İstanbul’un muhafızıyız

İsmail ARI

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) kurucuları arasında yer alan ve başkanlığını yapan, bir süre önce de görevlerinden istifa eden ve Şişli Belediyesi başkan aday adaylığını duyuran Resul Emrah Şahan BirGün’ün sorularını yanıtladı.

İstanbul’un artık yeni bir ihanete dayanacak gücü olmadığını belirten Şahan, “İstanbul’un 2019’dan beri muhafızlığını yapan bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ekrem İmamoğlu ve bir kadro var” dedi. Şişli’ye dair de konuşan Şahan, “Şişli’den bir örnek vereyim. Şişli’nin yapı stokunun sadece yüzde 10’u 2000 sonrası yapılaşmış. Yüzde 90’ı 2000 öncesi... Şişli’de ortalama kişi başı yeşil 0.6 metrekare. Yani İstanbul’un gerçek gündemleri bunlar” ifadeleriyle çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AKP’LİLERİN VİLLASIYDI

Hem İPA’yı hem sizi tanıyarak başlayalım. Sizin öncülüğünüzde kurulan İPA son 4 yıla yaptığı çalışmalarla damga vurdu.

1982 Ankara doğumluyum. Mimar Sinan Üniversitesi Şehir Bölge Planlama mezunuyum. 2014 yılında Beylikdüzü Belediyesi’nde çalıştım. 2019’da hem İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olarak hem de İBB’de projelerin koordinasyonunda ve İstanbul Planlama Ajansı’nın kurucu ekibinde yer alarak kadim şehir İstanbul’a hizmet etmek için bugüne kadar çalıştık.

İPA, İstanbul’un gelecek planına ilişkin kurulmuş bir hibrit organizasyon. Dünyada İstanbul ölceğinde metropollerin 2030, 2050 planları olduğu halde biz 2019’da İstanbul’un yarınını bilmiyorduk, 5-10 yıl sonrasını bilmiyorduk. İstanbul’un planını, programını göremiyorduk. Karanlıktaydı İstanbul…

İPA’nın kurulduğu yer de aslında çok dikkat çekmişti.

İPA’nın ana kampusu Florya’da… 80 dönüme yakın bir alanda sadece AK Partili belediye başkanları oturuyordu. Önceki İBB Başkanı’nın da lojman olarak oturduğu, yüksek duvarlı, havuzlu korunaklı bir alandı. Bir avuç insanın faydalandığı bir 80 dönümde bugün uzmanlar çalışıyor, gençler kütüphanede çalışıyor. İstanbul’a dair çözüm önerileri geliştiriliyor. Yüzme havuzunu bir kültür merkezi ve konferans salonuna dönüştürdük. Orası artık İstanbullunun.

Şişli’de belediye başkanlığına talipsiniz. Şişli her gün milyonlarca insanın geçtiği, toplu taşımaya bindiği bir transfer merkezi aslında. Gelir düzeyi ortalamanın üzerinde olan insanların oturduğu yer olarak tariflense de kimileri tarafından bir taraftan da yoksul mahalleleri var… Siz tablo böyleyken başkanlık koltuğunuza oturduğunuz takdir neler yapacaksınız?

Şişli güzel bir İstanbul özeti aslında ve İstanbul’un kalbi. Şişli gündüz 3,5 milyon sirkülasyonun olduğu, nüfusu 270 bin de olsa aslında İstanbullunun yaşadığı, işine gittiği, sokaklarında yürüdüğü, otobüse binmeye çalıştığı büyük bir merkez. Akşamları da 270 binlik kendi nüfusunun uyuduğu bir ilçe. Türkiye’ni gayrisafi milli hasılasının yüzde 7’sini merkezi Şişli’de.

Milyon dolara satılan bir rezidansın hemen karşısında bir gecekondu mahallesini görebilirsiniz. Buna karşı gerçek çözüler üretmek zorundayız. İstanbul ve İPA tecrübemi Şişli’ye aktarmak istiyorum.

Şişli’de gördüğünüz sorunlar nedir? Bu kısmı biraz daha açar mısınız?

Derinleşen yoksulluk tüm İstanbul’un olduğu gibi Şişli’nin de temel sorunu. Gerçek bir sosyal demokrat belediyecilik anlayışını ortaya koymak zorundayız. Mevcut belediyemizde bu anlayış var ama onun da üzerine koymalıyız.

Deprem de Şişli’nin temel sorunlarından biri. Yapı stokunun yüzde 90’ının yenilenmediğimi belirttim.

Önümüzdeki dönem umarım adaylaşırız, adaylaştığımızda daha somut olarak anlatacağımız yoğun bir proje, program ve planı ortaya koyacağız.

GERÇEK SORUN DEPREM

TOKİ Başkanı, “İstanbul Trakya’ya doğru genişlemeli. Çatalca ve Silivri’deki alanlar yapılaşmaya açılmalı” diye bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

İstanbul’un artık yeni bir ihanete dayanacak gücü yok. Buna da ne biz fırsat veririz ne de siyaseten alan tanırız. İstanbul’un 2019’dan beri muhafızlığını yapan bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ekrem İmamoğlu ve bir kadro var.

Bu açıklamalar aslında mevcut iktidarın 20-25 yıldır İstanbul ile ilgili yürüttüğü politikaların bir özeti. İstanbul artık betona doydu ve artık vizyona, plana ihtiyacı var. Ben bu açıklamaları Kanal İstanbul’a dair bir niyetin ve Kanal’ın bir konut projesi olduğuna dair hipotezimizin somur ispatı olarak görüyorum. İstanbul’un Kanal İstanbul diye bir konusu yok. Gerçek sorunu depremdir.

RANT DÖNEMİ BİTTİ

Yarın deprem olduğunda bu kentte neler yaşanacak? Depreme dair ne yapılmalı?

Türkiye’nin gerçek beka sorunu İstanbul depremidir. 2019’da göreve geldiğimizde İPA’nın yaptığı ilk iş Deprem Çalıştayı’ydı. O zaman meslektaşım Tayfun Kahraman İBB Deprem Daire Başkanıydı. Depreme dair gerçek iş bütün kurumların seferberlikle biraraya gelmesiyle oluyor. Biz neyle uğraşıyoruz? Kanal İstanbul ve rezerv alanlarla. İstanbul buna gerçekten doydu.

Şişli’den bir örnek vereyim. Şişli’nin yapı stokunun sadece yüzde 10’u 2000 sonrası yapılaşmış. Yüzde 90’ı 200 öncesi... Şişli’de ortalama kişi başı yeşil 0.6 metrekare. Yani İstanbul’un gerçek gündemleri bunlar. İstanbul’da bir seferberliğe ihtiyacımız var. 

İstanbul depreminde hesaplamalarımıza göre sadece hafriyatın kaldırılması 4,5 yıl sürecek. Dolayısıyla İstanbul’un gerçek gündemi budur. Deprem yasaları şimdiye kadar hep İstanbul’un rantının araçsallaştırılmasında kullanıldı.

Bir avuç insana bu kentin rantını verecek, paylaştıracak dönem bitti.

TAYFUN HEPİMİZİN ADINA İÇERİDE

Tayfun Kahraman hem dostunuz hem de yakın çalışma arkadaşınız… Nasıl bakıyor seçim sürecine ve İstanbul’a?

Tayfun hem okul arkadaşım, hem yakın çalışma arkadaşım hem de dostum. Her Cuma mümkün olduğunda ziyaretine gitmeye çalışıyorum. Herkese selamı var ve morali çok iyi. Tayfun’un bedeni içeride, aklı dışarıda… Tayfun bizimle yani. Haksız, hukuksuz bir şekilde içerideler…

Bu adaletsizlik, hukuksuzluk bitecek ve mücadele devam edecek. Tayfun hepimizin adına içeride. Tayfun da İstanbul seçimini çok önemsiyor. İstanbul’un uğradığı ihanetlere karşı çok mücadele etti. O da İstanbul’un muhafızlarından biriydi.