İstanbul’dan besleniyoruz
Geleneksel Türk müziği ile Batı müziği motiflerini bir araya getiren 3 Hisar grubunun “Aşk-ı Âlem” albümü müzikseverlerle buluştu. Grup üyesi Hakan Dedeler, müziklerinin İstanbul’u temsil ettiğini belirtiyor.
Erkin Can SEYHAN
Geleneksel Türk müziği ile Klasik Batı müziğinin formlarını birleştirerek geleneklerden esinlenen ama yeni nesil bir İstanbul müziği ortaya koyan 3 Hisar’ın yeni albümü “Aşk-ı Âlem” dinleyiciyle buluştu. Albümün genel temasını ve grubun müziğe yaklaşımını grup üyelerinden Hakan Dedeler ile konuştuk.
Grup olarak ikinci albümünüz Aşk-ı Âlem’in genel temasını sizden dinleyebilir miyiz?
Albüm, 3 Hisar’ın kurucu üyeleri olarak Erdinç Şenyaylar, Engin Gürkey ve benim bestelerimden oluşuyor. Grupta hem sesim hem de tanburum ile yer alıyorum. Bu albümde daha çok sözlü eserlere yer verdik. Altı sözlü, dört enstrümantal eser mevcut. Albümdeki ilk eserin bestecisi Engin Gürkey, söz yazarı ise Tezcan Erol. Bu eseri ilk defa bu albüme özel olarak düet şeklinde Aylin Vatankoş ile birlikte seslendirdik. Yine bu albüme özel olarak Orhan Veli’nin iki, Yunus Emre’nin de bir şiirini besteledim. Erdinç Şenyaylar’a ait özel bir eser de bu albümde yer alıyor; adı ‘Hüzün’ olan hem çok sevdiğim hem de çok dinlediğim bir eser. Engin Gürkey’e ait ‘2 Yüz’ isimli eserde albümde yer alıyor. Albümlerimizde hem sözlü hem enstrümantal eserlere yer veriyoruz. Aynı şey konserlerimiz için de geçerli. Toplumumuzda sözlü kültürün yeri var ama enstrümantal eserlerin dinleyicisi az. Bunun çoğalması adına bu şekilde bir repertuvar ile dinleyicilerimizin karşısına çıkıyoruz. Müziğimizde ana tema kendi kültürümüz olan Türk müziğinin yanı sıra Flamenko ve Latin etkileri.
Albümde Geleneksel Türk müziği motiflerini Batı müziği ile buluşturduğunuzu belirtiyorsunuz. Aslına bakılırsa albümde Ezim Ezim gibi parçalarda Türk halk müziği ve Türk sanat müziği motifleri de birbiriyle buluşuyor. Dinleyicilerinizin bu sentezlere yaklaşımı nasıl oldu?
Aslına bakarsanız Halk müziğimiz de makamsal bir müzik türü. Türküleri tanbur ile seslendirmek çok keyifli. Bununla ilgili dinleyicilerimizden de olumlu geri dönüşler alıyoruz ve bu durum bizi mutlu ediyor.
Albümde ön plana çıkan temalardan biri İstanbul. Şehrin günümüzdeki keşmekeşi içinde İstanbul’u böylesine huzurlu bir şekilde anlatarak dinleyicileri adeta geçmişe götürüyorsunuz. Peki 3 Hisar, İstanbullu dinleyicilerle buluşacak mı? Yakın zamanda konserleriniz olacak mı?
Çok teşekkür ederiz. İstanbul’u çok seviyoruz ve 3 Hisar olarak İstanbul’dan besleniyoruz. Bu kadim şehrin müziğini icra etmeye devam edeceğiz. Müziksever dostlarımız gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirler. İlgi gösteren herkese teşekkür ediyorum. Yeni besteler ve konserlerde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…
3 Hisar olarak ikinci albümünüzü dört yıl sonra, pandemiyi aştıktan sonra yayınladınız. Müzisyenler için çok zorlu bu zorlu süreçte sizi bir arada tutan ne oldu?
Dünyanın kapalı olduğu pandemi döneminde müziğe tutunarak hayat bulduğumuzu söyleyebilirim. Pandemide birçok insanı kaybettik, bu bizi fazlasıyla üzdü ve müziğe bağladı. Bu albümdeki bütün besteler pandemi döneminde ortaya çıktı. Bizim için üretken bir dönemdi ve o dönemde stüdyo çalışmalarımızı sürdürdük.