi can verdi. 2020 yılında 700’e yakın emekçi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Covid-19 ölümlerinin en çok görüldüğü işkolu sağlık oldu. Öte yandan SGK, Covid-19 nedenli ölümlerin iş kazası/meslek hastalığı sayılmayacağına dair genelge yayımladı.

insanca-yasam-icin-direndik-823879-1.

ÜCRETSİZ İZİN KÖLELİĞİ VE KOD 29

Nisan ayında yapılan yasal düzenlemeyle patronlara işçi çıkarma yasağı getirildi. İşçinin Kod 29 ile İş Yasası’nın 25/II maddesinde sıralanan nedenlerle (ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış) tazminatsız işten çıkarılması ise kapsam dışı tutuldu. Bu durum sendikalaşan, haklarına sahip çıkan çok sayıda işçinin Kod 29’dan tazminatsız işten atılmasına yol açtı. Aynı düzenlemeyle patronlara istedikleri kadar işçiyi, istedikleri süreyle, işçinin onayına gerek duymaksızın ücretsiz izne gönderme hakkı da tanındı. Ücretsiz izne gönderilen işçiler, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenecek günde 39 liralık nakdi ücret desteğiyle yaşamak zorunda bırakıldı. Nisan ve kasım ayları arasında 2 milyon 164 bin işçi ücretsiz izne gönderildi.

PATRONLARDAN PANDEMİ FIRSATÇILIĞI

MÜSİAD, mayısta yaptığı açıklamada, ‘çarkların durmaması için’ bin işçinin aileleriyle birlikte yaşayacağı izole üretim üsleri açacağını duyurdu. MESS ise aynı ay işçinin boynuna ya da giysisine takılacak MESS-Safe adlı bir cihaz geliştirdiğini açıkladı. İki projeye de tepki gösteren emek örgütleri, asıl amacın işçiler üzerindeki denetimin artırılması olduğunu vurguladı. Çanakkale’deki Dardanel fabrikasının yönetimi ise salgının yayılması üzerine temmuz ayında İl Hıfzıssıhha Kurulu’na karar çıkarttırarak 15 gün boyunca işçilerin evlerine gitmesini yasakladı. Karantinada olan işçiler bile fabrikaya çağrıldı. Çoğu kadın olan işçiler gündüz fabrikada çalışırken gece fabrikaya yakın yurtlarda konaklamak zorunda kaldı.

insanca-yasam-icin-direndik-823875-1.

BALKONLARDA 1 MAYIS

2020 1 Mayıs’ı salgın nedeniyle balkon ve pencerelerde kutlandı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, tüm emekçileri sosyal medyada yapılacak mitinge katılmaya ve akşam 21.00’de balkonlara çıkarak 1 Mayıs’ı kutlamaya çağırdı. Ülkenin dört bir yanında emekçiler, balkon ve camlarda slogan, alkış ve marşlarla 1 Mayıs’ı kutladı. DİSK’in, Taksim’e yapılan temsili yürüyüşüne müdahale eden polis, 25 sendikacıyı gözaltına aldı. HDP, CHP ve TİP milletvekilleri polislerin parçaladığı 1 Mayıs çelengini yerden alarak anıta götürdü.

PAKET MİNİ AMA KAYIP BÜYÜK

Hükümet, temmuz ayında Meclis’e ‘mini istihdam paketi’ olarak bilinen torba yasa teklifini getirdi. Teklif, işçiler için ciddi hak kayıpları içeriyordu. Bunlardan biri, 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam etme zorunluğunun bir kez daha (3,5 yıl süreyle) ertelenmesiydi. 28 Temmuz’da yürürlüğe giren torba yasayla cumhurbaşkanına, işten çıkarma yasağı ile ücretsiz izin uygulamasını 30 Haziran 2021’e kadar uzatma yetkisi verildi. Sendikalar bu düzenlemeye sessiz kaldı.

insanca-yasam-icin-direndik-823876-1.

‘HAKKINIZ ÖDENMEZ’ DEDİLER, ÖDEMEDİLER

Bu çarpıcı slogan, sağlık emekçilerinin… Pandemiyle mücadelede en ön safta yer alan, hükümetin çağrısıyla pencerelerden alkışlanan ama talepleri karşılanmayan sağlıkçıların eylemleri yıla damgasını vurdu. 300’ü aşkın sağlık emekçisi virüs nedeniyle yaşamını yitirirken; emekçiler salgınla mücadelede yalnız bırakılmalarına, gittikçe kötüleşen çalışma koşullarına, şiddete, hak gasplarına, ek ödeme adaletsizliklerine vb. karşı ülkenin dört bir yanında sayısız eylem gerçekleştirdi.

ORTAK MÜCADELE KAZANIM GETİRDİ

Hükümet, işçilerin mücadelesi sonucu yazın rafa kaldırdığı İstihdam Kalkanı Paketi’ni ekim ayında Meclis’e getirdi. Pakette bu kez kıdem tazminatı fonu yoktu; ama esnekliği ve güvencesizliği artıracak, belirli süreli sözleşmeler yoluyla 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin kıdem tazminatı ve emeklilik hakkını tırpanlayacak düzenlemeler içeriyordu. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş, kasım ayı başında ortak açıklama yaparak bu düzenlemelerin tekliften çıkarılmasını istedi. Fabrikalarda, meydanlarda eylemler yapıldı. Hükümet, sonunda esnek çalışma düzenlemelerini tekliften çıkarmak zorunda kaldı. Ortak mücadelenin önemi bir kez daha görüldü.

insanca-yasam-icin-direndik-823878-1.

ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA MÜCADELE

Kocaeli’nde Systemair HSK, Baldur, Özer Elektrik işçileri, Çorum’da Ekmekçioğulları işçileri, İstanbul’da Sinbo işçileri; İzmir, İstanbul ve Bursa’da PTT taşeron işçileri, Urfa’da Özak Tekstil işçileri ücretsiz izne ve Kod 29 haksızlığına sessiz kalmayan işçiler arasındaydı. Ücretsiz izne çıkarılan Özak Tekstil ve Sinbo işçileri, verdikleri mücadeleyle işlerine geri dönmeyi başardı. Ülkenin dört bir yanında direnişler devam ediyor. Sayıları giderek artan bu direnişler, tek taraflı ücretsiz izin ve Kod 29’un bu yıl da önemli mücadele başlıkları arasında yer alacağının bir göstergesi.

Öte yandan sendikalaştıkları için işten atılan Cargill işçilerinin işe geri dönme mücadelesi 2020’de de devam etti. Aralarında AtlasJet, BİMEKS, Uzel Makina işçilerinin de olduğu çok sayıda işçi de gasp edilen hakları için mücadelelerini sürdürdü.

MADEN İŞÇİLERİNDEN DİRENİŞ DERSİ

Soma’da rödovans sözleşmeli ocaklarda çalışan ve yıllardır tazminatları ödenmeyen madencilere hükümet verdiği sözü tutmadı. Madenciler mayısta Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde eyleme geçti. 28 Temmuz’da yürürlüğe giren mini istihdam paketinde tazminatların TKİ tarafından ödenmesini öngören bir düzenleme yapıldı; ancak düzenleme yalnızca Soma Kömür İşletmeleri’ne bağlı rödovanslı ocaklarda çalışan işçileri kapsıyordu. Uyar Madencilik ile Ermenek’teki madenlerde çalışan işçiler kapsam dışı bırakıldı. Bunun üzerine Soma’daki Uyar işçileri ile Ermenekli madenciler, 12 Ekim’de iki koldan Ankara’ya yürüyüş başlattı. Yürüyüş engellendi. Uyar işçilerinin Manisa’da tüm baskı ve engellemelere rağmen 36 gün sürdürdüğü direniş, İçişleri Bakanı Soylu’nun 15 Ocak’a kadar çözüm sözü vermesi üzerine şimdilik sona erdi. Ermenek’te ise direniş sürüyor.

İŞÇİ SINIFI SON KALEYİ VERMEDİ

Erdoğan’ın 9 Haziran 2020’de açıkladığı İstihdam Kalkanı Paketi’nde, kıdem tazminatı fonu, ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ kılıfıyla gündeme getirildi. Pakette ayrıca 25 yaş altı-50 yaş üstü işçilerin esnek çalıştırılmasını öngören, güvencesizliği artıracak düzenlemeler yer alıyordu. Bu paket, sendikaları ayağa kaldırdı. Türk-İş ve DİSK, 81 ilde eylemler yaparak hükümete “Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz, dokunma!” diye seslendi. Hak-İş de salgın döneminde kıdem tazminatının tartışılmasını doğru bulmadığını açıkladı. İşçi sınıfının yoğun tepkisi iktidara geri adım attırdı. Paket, sonbaharda yeniden değerlendirilmek üzere rafa kaldırıldı.

insanca-yasam-icin-direndik-823880-1.

YENİ ARAYIŞLAR ÖRGÜTLENMELER

Pandeminin yarattığı ekonomik tahribata karşı işçiler örgütlenmek ve dayanışmak için yeni arayışlar içine girdi. Kafe, bar ve restoranların kapatılmasıyla işsiz kalan işçiler, turizm işçileri, market ve mağaza işçileri, banka ve finans işçileri, özel okul öğretmenleri, kargo işçileri, AVM işçileri vb. sosyal medyayı etkin şekilde kullanarak dayanışma ağları oluşturdu. Birlik Sendikası ile Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası, yeni kurulan sendikalar arasındaydı.

ASGARİ ÜCRET YİNE SEFALET ÜCRETİ OLDU

Asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık’ta başladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri temsil eden Türk-İş, süreci Hak-İş ve DİSK ile birlikte yürüteceğini açıkladı. Üç konfederasyon, 4 Aralık’ta ortak açıklama yaparak asgari ücrete ilişkin taleplerini kamuoyuna duyurdu. Ardından işyerlerinde ve meydanlarda eylemler başladı. TÜİK’in üçüncü toplantıda bir işçinin asgari geçim maliyetini 2 bin 792 TL olarak açıklaması büyük tepki çekti. İki yıldır bazı kritik konularda birlikte yazılı açıklama yapan konfederasyonlar uzun zaman sonra ilk kez ortak eylem kararı aldı. Asgari ücretin belirleneceği komisyon toplantısı sürerken, üç konfederasyona üye işçiler tüm yurtta eşzamanlı olarak sokağa çıktı. Tüm eylemlerde aynı bildiri okundu. Sonuç olarak asgari ücret, 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi.