İstanbul'ın adaları sıfır atık uygulama bölgesi oldu

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), uluslararası çevre gündeminin en önemli konularından biri olan plastik kirliliğini önleme çalışmaları kapsamında, Adalar Belediyesi ile önemli bir adım attı. İstanbul’un Adaları Sıfır Atık Uygulama Bölgesi projesi, Büyükada İDO İskelesi’nde düzenlenen basın toplantısıyla başlatıldı.

Basın toplantısına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sıfır Atık ve Atık İşleme Daire Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, WWF - Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar ve WWF - Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli katıldı.

ADALARDA YOĞUN ÇALIŞMA BAŞLIYOR

Tüm dünyada benzer projeleri uygulamakta olan WWF, plastik atıklardan arındırılarak hem deniz hayatını hem de bölgedeki yaşam kalitesini destekleyen sağlıklı deniz ekosistemleri yaratmayı amaçlıyor. WWF, bölgeyi tek kullanımlık plastik tüketiminin olmadığı, plastik atık yönetiminin çok daha etkin yapıldığı bir noktaya taşımak ve bir modele dönüştürmek istiyor.

Bu kapsamda Adalar’da öncelikle bilinçlendirici faaliyetler yürütülerek bireysel davranışların değiştirilmesi hedefleniyor. Öğrencilere ve gençlere, adada yaşayan yetişkinlere, adayı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere yönelik bilgilendirici dokümanlar hazırlanırken, plastik tüketimine karşı festivaller düzenlenmesi, okullarda bu konuda çalışacak kulüpler kurulması planlanıyor.

Proje kapsamında, belirli yerlere farklı atıklar için kumbaralar yerleştirilecek. Organik atıklar ve geri dönüşebilecek atıklar ayrı ayrı toplanacak. Organik atıklar kompost, gübre haline getirilip park ve bahçelerde kullanılacak. Atıkların evlerde ve işyerlerinde ayrı toplanması için belediyelerce sistem kurulacak. Tek kullanımlık plastik malzemenin tüketilmemesi için çaba gösterilirken, vatandaşlarla işbirliği yapılarak bu malzemelerin kullanımının azaltılması amaçlanacak. Restoranlara, teknelere ve otellere plastik malzeme kullanmamaları için çağrı yapılacak. Alınan sonuçlar belirli performans kriterlerine göre değerlendirilerek gerekli adımlar atılacak.

'PLASTİK KİRLİLİĞİ AKDENİZ'DE ALARM VERİYOR'

Yapılan araştırmalar plastik kirliliğinin tüm dünya denizlerini olduğu gibi Akdeniz’i de olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Akdeniz’deki atıkların %95’ini plastik maddeler oluşturuyor. Torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi büyük parçalardan oluşan atıklar plastik kirliliğinin gözle görünen kısmını oluşturuyor.

Bununla birlikte, mikro plastik denilen 5 milimetreden küçük plastikler daha da büyük bir tehlike yaratıyor. Kilometrekarede 1,25 milyon mikro plastik parçası bulunduğunu bildiren rapor bu parçaların deniz canlıları tarafından yutularak sindiriliyor ve besin zinciri içinde insanlara kadar ulaşarak ciddi sağlık riski oluşturuyor. Akdeniz’de yaşayan 134 tür deniz canlısı da plastik atıkları yiyor. Hayvanlara en çok zarar veren plastik atıkların %65’ini ise denize bırakılan misinalar oluşturuyor.

'KARARLILIK VE DAYANIŞMA OLDUĞU SÜRECE UMUT VAR'

WWF’nin plastik kirliliğine dikkat çekmek için Fransa’dan yola çıkan Blue Panda yelkenlisinin de ziyaret ettiği Büyükada’da İDO İskelesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli kısa bir açılış konuşması yaptı. Plastik kirliliğine son vermenin yolunun davranış değiştirmekten geçtiğini vurgulayan Pasinli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Adalar Belediyesi’ne işbirlikleri için, ayrıca İDO’ya etkinliğe mekân sağladıkları için teşekkür etti.

Pasinli’den sonra söz alan WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar ise şu şekilde konuştu: “Adalardaki projenin başarılı olması, plastik atıklar konusunda örnek oluşturması açısından çok önemli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında yürütülen bu çalışma daha farklı ölçekli başka çalışmaların yolunu açacak.”

Plastik atık kirliliğinin çevre ve denizler üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Uğur Bayar şöyle devam etti: “Ülkemiz ve dünyamız için denizlerimizin bugün karşı karşıya bulunduğu bu tabloyu değiştirmek zorundayız. Bugün burada bu iskelede gördüğümüz tablo aslında, çevre kirliliğiyle ilgili mevcut gidişatı değiştirmenin anahtarıdır. Bakın bugün Bakanlık, yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve yerel toplum, burada yaşayan insanlar, hepimiz bir aradayız, dayanışma içindeyiz. Bu dayanışma ve kararlılık sürdüğü müddetçe gelecek için de güçlü bir umut taşımaya devam edeceğiz.”

Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ise konuşmasında, İstanbul’un adalarının Sıfır Atık Uygulama Bölgesi projesi için pilot bölge seçilmesi nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve WWF-Türkiye’ye teşekkür etti. Gül, ülkemizde bir ilk olacak proje konusunda gururlu ve heyecanlı olmalarının yanı sıra sorumluluklarının da farkında olduklarını belirtti. Gül, “Çevre sorunu bir bilinç, bir kültür, bir eğitim meselesidir. En ötesinde de nefes alıp verme meselesidir. Nefes alıp vermeyi daha da sürdürmek istiyorsak bu sorunun çözümü için hep birlikte, bütün varlığımızla çalışmalıyız. Adamızın pilot bölge seçilmesi, bizim açımızdan kıvanç verici. Çevre kirliliği meselesinde bugünden sonra daha fazla çalışacağız. Sıfır atık konusunun öneminin ve sorumluluğumuzun farkındayız. Pilot alan olarak çok dersimiz var ve çalışmaya hemen başlayacağız. Bütün kurumlar iş birliği yaparak üstesinden geleceğiz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sıfır Atık ve Atık İşleme Daire Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut ise konuşmasına şu ifadelere yer verdi, “2017 yılında sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde oluşan atıkları kontrol altına almak ve gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak adına Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde hayata geçirilen ‘Sıfır Atık Projesi’nde kısa bir sürede güzel bir noktaya gelindi.” Karabulut, ayrıca denizlerimize katı atıkların ulaşmasının engellenmesi amacıyla önemli bir mücadelenin başlatıldığını ve bunun da “Sıfır Atık Mavi Hareketi” olarak yine Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde yürütüldüğünü belirtti. İstanbul’un adalarının sıfır atık uygulamasına geçmesi mutluluk verici. Böylelikle diğer adalarımıza, turistik sayfiye beldelerimize örnek olacak bir model üzerinde çalışma fırsatımız olacak.”