MMO Genel Kurulu’nda konuşan Oda Başkanı Yener “İstibdat rejimine teslim olmayacağız” dedi. TMMOB Başkanı Koramaz ise “İktidar, tüm adımlarını ‘benden sonrası tufan’ anlayışıyla atıyor” diye konuştu.

İstibdat rejimine teslimiyet yok!

HABER MERKEZİ

Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) 49’uncu olağan Genel Kurulu dün başladı.

Kocatepe Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen genel kurulda dün yönetim kurulunun çalışma raporu değerlendirilip, yeni dönem çalışma programının ana hatları belirlendi. Bugün yapılacak seçimlerde ise oda yönetim, onur ve denetleme kurulları ile MMO’yu TMMOB genel kurulu, yönetim kurulu, yüksek onur ve denetim kurullarında temsil edecek delegeler seçilecek. Genel kurulun açılış konuşmaları MMO Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Başkanı Emin Koramaz tarafından yapıldı.

İŞSİZLİK VE YOKSULLUK KISKACI

Genel Kurul’da ilk sözü alan MMO Başkanı Yunus Yener, şöyle konuştu: “Başka bir dünya özleminin yayılmasına da yol açılan bir toplu durum söz konusudur. Mevcut dünya durumu, halkçı, kamucu/toplumcu, sömürüsüz, savaşsız, barışçı bir seçeneği halkların önüne koymaktadır. Odamız bu tek doğru insani alternatifin yanındadır.

Bildiğimiz üzere son yıllarda ülkemizde Cumhuriyet dönemindeki bütün olumlu gelişmeleri tasfiye eden köklü bir rejim değişikliği yaşanmıştır. Kamusal üretim, hizmet ve denetimin tasfiyesi, fason ve esnek üretim ile rant eksenli sermaye birikimi düzenlemeleri; mühendislik hizmet ve uygulamaları ile meslek örgütlerimizi etkilemekte, mühendisliği değersizleştirmektedir. Mühendislik eğitimden başlayarak niteliksizleşme, yoksullaşma ve işsizlik kıskacındadır.
Covid-19 salgını fırsat bilinerek ücretsiz izin, kısa çalışma, çağrı üzerine çalışma, uzaktan çalışma adları altında sermayeye yeni olanaklar sunulurken, muhalefete baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Türkiye bu istibdat rejimine teslim olmayacaktır. Bizim yerimiz, safımız bellidir: Safımız halk egemenliği, eşitlikçi, sömürüsüz, laik, bilimin aydınlattığı ve geliştirdiği üreten, kalkınan, barış ve kardeşlik içindeki bir Türkiye ve dünyadır.

İktidar, 2009 yılından beri gündeminde bulunan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının mevzuatını değiştirme yönünde birçok taslak hazırlandı. Anayasa’da kamu tüzelkişilikleri olarak tanımlanan meslek örgütlerimizin mevzuatında yapılmak istenen değişiklikler, kamusal mesleki denetim fonksiyonlarımız ile özerk yerinden yönetim kuruluşu hüviyetimizin yok edilmesine yöneliktir. Odamızın siyasi iktidarların tasarruflarını bilimsel teknik ölçütler ve kamusal-toplumsal-mesleki yarar süzgecinden geçirerek ülkenin en karanlık dönemlerinde bile gerçekleri açıklamaktan geri durmadığı bizlere rehber olmalıdır.”

BİZE HAYATI ZEHİR EDİYORLAR

Yener’den sonra konuşan TMMOB Başkanı Emin Koramaz ise son yıllardaki genel kurulların bir öncekinden çok daha kötü bir ülke tablosu içinde gerçekleştirildiğine vurgu yaparak başladığı konuşmasında özetle şunları aktardı: “Bundan daha kötüsü olamaz diye düşündüğümüz her olayın daha kötüsü, kısa bir süre sonra başımıza geliyor. Hatırlayın, tankların sokaklara çıktığı, uçakların meclisi bombaladığı darbe girişiminin ürperticiliğini atlatamadan OHAL adı altında adeta sivil bir darbe dönemi yaşadık. Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında tek adam rejimi kuruldu. İktidarı eleştiren herkesin polis ve yargı eliyle cezalandırıldığı tek adam rejimi ile baş etmeye çalışırken, derin bir ekonomik krizle yüz yüze geldik. Ekonomik kriz nedeniyle büyük bir hayat zorluğuyla karşı karşıyayken birdenbire küresel bir salgın nedeniyle tüm yaşam biçimimiz alt üst oldu. Tüm bunlar olurken yüz yüze kaldığımız afetleri, depremleri, selleri, orman yangınlarını, iş kazalarını saymıyorum bile.

Ne bitmeyen çilemiz varmış ki, şimdi de tüm dünyayı etkileyen bir savaşın yarattığı tehdit ve tehlikelerle boğuşuyoruz. Silahların susmasını, işgalin sona erdirilmesini ve anlaşmazlıkların karşılıklı görüşmeler ve uluslararası hukuk zemininde çözülmesini diliyorum. Bizler cesaretle barışın sesini yükseltmeye devam edeceğiz.

İçerde tek adam rejiminin halk düşmanı politikaları, dışarda emperyalistlerin güç mücadeleleri yaşadığımız hayatı hepimize zehir ediyor. Bu zehirden kurtulmak, hepimizin en önemli ve öncelikli görevidir. Siyasi ömrünü çoktan tamamlayan, ülkeyi yönetme kabiliyetini tümüyle kaybeden iktidar partisi, kendi tükenişine ülkeyi de ortak etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Baştan aşağı yanlış ekonomik tercihleriyle ülkeyi içinden çıkılması zor bir krize sokan siyasi iktidar, artık tüm adımlarını ‘benden sonrası tufan’ anlayışıyla atıyor. Kendi yandaşlarının kasaları dolsun, kendi çıkar çevrelerinin çarkları dönsün diye halkı büyük bir sefalete sürüklüyor. Hayat pahalılığı, işsizlik, yokluk ve yoksulluk bütün toplum kesimlerinin yaşamını tehdit eder hale geldi. Herkes bu duruma isyan ediyor.

Peki, biz ne istiyoruz! Bizler, bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak üreten, sanayileşen, kalkınan, tarımda kendi yeterliliğini sağlayan ve hakça bölüşen bir ülke istiyoruz. Bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge ve inovasyona ağırlık veren; Dış girdilere bağımlı olmayan; Kamunun ekonomideki yönlendiriciliğini toplumsal yararlar doğrultusunda artıran; Sosyal refah-sosyal hukuk devleti anlayışını benimseyen; Erişilebilir, nitelikli, ücretsiz sağlık, eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerini öngören; Doğayla, tarihle ve insanla barışık; İstihdam, emek ve halk odaklı bir kalkınma planlamasının yaşama geçirilmesini istiyoruz. İşsiz üyelerimize istihdam alanları açılmasını istiyoruz. Mühendis, mimar ve şehir plancısı istihdamında, almış olduğumuz, eğitim, vermiş olduğumuz hizmet ve üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun niteliğine uygun ve insanca yaşanacak bir asgari ücret belirlenmesini istiyoruz. Liyakate dayalı bir kamu yönetimi istiyoruz. Ve bu geleceği kurmak için mücadele ediyoruz.”

***

İnsan ve mühendis odaklı

Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın 6’ncı Olağan Genel Kurulu da dün başladı. Oda Başkanı Ali Rıza Atasoy yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bilgisayar Mühendisleri Odası, insan odaklı, mühendis odaklı, bilim ve akıl ile meslektaşlarını kucaklamaktadır. Bilişim, yani mesleğimiz dokunduğu her şeyi değiştirmektedir. Değişim yeni fırsatlar ve şaşkınlıklar yaratmaktadır. Bizlere düşen TMMOB’nin kuruluş felsefesindeki ‘Toplumcu Mühendislik’ gereği mesleğimize ve örğütlülüğümüze yeni bir pencereden bakmaktır.”

TMMOB Yönetim Kurulu adına konuşan Cem Nuri Aldaş ise şunları aktardı: “Bizler için genel kurullar süreci, iki yıllık çalışma döneminin demokratik ve katılımcı şekilde tartışıldığı, çalışma programımızın ve mesleki-politik yönelimlerimizin belirlendiği, örgütsel yapımızın yenilendiği dönemlerdir. Bu genel kurulla birlikte pandemi, ekonomik kriz ve savaş koşullarında geçen çok zor bir çalışma dönemini tamamlamış bulunuyoruz.”