İran'da 18 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan muhafazakar İbrahim Reisi, mazbatasını ülkenin dini lideri Ali Hamaney'den aldı.

İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Reisi, mazbatasını Hamaney'den aldı

Başkent Tahran'da İmam Humeyni Hüseyniyesi'nde düzenlenen mazbata törenine İran lideri Hamaney'in yanı sıra 7. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, Yargı Erki Başkanı Gulamhüseyin Muhsin Ejei ve diğer üst düzey yöneticiler katıldı.

Törende İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli'nin 13. dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin raporu sunmasının ardından Hamaney, Reisi'nin cumhurbaşkanlığını onaylayarak mazbatasını teslim etti.

Hamaney'in Özel Kalem Müdürü Muhammed Gulpayegani, Reisi'nin cumhurbaşkanlığının onama metnini okudu. Onama metninde Hamaney'in şu ifadeleri yer aldı: "Halkın Sayın Seyid İbrahim Reisi'ye verdiği oyları onaylıyor ve kendisini İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına atıyorum."

Bu onamayla Hamaney, Reisi'yi 4 yıllığına Cumhurbaşkanlığı görevine atamış oldu.

RUHANİ 8 YILI DEĞERLENDİRDİ: BAZI GERÇEKLERİ AÇIKLAMADIM

Ruhani, 12'nci hükümetin dün düzenlenen son kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada 8 yıl süren cumhurbaşkanlığı dönemini değerlendirdi.

Ruhani, "Bugünkü toplantı, 12'nci dönem hükümetin son kabine toplantısıydı. Bu çerçevede benim de yaptığım son konuşmadır. Geçen yıllar içerisinde halka yaptığımız açıklamalar gerçeğe aykırı değildi. Doğruları açıkladık. Ama bazı gerçekleri, fayda sağlayacağını düşünmediğim ve ulusal birliğe zarar vermesinden korktuğum için açıklamadım." dedi.

Cumhurbaşkanlığının ilk döneminde (2013-2017) dünyayla iş birliği içerisinde olmaları nedeniyle ekonomik şartların ümit verici olduğuna işaret eden Ruhani, bu durumun ABD'nin 2018'de nükleer anlaşmadan çekilmesiyle değiştiğini ve yaptırımların yeniden uygulanmasıyla kendilerini ekonomik bir savaşın içerisinde bulduklarını söyledi.

Başında bulunduğu hükümetin çabalarına rağmen ülke içerisinde bazı unsurların yaptırımların kaldırılmasına engel olduklarına değinen Ruhani, "Eğer ulusal uyum daha fazla olsa ve aralarda mesafeler olmasaydı, iş birliği içerisinde diğer devlet organları da hükümeti destekleseydi ülkenin durumu daha iyi olabilirdi." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ruhani, yanlışları nedeniyle halktan özür dilerken kabine üyelerine de teşekkür etti.

MUHAZAKARLAR TEPKİLİ

Ruhani'nin, 1 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı olarak katıldığı son kabine toplantısında ve daha sonra devlet televizyonuna verdiği röportajda, ülke güvenliğini de doğrudan ilgilendiren bazı açıklamalarda bulunması hem ülke medyasında hem sosyal medyada tepkiyle karşılandı.

Ruhani'nin konuşmasındaki en dikkati çeken husus, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili gizli belgelerin İsrail tarafından ele geçirildiğini ilk kez doğrulaması oldu.

Bu açıklamayla İsrail ajanlarının İran'ın nükleer programıyla ilgili gizli belgelerini çalıp, Donald Trump'a teslim ettiğini ilk kez itiraf eden Ruhani, Trump'ın da bu belgeleri gördükten sonra 2015'te İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini söyledi.

Böylece eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ilk kez Eylül 2018'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda açıkladığı belgelerin doğruluğu ülkenin en üst düzeyinde kabul edilmiş oldu.

Ruhani, dün devlet televizyonuna verdiği son röportajında ise İran lideri Ayetullah Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarının "kırmızı çizgi" olarak kabul ettiği füze programının da müzakereye açılması gerektiğine işaret ederek, "Dünya ile normal ilişkiler kurmak istiyorsak tüm alanlarda müzakere edebilmemiz için bize izin verilmelidir." dedi.

Hasan Ruhani'nin son kabine toplantısında yaptığı veda konuşması ülke medyasında muhafazakar ve reformist basında farklı tepkilere neden oldu. Cumhurbaşkanı Ruhani'ye yakın reformist gazeteler söz konusu açıklamayı genel olarak görmezden geldi.

Muhafazakar gazetelerde ise Ruhani'ye yönelik öfke manşetlere taşındı. Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Cevan gazetesi, Ruhani'nin tam sayfa resmini kullandığı manşetinde "Gitti" başlığını attı.

Aşırı muhafazakar çizgisiyle bilinen Vatan-ı İmruz gazetesi ise Ruhani kabinesinin fotoğrafını paylaşarak, "Ne affedeceğiz ne de unutacağız" manşetini kullandı.

İran lideri Hamaney'in ofisine yakınlığıyla bilinen ülkenin en köklü gazetelerinden Keyhan da "Amerika'ya güven ve ümit hükümeti yolun sonuna geldi." manşetiyle okuyucularının karşısına çıktı.

İranlı sosyal medya kullanıcıları ise Ruhani'nin vedasını, "Helal etmeyeceğiz" etiketiyle karşıladı.