İslamcılardan biyoetik sempozyumu: Medikal fetva, biyofıkıh

MUSTAFA KÖMÜŞ

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı İslam Araştırmaları Merkezi’nin başında olan Raşit Küçük’ün başkanlığını yaptığı İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı, (İSAR) “Tıbbi Konularda Fetva Verme Metodolojisi” konulu sempozyum düzenleyecek.

İSAR Tıp ve Ahlak Çalışma Grubu tarafından düzenlenen sempozyumda katılımcılar arasında birçok akademisyen de bulunuyor. Hatta sempozyumun selamlama konuşmalarını yapanlar arasında eski İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Hayrettin Karaman’ın oğlu Muhammet İhsan Karaman da yer alıyor. Yarın başlayacak olan iki gün sürecek sempozyum 6 oturumdan oluşuyor.

Oturumlardaki başlıklar şöyle:

>>Biyofıkıh biyoetiğe ikame edilebilir mi?
>>Biyofıkıh meotodolojisi: Delile dayalı tıp ve delile dayalı fıkıh matriksi
>>Batıda ve İslam dünyasında biyoetik sorunların anlașılmasında ve değerlendirilmesinde insan anlayıșının önemi: Beyin ölümü örneği
>>İnsan onuru ve onurlu ölüm: Yașamın sonunda insan onuru kavramı ve islam hukuku açısından değerlendirilmesi
>>Zaruret ilkesi ve biyomedikal müdahaleler alanına uygulanması
>>Tıbbi bilginin niteliği ve anlașılabilirliği üzerine
>>Mecmau’l-Fıkhi’l-Islami ed-Duvelî’nin tıbbi konularda fetva usulü
>>Tıbbi meselelerle ilgili fetvalara analitik bir yaklașım Din İșleri Yüksek Kurulu örneği
>>İran’da biyomedikal meselelerin gerekçelendirilmesi: Dini bir hükûmet tecrübesi
>>Temel fıkhi kavramların medikal meselelerde fetva verme süreçlerindeki konumu: Endonezya tecrübesi
>>Yardımcı üreme tekniklerine yönelik fetvaların temelindeki İslam ahlakı ilkeleri
>>Tıbbi meselelerde fikir geliștirme süreci İslami perspektiften medikal hatalar
Din etiği olmaz

Konuyla ilgili BirGün’e konuşan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, gelişen tıp teknolojisiyle birlikte daha önce konuşulmayan biyoetik sorunlar olduğunu ve bunların tartışılması gerektiğini söyledi. Emir şöyle devam etti: “Tıp etiği bütün bu sorunlara çözüm aramalı ama nasıl ki Hıristiyan etiği, Yahudi etiği gibi bir şey olmazsa İslam biyoetiği diye bir şey de olmaz. Diyanet de bunu tartışabilir ama tıp etiğini dine uyarlamaya çalışmak doğru değil. Toplumda her alan dinselleştiriliyor. Bu da bunun bir yansıması.”