İdlib operasyonunu değerlendiren Güneş: “Bu savaş daha çok su kaldırır. Ancak İdlib’de Rus-Türk koordinasyonu olması, Türkiye’nin arzu ettiği her şeye evet denileceği anlamına gelmez”

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Güneş: Bu savaş çok su kaldırır

YAŞAR GÖKDEMİR

Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) İdlib’de operasyona başladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Afyonkarahisar’daki kampında konuya dair açıklamalarda bulundu.

İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Güneş, İdlib operasyonunu BirGün’e değerlendirdi.

Güneş, operasyonla ilgili verilen bir bilgiye dikkat çekti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasında dikkat çeken bir yan vardı. ‘İdlib’in içini biz, dışını Rusya koruyacak’ derken İdlib şehir merkezinin esas olarak Türk askeri ve Türkiye’nin koordineli olduğu ÖSO birlikleri tarafından denetleneceği ve bunun dışındaki geniş sahada ise esas olarak Rusya’nın etkili olacağını anlıyoruz.”

‘Kısa vadeli düşünülmemeli’
Operasyonun ne kadar süreceğinin sorulması gerektiğini belirten Güneş, İdlib’in tamamen kontrol altına alınmasını kısa vadeli bir süreç olarak düşünülmemesinin gerektiğini söyledi. El Nusra’nın (Hayat Tahrir El Şam) da oldukça etkili bir grup olduğunu ifade eden Güneş şu şekilde konuştu, “El Nusra’nın çok sayıda savaşçısı var ve bölgeye de oldukça hâkim ve burası da onun Suriye içindeki en önemli dayanak noktasıdır. Bu nedenle El Nusra’nın da burada direneceği ve bu savaşında öyle çok rahat sürmeyeceğini söyleyebiliriz. Cerablus-El Bab operasyonunu düşünürsek; nasıl aylar sürmüştü. Burada da aylar sürecek bir askeri hareketlilik beklemek lazım.”

‘Operasyon Afrin’e ilerleyebilir’
Bu operasyonun Afrin’e doğru genişleyebileceğini söyleyen Güneş, Türkiye’nin böyle bir niyeti olduğunu belirtti. Afrin’i tümüyle Türk Ordusu’nun inisiyatifine ya da Türkiye’ye bağlı kuvvetlerin inisiyatifine bırakmanın tartışmalı olduğunu belirten Güneş, “Bu epey zaman alacak bir süreç… Önce İdlib’de bu süreç tamamlanacak. Ondan sonra da Afrin operasyonu konusunda Türkiye istekli. Ancak operasyona hem Şam’ın hem İran’ın hem de esas olarak Rusya’nın ‘evet’ dediğine dair bir bilgiye sahip değiliz. Bu bakımdan otomatik olarak İdlib konusunda anlaştılar, bunun devamında da Afrin’e girecekler diye doğrudan okuma yapmamak lazım. Ama bu olasılık da duruyor. Bunun için sürece dair daha fazla bilgiye ihtiyacımız var” diye konuştu.

‘Büyük bir göç dalgası beklememek lazım’
Güneş İdlib operasyonun Türkiye’ye yönelik bir göç dalgasının başlayacağı şeklindeki görüşü ise şöyle değerlendirdi:
“Geçmişten farklı olarak Türkiye Suriye sınırı hiç olmadığı kadar tahkim edilmiş durumda. Dolayısıyla Türkiye’nin istemediği takdirde bu göç dalgasını sınırda tutmak ve sınır hattında çeşitli çadır kentler ve mülteci merkezleri oluşturmak bir kere olanakları var. Ve bunu da yapacak. Operasyonun birinci aşamasından itibaren Türkiye’nin Kızılay vasıtasıyla ÖSO’nun kontrol ettiği sahalarda bu tür göç akımlarını frenleyecek ve durduracak yardımlarla onları orada bir parça rahatlatacak adımları çok hızlı bir şekilde soktuğunu görüyoruz. Ben buradan hareketle, hem organize bir hareket yapılmış olması hem de çok tahkim edilmiş bir sınıra sahip olması nedeniyle geçmişten farklı olarak çok büyük bir göç dalgası olmayacağı kanaatindeyim. Ama bu yine de 30 bin 40 bin 50 binleri bulan sayıların sınıra yığılmasını engelleyecek değildir.”

‘Çeşitli manevralara açık bir savaş’
Bu savaşın daha çok su kaldıracağını belirten Güneş konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Tarafların çeşitli manevralarına açık bir alan burası. Unutmayalım, Rusya, Cerablus ve El Bab operasyonuna da izin vermişti ama Membiç’e doğru yönelirken sadece Amerika değil Rusya da sınırlamıştı Tük Ordusu’nu. Dolayısıyla otomatik siyah, beyaz anlaşmalar olmadığını, İdlib’de çok büyük bir Rus-Türk koordinasyonu olmasına rağmen devamında bunun Türkiye’nin arzu ettiği her şeye evet denileceği anlamına gelmediğini görmek gerekir.”