Tek adam rejimi 21 yılda emekçilerin tüm haklarını gasp etti. AKP ve Erdoğan’ın yarattığı karanlığın derhal emekçiler tarafından yıkılması gerektiğine dikkat çeken sendika temsilcileri, güvenceli bir çalışma hayatı istedi.

İşçiler tek adamdan acilen kurtulmalı
Fotoğraf: BirGün

Dilan ESEN

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine günler kala işçilere, işsizlere, emeklilere, gençlere ve kadınlara yönelik tek adam rejiminin 21 yıllık uygulamaları tartışılıyor. Saray rejiminin son 21 yılda emek alanında hayata geçirdiği çalışmalarına tepki gösteren emekçilerin karşısında önemli bir seçim var. 21 yıldır neredeyse tüm hakları gasp edilen işçi sınıfı, sermayeye kazandıran bu sistemin devrilmesi gerektiğini vurguluyor.

AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana bütün kamusal alanı özelleştirdiğine değinen Eğitim-Sen Gebze Şubesi Başkanı Eylem Bahadır, bununla birlikte emek ilişkilerinin de değiştiğini belirtti. Taşeronlaştırma, ücretli işçilik, evden çalışma gibi pek çok biçimin ortaya çıktığını kamu işçilerinin ise köleleştirildiğini aktaran Bahadır, “Eğitimi kıskaca aldılar” dedi. Eğitimin 20 yılının AKP nedeniyle karanlıkta geçtiğini söyleyen Bahadır, “Piyasacı ve dinselleştirilmiş bir eğitim müfredatı oluşturuldu. Öğretmen atama biçimi değiştirildi. Atama sınavlarında hırsızlık gerçekleştirildi. Ders kitapları cinsiyetçi, milliyetçi ve ırkçı hale getirildi. Özel okulların önü açıldı. Liyakat ortadan kaldırıldı. Kamu emekçilerinin iş ve emek süreçleri değiştirildi. Öğretmenler baş, uzman, ücretli, sözleşmeli gibi çalışma biçimlerine ayrıldı. Okuldaki hizmetli ve memurlar da taşeronlaştırıldı. Sendikalar iktidarın birer aparatı haline getirildi.” Karanlığın derhal yırtılması gerektiğini ifade eden Bahadır, “Güvenceli, kadrolu çalışma istiyoruz” diye konuştu.

İŞÇİLER SAVUNMASIZ

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, işçi sınıfının tek adam rejiminin sermayenin yanında yer alan uygulamaları nedeniyle örgütsüz bırakıldığına dikkat çekerek emekçilerin kendi sınıfsal, ekonomik, demokratik, sendikal taleplerinden uzaklaştırıldığına değindi. “İşçi sınıfı kendi sınıfsal çıkarına uygun olarak politik karar almaktan uzak” diyen Türkmen, şöyle konuştu: “Tek adam düzeni işçi sınıfı ve yoksullar üzerinde ideolojik hâkimiyetini din, vatan, millet üzerinden kurdu. Bunları yaparken iktidarını güçlendirdikçe işçi sınıfını haklarına daha fazla saldırdılar. Emekçiler sermayeye karşı savunmasız bırakıldı. Antep’te en kalifiye işler de olmak üzere hiçbir işkolunda bugün çalıştığı ücretle geçinebilen tek bir işçi yok.” Antep’te son 3 yılda yaşananlara değinen Türkmen, “Pandemide bir fabrikada 3 gün arayla 2 işçi öldü. İkisi de covid olduğu halde zorla çalıştırıldığı için öldü. Çelikaslan Tekstil’in patronu AKP milletvekili seçildi. Bu işçiler bu patrona oy verdi. Bütün bunlara rağmen işçi sınıfının Erdoğan düzeninden kurtulması gerekiyor. Erdoğan’ın yenilmesi, tek adam düzeninin yıkılması herkes için geçerli. Sadece seçimlerde oy vererek değiştiremeyeceğimiz bir tablo var” dedi.

***

EMEK İÇİN SANDIĞA

28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimini değerlendiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Yeni bir toplumsal düzen için, emeğin Türkiye’si için 28 Mayıs’ta tüm sınıf kardeşlerimizi oy kullanmaya, sandığa gitmeye, kendi emeğine, ekmeğine, memleketine sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. Son 21 yılda AKP döneminde işçilerin hak gasplarına değinen Çerkezoğlu, şunları ifade etti: “Bu seçimler özellikle 2017 referandumu sonrasında, 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yürürlüğe giren 4,5 yıldır işçilere, emekçilere, çalışanlara, halka, ülkemize zararlı olduğu çok ciddi biçimde çalışma ve yaşam koşullarını geriye götüren başkanlık sistemiyle demokrasi arasında bir seçim olarak görüyoruz.”