Sendika üyesi olduktan sonra Durak Tekstil’de işten çıkarılan ve direniş başlatan işçilerin talebi işe iade ve haklarının verilmesi. İşçilerden Canpolat güvencesizliğe dikkat çekerken Yeni ise haklarını istediklerini söyledi.

İşçi düşmanlığına direniş

Bilge Su YILDIRIM 

Bursa’daki Durak Tekstil’de çalışan ve Öz İplik İş Sendikası’na üye olmalarından kısa bir süre sonra ‘küçülme’ bahanesiyle işten çıkarılan 6 işçinin başlattığı direnişte 46 gün geride kaldı. 

Fabrika yönetiminin önce ‘küçülme’ dediği ancak daha sonra evlerine gelen tebligatla asıl işten çıkarma gerekçesini öğrenen işçiler, direniş başlattı. İş Kanunu’nun 25/2 maddesinde yer alan ‘hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak, güvenini kötüye kullanmak’ iddiasıyla işten çıkarıldıklarını öğrenen işçiler, işe iade ve haklarının verilmesini istedi. 

Durak Tekstil’de gece vardiyasında çalışan işçi Umut Canpolat, işten son çıkarılan kişi olduğunu ifade etti. İnsan kaynaklarıyla yaptıkları görüşmede kendisine “Sendika üyeliğinden vazgeçmişsin” denildiğini aktaran Canpolat, sendikadan ayrılmadığını söyledikten yarım saat sonra yeniden görüşmeye çağırılıp “Üstünü değiştir çık” denilerek atıldığını söyledi. “Zamanımız bol, cesaretimiz tam” diyen Canpolat, talepleri karşılanana dek direnişlerini sürdüreceklerini kaydetti. 

GÜVENLİK YOK 

Oldukça güvensiz bir iş ortamında çalıştıkları kaydeden Canpolat, yakın zamanda fabrikada çay ocağına yakın bir bölgeye lodos sırasında büyük bir cam parçasının şiddetli şekilde düştüğünü aktardı. Çalıştıkları malzemelerin de işçilerin sağlığı açısından bir tehlike oluşturduğunu söyleyen Canpolat, “Aramid kumaşın boyanmasında kullanan, kesinlikle ciltle temas etmemesi gereken bir boya var. Biz bu boyayı kullanırken fabrikadaki eldivenleri üç kat üst üste giyiyorduk, eldivenler yine de elimize sızdırma yapıyordu” dedi.  

SUS PAYI ZAM 

İşten çıkarılan bir diğer işçi Berkan Yeni de işyeri güvenliğinin oldukça düşük olduğundan bahsetti, işyeri doktorunun ilgisiz davrandığını da ekledi. “Bir gün elime asit döküldü ve elim yandı. Bize böyle durumlarda iş yeri doktoruna gitmemiz söyleniyor. Ancak gittiğimde iş yeri doktoru elime bile bakmadan yanık kremi uzatmaktan başka bir şey yapmadı. Biz kimyasal malzemelerle çalışıyoruz. Kimyasal boya taşıyoruz mesela, fabrika merdivenleri ise oldukça dik. Daha yeni bir arkadaşımız düşüp kolunu incitti” diyen Yeni, iş yeri servisine dair ise şöyle konuştu: “Yeni evlendim, dolayısıyla ev adresim değişti. Ancak servis beni yeni adresime bırakmıyordu. Herkesi evine bırakırken beni otobanda indiriyordu. Gece 2’de 3’te bariyerlerden atlayarak evime ulaşmak zorunda kalıyordum.” 

Yeni, aynı zamanda işverenin İş Kanunu’nun 25/2’ye maddesine dayandırarak taraflarına yönlendirdiği “hırsızlık, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak ve güvenini kötüye kullanmak” gibi suçlamaların sicillerine işlediğini söyleyerek uzun vadede de onları sıkıntıya soktuğunu ifade etti. 

İşten atılan işçiler işten atım ve sonrasında fabrika önünde başlayan direnişin ardından fabrikanın işçilerin brüt maaşına 2 bin lira zam yaptığını da aktardı. Aynı zamanda işverenin fabrikada çalışan işçileri “Onlarla görüşmeyin” diyerek tehdit ettiklerini kaydetti.