Giyilebilir teknolojiler hızla gelişirken beklediğim gelişme yaşandı. Artık çocuklarımızın oyuncakları da internete bağlanmaya hazırlanıyor!

İnternete bağlı oyuncaklar

Teknosafari - Timur Akkurt -  timur@teknosafari.com - @timurakkurt

Hello Barbie adlı ürün, bu yılın sonlarına doğru oyuncakçılarda yerini alacak. Yeni Barbie, gelişmiş ses tanıma sistemi, internete kablosuz bağlanma ve en kafa karıştıran özelliği olan çocukları dinleyip onlarla konuşabilmesiyle bambaşka bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor. San Francisco’da ToyTalk firması tarafından geliştirilen konuşma, algılama ve dialog zekâsı teknolojisini kullanan bu bebekler çocukları dinleyecek ve ona uygun cevaplar verebilecek! Bunun pek çok sakıncası olacaktır. En büyük ikilem, “Gelişen dünyanın gerçekleri bunlar” diyenlerle “Çocuklarımız asosyal olacak” diyenler arasında yaşanacak.

Görüşüne başvurduğum, Uzman Psikolog Semra Yenigün, bu oyuncakların çocukları asosyalleştirmeyeceği görüşünde. “Onlar zaten hayal dünyalarında onlarla konuşuyorlar. Doğru konumlandırılıp kullanılması halinde faydası bile olacaktır” diyor. Bence bu konuda haklı. Benim kızım da küçükken bebekleriyle konuşup sohbet ederdi. Sosyalleşmesi ile ilgili herhangi bir sorun yaşamadık. Benim kafamı kurcalayan konu, bu yapay zekâlı oyuncaklara uzaktan erişerek evdeki masum çocuklarımızın farklı telkinler ve ikna yöntemleriyle kandırılmaları.

Peki neler yapabilirler? Hemen kötü polis olalım ve biraz hayal kuralım...

Oyuncağı çocuğunuza hediye ettiniz, kısa bir süre sonra kanka olup oyun oynamaya başladılar. Buraya kadar her şey çok güzel. Oyuncak artık evinizi dinleyebiliyor ve görebiliyor! Canlı yayınla merkeze iletiyor! Hatta siz evden çıktığınızda bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilen ‘ajan bebek’ her şeyi rapor ediyor. “Gittiler!” Güvenlik şifresini de ajan öğrenmiş! Gerisi sizin hayal gücünüz... Bu konuda başka senaryolar da üretmek mümkün.

Oyuncak: Babanın arabasının anahtarını balkondan at!
Çocuk: Olmaz babam çok kızar.
Oyuncak: O zaman küserim!
Çocuk: Tamam tamam küsme atıyorum:/
Aşağıda bekleyen hırsızlar anahtarı alır. İşlem tamam.
Bir başka senaryo;
Gece yarısı sizin uyuduğunu düşündüğünüz çocuğunuz kankasıyla yatağında soybet etmekte. Birden oyuncağın aklına bir şey gelir...
Oyuncak: Hadi yaramazlık yapalım!
Çocuk: Ne yapacağız?
Oyuncak: Sokak kapısını açalım
Kapı açılır hırsızlar içeri girer vs...

İYİ TARAFINDAN BAKALIM
İşin bir başka yönü de diyalogla çocuğa farklı düşünceler empoze etme. Bu din ile ilgili, bir ürünü alması veya tutturması için olabilir. Neticede oyuncak, evde sizden çok daha etkili bir konumda. Düşünsenize reklam alanında bu bebeklerin neler yapabileceğini. Reklam dünyasının yapısını baştan sona değiştirecek bir olay bu. Piyasa dengelerini de rahatlıkla altüst edebilir. Bir şirket neden TV’ye reklam versin ki? Çocuk bilinç altına yüklenmiş çikolatayı, gazozu, elbiyseyi, bilgisayarı, ayakkabıyı, okulu, saati tutturabilir. Bu oyuncakların sayısı arttığında neler olacak kim bilir?

Bir de iyi taraflarına bakalım. Diyelim ki sistem güvenliği konusunda bir sıkıntı yok, her şey yolunda.... Bebeğe ya da bir oyuncak arabaya yüklenebilecek özel yazılımlarla çocuğumuza çevreci olmayı bir oyuncak arkadaştan daha iyi kimse anlatamaz. Hayvanseverlik, insanlara saygılı olma veya İngilizce! Bunların hepsini akıllı oyuncaklar sayesinde çok rahat yapabileceğiz. Birkaç yıl içinde gençler için akıllı kankalar da çıkarsa şaşırmayalım. Unutmamak gerekir ki teknoloji doğru kullanıldığı zaman gerçekten hayatı kolaylaştıran ve daha verimli hale getiren iyi bir şey.