Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi, 12 Eylül’le üzerimize çöken ve süren karanlığı belgeler, tanıklıklar, fotoğraflar aracılığıyla aktarmaya çalışıyor. Müze direktörleri, en önemli amacın "İnsanlığa karşı işlenmiş suçların kayda geçmesi" olduğunu söyledi.

İnsanlık suçlarını görünür kılan müze
Fotoğraf: Coşkun Aral

Semra KARDEŞOĞLU

"2 nolu askeri tutukevi Karskapı/Erzurum
Bir oğlunuz oldu. Tebrik eder gözlerinden öperim."

Yanında bir zarf üzerinde el yazısıyla 'Özgür'ün doğum telgrafı' notu var. Sonra bir başkası.....:: "Sevgili oğlum Öncü bakalım bu mektubu beğenecek misin? Arka sayfada sana kara karıncanın öyküsünü yazdım. Daha önce fırıldak yapımı için sana neler gerektiğini yazmış ve çizmiştim. Yapabildin mi?”……….

Her dokunuşta belgeler, fotoğraflar, mektuplar, dava dosyaları birer birer açılıyor. Her bir belge ülkenin 42 yıl önce başlayan karanlığına ilişkin bir şeyler söylüyor. Yılların ağırlığı üzerine yüklenmiş bir kapı aralanıyor. Bu kapı “Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi”ne açılıyor. Moda Sahne’de önceki akşam (12 Eylül’ün yıldönümünde) düzenlenen törenle açıldı. 12 Eylül’le ilgili açılan ilk dijital müze. 12 Eylül Darbesi ve o yıllara ait derin ve titiz bir çalışmanın ürünü. Dönemin tanıklarının anlatımları, cezaevinden mektuplar, fotoğraflar ve bir utanç haritası. Bu harita işkencenin haritası. Üzerine tıkladığınızda hangi şehirde, hangi cezaevinde ne tür bir işkence, insan hakkı ihlali yapıldığını aktarıyor. Aradan geçen yıllara rağmen, yaşanan o acıların, haksızlığın, adaletsizliğin ağırlığı omuzlarınıza çöküp sizi koltuğa mimliyor. Bir kez daha şöyle diyorsunuz: 12 Eylül üzerine çok şey yazılıp çizildi diye düşünsek de aslında yaşananların çok çok küçük bir kısmı aktarılabildi.

Bellek Müzesi’ne imza atanlar amaçlarını “Müze, darbe sürecinde insanlığa karşı işlenen suçların kaydını tutarak hak ihlallerini görünür kılmayı amaçlıyor. 12 Eylül’den bugüne 42 yıldır devam eden adalet mücadeleleri ve geçmişle yüzleşme pratiklerine Sözlü Tarih, Dava Dosyaları ve Bellek Nesneleri koleksiyonlarını kapsayan bir dijital insan hakları arşiviyle ışık tutuyor” cümleleriyle özetliyor.

Research Institute on Turkey’nin (Türkiye Araştırmaları Enstitüsü) bünyesindeki Kolektif Hafıza Çalışma Grubu, Bellek Müzesi’ni çeşitli kurumlar, insan hakları örgütleri, hak savunucuları, hukukçular, tanıklar, akademisyenler ve yazarların katkılarıyla hazırladı.

Müze, Moda Sahne'de düzenlenen bir törenle açıldıMüze, Moda Sahne'de düzenlenen bir törenle açıldı

Açılış etkinliğinde dönemin tanıkları vardı. Saçları beyazlamış ya da dökülmüş, yüzlerindeki çizgiler derinleşmiş, çokça hırpalanmış, boğulmaya çalışılmış, gelecekleri çalınmış bir kuşaktan çok kişi var. En sevdiklerini idam sehpalarında, kurulan bir pusuda çapraz ateşte, işkencede yitirmiş, karanlık dehlizlerde tamamen ‘kaybetmiş’ler de bu salonda. Her biri her şeye rağmen yarına dair umutlarını hiç yitirmemiş, haktan ve adaletten yana olmaktan vazgeçmemiş olanlar sahnedeki konuşmaları takip ediyor.

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi’nde yer alan nesneler arasında 12 Eylül ve cezaevi süreçlerine ilişkin fotoğraflar, mektuplar bulunuyor.Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi’nde yer alan nesneler arasında 12 Eylül ve cezaevi süreçlerine ilişkin fotoğraflar, mektuplar bulunuyor.

GEÇMİŞ BUGÜNDÜR

Sahnede ise onların çocukları yaşında olanlar, bu müzeyi kuranlar. Müzeyi oluşturanlar anlatıyor tek tek. Müzenin eş direktörleri Aylin Tekiner ve Eylem Delikanlı ve ekipteki isimler. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca tam zamanlı bir çalışmayla ortaya çıkan müzenin temelleri daha eskiye dayanıyor. Müzede yer alan işkence hak ihlali haritası aynı zamanda bu konuda çok ciddi bir veri tabanı oluşturmuş. Eylem Delikanlı “Türkiye’de 80 sonrasındaki işkence suçunun ne kadar yaygın ve sistematik olduğunu, bu haritalanmdırma çalışması ile daha net gördüklerini aktararak, “5 bine yakın isimden birincil kaynaktan alarak teyit ettiğimiz bilgiler bunlar. Binlerce resmi kaynak da incelendi. İşkencenin o dönemde ne kadar yaygın olduğunu görüyoruz. İstanbul ve Ankara’da bildiğimiz cezaevlerinde değil, sistematik biçimde ülkenin her yerinde uygulanmış. Müzenin sloganı “Geçmiş Bugündür”.

Harita 5 bine yakın ismin, teyit ettiği bilgilerden oluşturuldu. Harita üzerinde bir cezaevine tıklandığında oradaki insan hakkı ihlallerine ilişkin kişi ve bilgiler yer alıyor.Harita 5 bine yakın ismin, teyit ettiği bilgilerden oluşturuldu. Harita üzerinde bir cezaevine tıklandığında oradaki insan hakkı ihlallerine ilişkin kişi ve bilgiler yer alıyor.

GERÇEK GÖRÜNÜR OLSUN DİYE

İşkence haritasına ilişkin müzede yer alan bilgide şöyle deniliyor: Gözaltına alınan 650 bin kişi içerisinden 5 bin ismin; 400 mekanın, 45 işkence türünün ve bu ihlallerden sorumlu tutulan 500’den fazla ismin birincil kaynaklar yoluyla teyit edildiği Türkiye’nin bu ilk işkence haritası koleksiyonlara eklenen her yeni veri ışığında ve müzenin metodolojisi çerçevesinde sürekli güncelleniyor. Gerçek bir parça daha görünür olsun diye…

Müzenin tanıtım metininde Bellek Müzesi koleksiyonlarında, devrimci mücadelenin yükselişinden öğrenci hareketlerine, sendikal örgütlenmeye, kadınların siyasi mücadelesine ve anti-faşist direnişe kadar birçok tanıklığın yanında darbenin kolektif belleği, askerî rejim ve onun hukuk sistemi, insan hakları ihlalleri, adalet mücadelesi, uluslararası dayanışma, cezasızlık, yüzleşme ve hesap sorma pratiklerine dair bilgiler yer alıyor.

***

SORUMLULAR UNUTULMASIN İSTEDİK

Müze direktörü Eylem Delikanlı, "Tarihsel adalet" tanımına ilişkin şunları söyledi: Resmi anlatım karşısında tanıklarıyla süreci anlatmak tekrar bir karşı bellek oluşturma üzerinden hareket etmek anlamına geliyor. Bu aynı zamanda bir mücadele alanı. Müzenin en önemli amaçlarından biri 80 darbesi sonrasında insanlığa karşı işlenmiş suçların kayda geçmesi ve sorumluların unutulmaması için gerekli belge ve bilgiyi sağlamak.

Müze direktörü Aylin Tekiner ise unutma ve hatırlama süreçlerinin önemine ilişkin şöyle dedi: "İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarda Türkiye gibi bu süreçlerle yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan geri duran ülkelerde hatırlama ve unutma üzerine toplumu motive etme ve bu yönde çalışmalar yapmak çok değerli ve yol açıcı. Geçmişle yüzleşme dönemlerinde bir kayıt oluşturmak için bu çalışmalarda fayda görüyoruz."

insanlik-suclarini-gorunur-kilan-muze-1063624-1.