İstikrarlı Hayaller tuvale yansıdı

Nagehan KARA

Nilüfer Belediyesi, Cumhuriyetin yüzüncü yılında, geleceği tasarlama fikrinden ve “İkinci Yüzyıl İçin Tasarım” temasından hareketle iki sergiye ev sahipliği yapıyor.

Her iki sergi, tasarım temasına uygun olarak hayal, düş ve rüyalara, aynı zamanda bunları gerçekleştirme ihtimaline odaklanıyor. Sanatın önce zihinde bir hayal, imgeler ile başlaması, zihinsel tasarımından geçirilerek somut bir sanat nesnesine dönüşmesi gibi ilkin düşlemenin, sonra da hayalleri hakikate çevirmenin yollarını aramanın önemini hissettiriyor. 

Sergilerden ilki, Derya Yücel küratörlüğünde gerçekleştirilen Böyle Rüyadaymış Gibi, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ziyaretçilerle buluşuyor. Görünüş ile gerçeklik, görünenle görünmeyen arasında, tam sınırda, renkli bir rüyada olma hali sergiyi özetleyen şey belki de. Yücel, sergide Cumhuriyet dönemi Türk resminin kurucularından, ülkemizde soyut sanatın ilk ve önemli temsilcilerinden Ferruh Başağa ve günümüz sanatçılarından Defne Tesal’ın işlerini bir araya getiriyor. Farklı kuşaktan iki sanatçının işlerinin kesişim noktaları, benzerlikleri ama aynı zamanda farklılaşan yönlerini de keşfe açık bir sergi bekliyor izleyiciyi. 

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın sanatını “Boğaziçi baharı”na benzettiği, anlamak için ise “beklemek ve üzerinde düşünmek lazım” dediği Başağa’nın sergide yer alan işleri, 1980 sonrası geometrik soyut üretimlerinden. Eserler ise Papko, Öner Kocabeyoğlu koleksiyonundan. 2010 yılında aramızdan ayrılan Başağa’nın yakınları da açılışta yer aldı. Sanatçı Defne Tesal’ın sergilenen işleri arasında ise resim, desen, dikiş, video ve mekana özgü enstalasyonları yer alıyor. Farklı medyumlar kullanarak çalışan Tesal’ın işlerinde, tekrar, ritim, döngü önemli bir yer tutuyor. 

ÇÖKEN ÜTOPYALAR

Yekhan Pınarlıgil’in süpervizörlüğünde “Ütopyanın Gerçeğe Bakan Yüzü” mottosu ile hazırlanan beş sergilik programın ikinci sergisi “İstikrarlı Hayaller” ise Meteor/Balat Kültürevi’nde açıldı. Günümüzde üretimlerine devam eden 21 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi ismini Gaye Su Akyol’un “İstikrarlı Hayaller Hakikattir” şarkısından alıyor. 

Yekhan Pınarlıgil’e göre; “İnsanlık tarihinde binlerce yıldır yavaş yavaş uçurumun kenarına geldik, hem ekolojik hem sosyal, politik ve ekonomik olarak. Ütopyaların birer birer çöktüğünü gördük. Şimdi çok riskli bir noktadayız. En önemli nokta ise buradaki yıkımı unutmadan yeni yaşam alanları düşünebilmek. Rüyalar, hayaller, düşler bu durumdan kurtulmak için belki bir fırsat. Sanat da bu rüyaları kurgulamak için en yaratıcı, en etkili ve hatta belki de tek yol”.

Hayalden hakikate, rüyadan gerçeğe doğru giden yolda sanatın kilit rolünü hatırlatan sergiler 10 Temmuz’a kadar ziyarete açık olacak.