Bağdat’ta hükümet karşıtı büyük gösterilerin yıldönümünde büyük protestolar düzenlendi. Akademisyen Yadgar İsmail ülkede huzursuzluğun ve güvensiziğin devam ettiğini, protestoların süreceğini söyledi.

Irak’ta huzursuzluk sürekli artıyor

Umut SERDAROĞLU

Irak’ın başkenti Bağdat’ta, 1 Ekim 2019’da başlayan ve 600 kişinin hayatını kaybettiği hükümet karşıtı gösterilerin 3’üncü yılında protestolar düzenlendi. Protestolara kolluk kuvvetlerinin müdahalesinde çok sayıda kişi yaralandı.

Kolluk kuvvetleri, Bağdat’ın merkezi Tahrir Meydanı’ndaki Cumhuriyet Köprüsü’nde kurulan bariyerleri aşmaya çalışan göstericilere biber gazı ve ses bombasıyla müdahale etti. Müdahale sonucu vücudunun çeşitli yerlerine kapsül isabet eden onlarca kişi yaralandı. Yaralılar tedavi edilmek üzere çevredeki hastanelere götürüldü.


Göstericilerin taş atarak karşılık vermesi sonucu kolluk kuvvetlerinden de yaralılar olduğu kaydedildi.

Yabancı misyon temsilciliklerinin ve Meclisin de bulunduğu Yeşil Bölge’ye çıkan tüm yol ve köprüleri beton bariyerlerle trafiğe kapatıldı.

Soran Üniversitesi’nden Akademisyen Yadgar İsmail protestolara dair şunları söyledi: “Irak’ta dinmeyen huzursuzluktan dolayı protestoların devam edeceği bekleniyordu. Ülkedeki iç dinamiklerine bakıldığında şu an gerçekleşen protestolar dinse bile yaşanan sivil huzursuzluktan dolayı bunu benzer protestoların izleyeceğini söyleyebiliriz.

Irak halkının belirli ihtiyaçları var. Ancak toplum bunun aksini düşünen benzer politikacılar tarafından yönetilmeye devam ediyor.

Ülkedeki görüntü, bu tür sivil huzursuzluktan dolayı protestocuların, siyasi çatışmanın bir veya iki tarafını reddetmesi ve bir diğerini tercih etmesidir. Sadr cephesi yandaşları, kendi deyimiyle bir koalisyon hükümetini ya da ‘bölünme’ hükümetini reddediyor. Diğer protestocular ise kendilerine adil bir pay verilmediği takdirde bunu kabul etmeyeceğini söylüyor. Şimdilik ortak şartlar oluşturulması için bir paydada buluşmak zor gibi duruyor.”

“Ayrıca Sadr’ın siyasi kariyerine son vereceğini açıklaması, bu süreçte destekçilerini test etmek ve belki de daha fazla taraftar kazanmak anlamına gelebileceğini belirttiği gibi nihai bir karar olmayabilir” diyen Yadgar şöyle devam etti: “Bu, önümüzdeki günlerde veya haftalarda çözülecek. Bu arada, bu turun tırmanması İran’daki huzursuzlukla örtüşüyor ve İran yanlısı olmakla suçlanan ve milisler tarafından desteklenen diğer Şii partiler üzerinde paralel etkiye sahip olabilir.

Sadr’ın kararı, Bağdat’taki veya Şiilerin hâkim olduğu diğer vilayetlerdeki huzursuzluğu geçici olarak daha da tırmandırabilir. Bu, daha fazla hükümet karşıtı protestoyla sonuçlanacak ve ülkede daha fazla ayaklanmayı teşvik edecek. Halkın talepleri daha iyi hizmetler, iş fırsatları, şeffaflık ve iyi yönetişimdir, ancak asıl nedenin yukarıda bahsedilen taleplerin olmaması olduğunu unutmamalıyız, çünkü bu konular Sadr tarafından halk üzerinde etki yaratmaya çalışılıyor.”

***

NE OLMUŞTU?

Irak’ın başkenti Bağdat’ta 1 Ekim 2019’da yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliği nedeniyle başlayıp hızlı bir şekilde güney kentlere de yayılan hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Bu gösteriler sonucu dönemin hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştı. Gösterilerde güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu 600’den fazla kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.