“İslam nedir?” sorusunun sıklıkla sorulduğu, “Gerçek Müslümanlığın nasıl olması gerektiğine” ilişkin tartışmaların sıklaştığı günümüzde bütün bu tartışmalara bir referans kitap olmaya aday olan Peygamber’den IŞİD’e Ali Murat İrat’ın analizleriyle büyük bir açığı kapar nitelikte

İslam’a alternatif bir bakış

TAN PINAR

Ali Murat İrat, BirGün gazetesindeki köşe yazılarından bildiğimiz üslubunu “Peygamber’den IŞİD”e isimli yeni kitabında daha “derin” tartışmalarda devam ettiriyor; keskin ve muzip, kimi zaman meczup gibi dönüp duran aklını bir kez daha siyasi vicdanıyla buluşturuyor. İslam’ın Ortadoğu’daki yeni denklemde nasıl bir seyir izleyebileceğine odaklanırken, siyasal tartışmaların günübirlik ve tarihten beslenmeyen dayanaksız, kısır paslaşmalarına hapsolmuyor.

Peygamberden IŞİD’e, adı gibi uzun bir tarihsel ve politik sürecin, İslamiyet içindeki kırılmalarının ve sürekliliklerinin maddi okumasıdır. “İslam nedir?” sorusunun sıklıkla sorulduğu, “Gerçek Müslümanlığın nasıl olması gerektiğine” ilişkin tartışmaların sıklaştığı günümüzde bütün bu tartışmalara bir referans kitap olmaya aday olan Peygamber’den IŞİD’e Ali Murat İrat’ın analizleriyle büyük bir açığı kapar nitelikte.

ÖNCE BİR GEÇMİŞE GİDELİM
İrat, “şiddet-barış” gerilimiyle sınırlamak isteyen, İslam’ı kültür ve inanç alanına sıkıştıracağını düşünen yönelimler karşısında, İslam’ın geleceğini kestirebilmek için önce geçmişine uğruyor. Bugün yaşanılan tartışmaların kökeninin bizzat Peygamber’in ölümünden hemen sonra başladığına ilişkin vurgularının yanı sıra modern dünyanın bu tartışmaları daha da görünür kıldığına ilişkin saptaması oldukça önemli. “İslam şiddet dinidir” ya da “İslam barış dinidir” saptamalarının ikisinin de ötesinde bir İslam tasavvuru ve anlayışı ileri süren Ali Murat İrat İslam’ın görünür biçimlerinin hepsinin sahih ve saygı duyulması gereken formlar olduğunu da vurguluyor.

Özünde “İslam nedir?” sorusunun sırtına yüklediği ağırlığı hiç unutturmayan kitap, “İslam tarihi ve felsefesindeki ana ayrışmalara, modernizm karşısında İslam içinde beliren özgün tavırlara değiniyor. İslam’da “siyaset/politika”, “özgürlük”, “şeriat”, “devlet”, “otorite”, “kimlik”, “mezhep”, “zaman”, “modernleşme” kavramlarına çok farklı yollardan dolaşarak dikkatimizi çekiyor, tarihi tartışmaları güncel gelişmelere titizlikle ve şaşırtan yorumlarıyla bağlıyor.

TARİHTEN YAKLAŞMA
Yazar, İslam’ın “temiz ve huzur dolu”, kıssalara atıfla beslenen tarih anlatılarından sürekli dışlanmak istenen “IŞİD belasının” belki de hiç farkına varılmadan yuvalanabileceği en küçük hücrelere kadar iz süren cesur adımlar atmakla yetinmiyor; bizi Türkiye ve Osmanlı içi İslam tartışmalarına “tarih”ten yaklaşmaya davet ediyor.

Kitabın başlangıç bölümünde IŞİD ve IŞİD’in itikadi anlayışı olan Selefiliğin tarihsel ve düşünsel gelişiminden bahseden İrat, daha sonra İslam içi güncel ve tarihsel tartışmalara girerek önemli saptamalarda bulunuyor. İslam’da aklın yerinden, İslam’ın politik bir bağlam oluşturup oluşturamayacağına kadar birçok tartışmaya değinilen kitapta İrat yeni bir İslami bakışın da gerekliliğini vurgularken önemli alternatif yollar da gösteriyor.
Bu bağlamda İrat’ın Peygamber’den IŞİDE’e isimli kitabı yalnızca günümüz Müslümanlarını değil özellikle Ortadoğu’daki tüm halkları ve onun da ötesinde dünyada Siyasal İslam’ı politik bir sorun olarak algılayan hemen herkesi ilgilendiren alternatif ve önemli bir çalışma olarak artık önümüzde duruyor.