Mersin Serbest Bölge’de Covid-19 vakaları hızla artıyor. Kronik hastalığı olan arkadaşlarının zorla çalıştırıldığını anlatan işçiler, "İşçinin canı kimsenin umrunda değil. Tek düşündükleri üretim. Koronayı da üretimi yavaşlatabileceği için önemsiyorlar" diyor.

İşçinin canı kimsenin umrunda değil!

Rıfat Kırcı

Epilepsi hastası olmasına rağmen çalışmaya zorlanan Emirhan Keskin’in koronavirüse yakalanıp yaşamını yitirmesi üzerine gözler Mersin Serbest Bölge’ye çevrildi.

Serbest Bölge’de vaka sayısı hızla artıyor. Zara gibi dünyaca ünlü markalara tekstil üretimi yapan fabrikaların bulunduğu bölgede 10 binin üzerinde işçi çalışıyor. İşçiler ise çalışma koşullarının ağırlığına ve önlemlerin yetersizliğine tepkili. Bir işçi, “Zaten günde 12 saat çalışıyoruz. Koronavirüs olmasa bile halsiz düşüyoruz. Bu salgına yakalınca hastalığı ağır geçiriyoruz, arkadaşlarımız ölüyor” diyor. Bir diğer işçi ise “Kronik hastalığı olmasına rağmen çalışmaya zorlanan arkadaşlarımız oluyor. Kimisi ise virüse yakalandığından şüphelense de ücret kesintisinden korktuğu için durumunu gizleyerek işe geliyor” şeklinde konuşuyor.

TABLDOTTA YEMEK ARTIKLARI

Serbest Bölge’de tekstil üretimi yapan bir fabrikada çalışan işçi, çalışma ortamının hijyenik olmamasından yakınıyor. İşçi “Yemekhaneler bile temiz değil. Tabldotlarda yemek artıklarının kaldığını görüyoruz. Şartlar böyleyken salgının yayılmaması mümkün mü?” diye soruyor.

Fabrikadaki önlemlerin, hatta işe girişlerde yapılan ateş ölçümlerinin bile göstermelik olduğunu da belirten işçi, “Makineler hep aynı dereceyi ölçüyor. Geçenlerde bir arkadaşımız yakalandı koronavirüse. Girişte ateşi 35 ölçülmüştü, hastanede 38 derece olduğu ortaya çıktı. Üstelik girişlerde kart basarken herkes aynı yerlere dokunuyor” diye konuşuyor.

‘ARKADAŞLARIMIZ ÖLÜYOR’

Serbest Bölge’de bir başka fabrikada çalışan işçi ise çalışma koşullarının çok ağır olduğunu vurgulayarak, “Günde 12 saat çalışıyoruz. Mesaiye kaldığımız da oluyor. Halsiz düşüyoruz. Bize verilen yemekler zaten besleyici, doyurucu değil. Ayda bir kez et çıkarsa çıkıyor. Beslenme de yetersiz olunca o yorgunluğun üzerine vücut direnci zaten düşüyor. Bu yüzden virüse yakalanınca hastalığı ağır geçiriyoruz. Arkadaşlarımız yaşamını yitiriyor” diyor.

İşçilerin borç içinde olduğunu ve ücret kesintisinden korktukları için kendilerini çalışmak zorunda hissettiklerini vurgulayan bir diğer tekstil işçisi ise “Bu yüzden virüse yakalandığından şüphelenen arkadaşlarımız bu durumlarını gizleyip işe gelebiliyor. Diğer yandan kronik hastalığı olan arkadaşlarımızın patron tarafından çalışmaya zorlandığı da oluyor” ifadelerini kullanıyor.

HASTANE 2 SAAT UZAKLIKTA

İşçiler, Serbest Bölge’ye en yakın hastanenin 2 saatlik mesafede olduğuna da dikkat çekiyor. Bu durumun ciddi sorunlara, hatta can kayıplarına neden olduğunu belirten bir işçi şunları anlatıyor: “Bir arkadaşım asansörden düşmüştü. Kan kaybediyordu. Ambulansın gelmesi çok uzun sürdü. Ne yazık ki kaybettik. Birisi fenalaşsa, aniden hastalansa gidebileceği bir yer yok. İşyerine haftada bir doktor geliyor ama 1 saat bile durmadan gidiyor.”

Serbest Bölge’de 10 bin işçinin çalıştığını belirten işçi, “Limanla birlikte 12 bin kişiyi buluyor çalışan sayısı. En azından bir doktor, hemşire ve ambulans devamlı hazır olmalı. Zara gibi dünyaca ünlü markalara üretim yapılıyor burada. Ama işçinin canı kimsenin umurunda değil. Tek düşündükleri üretim. Koronayı da üretimi yavaşlatabileceği diye önemsiyorlar” şeklinde konuşuyor.

2021’İN İZİNLERİ KULLANDIRILIYOR

İşçilerin anlattığına göre, Mersin Serbest Bölge’deki çoğu fabrikada salgın nedeniyle çalışamayan işçilere ücretli izin verilmiyor. İşçiler yıllık izinlerini kullanmak zorunda bırakılıyor. Bir işçi, “Bu yılın yıllık izinleri kullandırıldı. Önümüzdeki yılın yıllık izinlerini de kullandık. Artık aralıksız çalışmak zorundayız” şeklinde konuşuyor.

iscinin-cani-kimsenin-umrunda-degil-777784-1.

DEV TEKSTİL'DEN 10 ACİL TALEP

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) Mersin Serbest Bölge’ye ilişkin acil taleplerini şu şekilde sıraladı:

1- Fabrikalarda sosyal mesafeyi sağlayacak yeni fiziksel düzenlemeler yapılmalı.
2- İşe giriş ve çıkış saatlerinde değişiklikler yapılarak birikmeler önlenmeli.
3- Servis sayısı artırılmalı.
4- Kullanılan ve temas edilen her türlü makine, eşya, yemekhane, WC’ler her kullanımdan sonra dezenfekte edilmeli.
5- Kendisi yahut da ailesinden biri risk grubunda olan işçiler, vakit geçirilmeden ÜCRETLİ İZNE çıkarılmalı.
6- İşçilerin bağışıklık sistemini güçlendirecek yemekler çıkarılmalı, çalışma saatleri kısaltılmalı, yoğun iş temposu azaltılmalı, işçilere düzenli ve kısa aralıklarla test yaptırılmalı.
7- Maske, eldiven vb. tıbbın gerekli gördüğü tüm koruyucu unsurlar işçilere hiçbir sınırlama getirilmeden düzenli dağıtılmalı.
8- Sanayi bölgelerinde salgınla mücadele eden sağlık ekipleri tam donanımla ve sanayi bölgesinin büyüklüğünü de hesaba katarak yeterli sayıda ekiple hazır bekletilmeli! İşçilerin bu ekiplere ulaşımı kolaylaştırılmalı.
9- Covid 19 çıkan firmalar daha yakından takip edilmeli, denetlenmeli. Bu firmalarda ilk olarak bu işçilerle temas riski bulunan işçiler hızlıca karantinaya gönderilmeli, devamında riskin artmasını önlemek amacıyla firma karantina tedbirleri kapsamında üretime iki hafta ara vermeli.
10- Salgın nedeniyle işçi ücretlerine ek zam yapılmalı.