AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Yerel seçimlere işaret eden Erdoğan, ittifak çağrısı yaparak "Mücadeleye katılmak isteyen herkese, ortaklarımızın da rızası şartıyla Cumhur İttifakı'nın kapısı açıktır" dedi. Ekonomi mesajı veren Erdoğan, pahalılığı fırsatçılara bağladı, yurttaştan bir kere daha sabır istedi. İsrail-Filistin arasında yaşanan çatışmalara da değinen Erdoğan, "Bölgeye kalıcı huzur ancak BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebilir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi
İsrail-Filistin çatışması | Erdoğan "arabuluculuğa hazırız" dedi, 1967 sınırlarına işaret etti
Fotoğraf: AA

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının ilk bölümünde Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlere değinen Erdoğan, özellikle Ankara ve İstanbul'a dikkat çekerek" Mevcut belediyelerimizi daha güçlü olarak elde tutmak ve İstanbul ve Ankara'yı daha güçlü güçlü bir belediyecilik ile tanıştırmak için durmak duraksamak yok" dedi.

YURTTAŞTAN "SABIR" İSTEDİ

Ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına karşı çalışmalar yaptıklarını söyleyere yurttaştan yine 'sabır' istedi. 

Filistin ve İsrail arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden şiddetli çatışmalara ilişkin de konuşan Erdoğan, bölgedeki kalıcı huzurun 1967 sınırlarına dönülmesi ile gerçekleşebileceğini savundu. 

Erdoğan, şunları söyledi: "Sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz. Gazze'deki sivillerin katledilmesini kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu, elektriğini keserek tüm ibadethanelerini yıkarak, binaları yıkarak her türlü utanç verici yöntemle yürütülmesi savaş değil katliamdır. Sivil yerleşimleri bombalamak, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, devlet değil ancak örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele göreceğini unutmamalı."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Kuruluşumuzdan bugüne girdiğimiz her seçimde olduğu gibi 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de oylarıyla, dualarıyla, destekleriyle yanımızda olan milletimizin tüm fertlerine, dünyanın dört bir yanındaki tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bilhassa deprem bölgesindeki kardeşlerimizin sırf sandıktaki tercihlerinden dolayı maruz kaldıkları alçakça hakaretler karşısında sergilediği vakur tavrı asla unutmayacağız. Kendilerinden başka kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet, bu son hezeyanının bedelini Mayıs seçimlerinde olduğu gibi inşallah 2024 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde de ödeyecektir.

Anadolu insanının ferasetinden ve basiretinden nasibini almamış olanlar, suçu kendilerinde aramak yerine hala millete yüklemeye kalkıyor. Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez.

Sadece günlerin ve gecelerin değil, ülkeye ve millete dair ne varsa her türlü derdin, tasanın, çilenin, gayretin dışında yaşayan adamlar biliyoruz. İşte seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik, tanımadık, bilmiyoruz.

AK Parti'nin 3 Kasım 2002'den 14 ve 28 Mayıs 2023'e kadar girdiği her seçimde bu hakikati bizzat yaşadık. Aynı şekilde vesayetle ve terörle mücadelemizden 15 Temmuz şanlı direnişimize kadar maruz kaldığımız her saldırıda bu hakikati tecrübe ettik. Bunun için diyorum ki AK Parti'nin gücü milletimizle olan gönül bağımızın gücü kadardır. Bu bağı ne kadar güçlü tutarsak sandıkta o derece yenilmez oluruz. Bu bağı zayıflattığımızda ise kendi elimizle kendi hazin akıbetimizi hazırlamış oluruz. Genel merkezimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, il ve ilçe teşkilatlarımızla, üyelerimizle bu gerçeği bir an bile aklımızdan çıkarmadan çalışmalarımızı yürüteceğiz. Aksi takdirde yolunu şaşırıp bizden uzağa düşenlere ve onların sığındığı tek parti faşizminin temsilcisi olan partiye benzeriz. Allah sadece bizi değil herkesi böyle bir kabusun içine düşmekten korusun. Kimseye yar olmamış bu gök kubbede bırakacağımız hoş sadalar ne kadar çok olursa gelecek nesillerden o derece samimi hayır dua alacağımıza inanıyorum. Sizlerden de çalışmalarınızı bu anlayışla yürütmenizi istiyorum. Önümüzdeki dönemde Türkiye Yüzyılı'nın inşasına vereceğiniz katkılar için şimdiden teşekkür ediyorum.

YEREL SEÇİMLER

İnşallah 2024 seçimlerine yeni MKYK ile hazırlanacağız. Mevcut belediyelerimizi daha güçlü olarak elde tutmak ve İstanbul ve Ankara'yı daha güçlü güçlü bir belediyecilik ile tanıştırmak için durmak duraksamak yok. Sizlerin mayıs seçimlerinin ardından yaz döneminde de köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe, şehir şehir dolaştığınızı hem teşkilatımızla hem vatandaşlarımızla kucaklaştığınızı biliyorum. Sözüne, şikayetine, talebine kulak verdiğimiz, derdine derman olmak için samimi gayret göstererek gönlüne girdiğimiz her vatandaşımız bizim için bir kazançtır.

Bu süreçte bakanlarımızla 81 vilayetimize adeta çıkarma yaptılar. Milletvekillerimiz, teşkilatlarımız ve milletimizle istişareler gerçekleştirdiler. Verimini hep birlikte gördüğümüz şehir buluşmalarımızı devam ettireceğiz. Seferberlik ruhuyla koşturarak, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının hiçbir köşesinde ayak basılmadık yer bırakmayacağız. Milletvekillerimizin de meclis çalışmalarında arta kalan günlerini mutlaka seçim bölgelerinde değerlendirmeleri çok önemlidir. Ne siyasette ne kamuoyunda ne şehirlerimizin gündeminde en küçük bir boşluğa meydan vermeyeceğiz. Unutmayınız bizim bıraktığımız her boşluk, muhalefetin yalanları ve iftiralarıyla doldurulacaktır. Türkiye'ye 21 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırmış, demokrasi ve kalkınma atılımları yaptırmış, çağ atlatmış bir kadro olarak bize yakışan neyse onu yapacağız.

"İNSANIMIZIN CANIN EN ÇOK SIKAN KONU HAYAT PAHALILIĞI"

Muhalefet kadrolarının milletten kopuk, daha çok iç mücadeleye dönük, ülkenin sorunlarına ilgisiz, lakayt, üretken değil çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Sadece birer iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörlerine kimin bineceği vardır. Bugün de koltuklarını, çıkarlarını ve siyasi ikballerini korumaktan başka bir dertleri yok.

İnsanımızın canın en çok sıkan konu hayat pahalılığı. Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle biz de bu durumdan müzdaribiz. Yeni yol ve yöntemlerle sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. Asla taviz vermeden enflasyonun üstesinden geleceğiz. Bu kurumların başarısı tüm kesimleriyle 85 milyonun tamamının fedakarlığıyla mümkündür. Otomobilden konuta birçok aladan yaşanan dengesizliğin önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. Aldığımız önlemlerin etkisini görmeye başladık. Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları giderebilmek için 5 bin lira ikramiye yapmayı kararlaştırdık. Kasım ayı ortasında ödeme yapılacak. Hem çalışanlarımızın hem emeklilerimizin maaşlarında yeni düzenlemeleri yılbaşında yapacağız. Emeklilerimizle ilgili kararın hayırlı olmasını diliyorum.

SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR 

Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki inlerinden ülkemize saldırma hazırlığı yapan, bölgedeki unsurlarımızı taciz eden teröristlere nefes aldırmıyoruz. Hava harekatlarıyla, topçu birliklerimizle, gerektiğinde kara unsurlarımızla her an tepelerindeyiz. Bir süredir yürüttüğümüz yoğun hava operasyonlarını daha da artırarak terör örgütü mensuplarını, onları her yerde imha edeceğimizi göstererek devam edeceğiz. Teröristlerin yanında yer alarak bize zarar verenlere cevabımızı önünde sonunda vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Körfez Savaşı döneminden kalma hesaplarını Suriye'deki terör örgütüne arka çıkarak sürdürmeye çalışanların artık ortak milli çıkarlarımızın gerektirdiği aklı selim politikalara döneceklerini umut ediyoruz. Türkiye, müttefiklik ilişkileri içinde olduğu her devletin ve kurumun hukukuna saygılıdır. Onlardan da aynı şekilde kendi hukukuna saygı göstermelerini beklemektedir. Şayet bu denge kurulamazsa herkesin kendi politikalarını belirleme ve kendi yolunu çizme opsiyonu meşru hak haline dönüşür. Biz samimiyetle müttefiklerimizle birlikte güvenli, huzurlu, müreffeh bir ortak geleceğe yürümek istiyoruz. Bu ülkeye artık dayatmalarla gizli, açık siyasi oyunlarla, sinsi ekonomik tuzaklarla istikamet çizilemeyeceğini herkesin kabul etmesi şarttır.

"İSRAİL DEVLET GİBİ DAVRANMALI"

İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz, Gazze'deki sivillerin katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu elektriğini kesip, ibadethanelerini okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, utanç verici yöntemle yapılanlar çatışma değil katliamdır. Sivil insanları katletmek devlet değil örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, örgüt muamelesi görmeye başlayacağını unutmamalıdır. Ne bölgenin ne de dünyanın inansın trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur.  

Görüldüğü gibi 1947'deki Filistin, 1947'deki İsrail ve Filistin, 1967'de İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede bu güne kadar adaletsizliği göz yuman insanlık son hadiselerde de iyi bir sınav vermiyor. ABD, Avrupa diğer bölgedeki devletleri taraflar arasında adil tutumlar almaya çağırıyoruz. Biz tarafları itidale davet ediyoruz. Pazartesi gününden itibaren bu doğrultu da pek çok telefon konuşmaları gerçekleştirdim.8 telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Türkiye olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bir kez daha ifade etmek isterim ki bölgeye kalıcı huzur ancak BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebilir."

FAHİŞ FİYATLARA AĞIR YAPTIRIM 

Meclis’teki grup toplantısının ardından TOBB Şura Salonu'nda 26. Geleneksel Tüketici Ödülleri Zirvesi’ne katılan Erdoğan, fahiş fiyatlara ilişkin konuştu.

Ağır yaptırımları devreye alacaklarını aktaran Erdoğan, "Fahiş fiyat artışı yapanlara ağır yaptırımlar uygulayacağız. Fırsatçılık peşinde koşanlara nefes aldırmayacağız" dedi.