İstanbul'da 'SOL Fikirler Sempozyumu' düzenlendi: Halkın taleplerine sahip çıkılmalı

SOL Parti’nin düzenlediği SOL Fikirler Sempozyumu serisi İstanbul’daki Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde devam etti. Etkinlikte, "Emperyalizmin Krizi ve Sosyalist Seçenek", "Kriz, Çürüme ve Çözülme" ve "SOL Çıkış ve Yeniden Kuruluş Siyaseti" başlıkları tartışıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, “2015 seçimlerinden sonra yenilgiye uğrayan AKP’nin bunu telafi etmek için uyguladığı olağan dışı yöntemlerin birkaç aşaması oldu. Bu aşamalardan birisi anayasanın değiştirilmesiydi. 2017 anayasa değişikliği bütün siyasal rejimi değiştiren özellikleri adım adım derinleşti. Bana kalırsa faşizmin bir türünün eşiğindeyiz. Bir kritik adım daha atılırsa tam geçmiş olabiliriz endişesi hepimizde var. Bozulmaları telafi eden bir dönüş tasarlanıyor. Şu anda Millet İttifakı bunu hedefliyor. Yani buna 2015’e dönüş diyebiliriz. Bu dönüş problemli bir dönüştür” dedi.

AKP yıllarında laik birikimin aşınmasına dönük uygulamalara değinen Boratav, “Eğitim sistemi özellikle hedeflenmiştir. İmam hatiplerin yaygınlaşması ve giderek alt aşamalara kadar getirilmesi. Tipik bir örnek Diyanet İşleri Başkanı’nın merkezi bir rol oynamaya başlamasıdır. AKP döneminde yerleşen bozulmaları yeniden onarma aşamasında tek akıl soldur şu anda. Türkiye’nin tüm akılları, partileri, hareketleri, bu duyarlılığı diğer siyasi akıllara da aktarmak zorundadır” ifadelerini kullandı

ZENGİNLERİN ÇIKARINI KOLLAYAN İKTİDAR

Deniz Demirdöğen'in moderatörlüğündeki “Emperyalizmin Krizi ve Sosyalist Seçenek” başlıklı oturumda SOL Parti PM Üyesi Bülent Forta ve Aysun Gezen konuştu. Bülent Forta, kapitalizm var olduğu koşullarda barış siyasetinin izlenebilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Kapitalizm var olduğu koşullarda yoksulluk hikayesini çözebilmemiz mümkün değil. Türkiye’de 24 Ocak Kararları ile başlayan AKP’nin iktidara gelmesiyle beraber yerli milli söylemlere karşı emperyalizmin koymuş olduğu koşullar içerisinde davranan ve sadece zenginlerin çıkarlarını kollayan bir iktidar dönemi yaşadık. Türkiye, dünyadaki olup bitenin dışında bir ülke olmadı. Emperyalizme karşı olmak esas olarak kapitalizmi ortadan kaldırmayı gerektiren bir perspektif sağlar” dedi.

“Bizim açımızdan genel bir kural vardır. Bugün emperyalizmin krizinden söz ediyoruz. Her kriz doğrudan devrim doğurmaz. Güçlü bir sol hareket yoksa, krizler genellikle daha baskıcı, faşizan rejimler tarafından çözülme durumunda kalır” diyen Forta, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oldu bitti ile kurulmuş, bir AKP-MHP iktidarıyla, tek adam rejimiyle karşı karşıyayız. Bunun karşısında da 6 siyasal parti bir araya geldi. Bir kısmı AKP’den kopmuş, bir kısmı Türk sağının geleneksel partilerinin devamı gibi. Türkiye, 2023’te bir seçime gidiyor. Bu seçimin ana siyasal halkası AKP-MHP’nin iktidardan indirilmesidir. Esas olarak siyasal hedefimizi bunun üzerinden ifade edebiliriz. Ama yıkmak yetmez, yerine yeni bir şey kurmak için kapı aralanmalı. Yeni aralanacak kapının son derece iktidar gücüyle nasıl yapılabileceği eşiğini konuşuyoruz.”

ALTI PARTI OYLARINI YETERINCE ARTIRAMADI

Türkiye’nin dönüşüm yaşayabilmesi için muhalefetin hem Cumhurbaşkanlığını hem de parlamenter çoğunluğu elde etmesinin önemine dikkat çeken Forta, “Bu da seçimin yüzde 60’larla alınmasını gerekli kılar. Yüzde 51’e 49’luk bir sonuç Türkiye’nin daha büyük krizlere sürüklenmesine yol açacak bir sonuçtur. Peki bu oy nasıl alınabilir? Mevcut iktidara tepki duyan çok geniş kesimler var. Anketlerin gösterdiği bir şey var, bu kadar büyük ekonomik krize, siyasal beceriksizliğe, dış politikadaki tuhaflıklara rağmen mevcut altılı muhalefet bloku kendi oylarını artıramıyor” dedi.

Panelde “Kriz, Çürüme ve Çözülme” oturumunda Berkant Gültekin’in moderatörlüğünde Timur Soykan ve Ozan Gündoğdu konuştu.

Son oturum ise “SOL Çıkış ve Yeniden Kuruluş Siyaseti” başlığıyla yapıldı. Bu oturumda da Feray Aytekin Aydoğan, Önder İşleyen ve Güven Gürkan Öztan konuşmacı olarak yer aldı.