Google Play Store
App Store

Erdoğan’ın yüzde 50+1 çıkışıyla ilgili soruya yanıt veren İYİ Parti Sözcüsü Zorlu, “Böylesine bir kutuplaşma ile ülkenin yönetilmesi, ekonomik problemlerin çözülmesi mümkün değil” dedi. Zorlu, Akşener’in gündeme getirdiği “polis müdürlerinin fuhuş oteli işlettiğine” ilişkin iddiaların da İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya bildirildiğini söyledi.

İYİ Parti’den Erdoğan’ın ‘yüzde 50+1’ çıkışına ilk değerlendirme
Fotoğraf: AA

Partisinin genel merkez binasında gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Medya İlişkileri Başkanı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Genel Başkan Meral Akşener’in "Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhuşun ötesinde öksüz kızlar çalıştırılıyor" sözleri hatırlatılan Zorlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlika’yanın bu konuda bilgilendirildiğini aktardı. Zorlu şunları dedi: “Genel Başkanımız uzun yıllardır politikada. Bu ülkede İçişleri Bakanlığı yaptı. Kimsenin cesaret edemediği konulara girerek, bu cesareti göstererek çok ciddi bir bakanlık süreci geçirdi. Bu bakımdan Genel Başkanımızın, görüş ve açıklamalarının iyi irdelenmesi gerektiğini tavsiye ediyorum. Sayın Genel Başkanımız, konuyla ilgili bilgi ve detayları İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya ile paylaştı. Bunun altını çizeyim. Bu konudaki hassasiyeti, konuyu sonuçlandırma konusundaki kararlılığı için de buradan bir kez daha partimiz adına Sayın Yerlikaya'ya teşekkürlerimizi sunuyorum. Konunun detaylarıyla ilgili Genel Başkanımız önümüzdeki günlerde gerekli açıklamaları yapacaktı.”

OGÜN SAMAST HAKKINDA YENİ İDDİANAME

Gazeteci Hrant Dink’in katili Ogün Samast hakkında yeniden iddianame düzenlenmesi sorulan Zorlu, şunları dedi:  "Toplum vicdanını yaralayan böyle bir katliamın karşısında duruyoruz. Durmak gerekir. İnşallah ülkemiz bir daha böyle olaylarla karşı karşıya kalmaz. İkinci boyutu, hukuki boyutu ise; elbette biz de takip ettik. O günlerde 18 yaşının altında olduğundan, üst sınır olan 24 yıllık cezayla cezalandırılmıştı. Bu şartlı salıverme meselesi; ülkemizde görebildiğimiz kadarıyla otomatik bir prosedür gibi işletiliyor. Bildiğimiz kadarıyla bununla ilgili bir komisyon söz konusu. Burada toplum vicdanını böylesine yaralayan bir katliam karşısında, komisyonun böyle bir inisiyatifi varsa bunu sonuna kadar kullanmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Ek iddianameyi ise biz de takip edeceğiz.”

“YÜZDE 50+1” TARTIŞMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde yüzde 50+1 sisteminin kaldırılabileceği yönündeki açıklamasına değinen Zorlu, Akşener’in geçmişteki açıklamalarını hatırlattı.

Bu sistemin mümkün olmadığını belirten Zorlu şunları dedi: "Biz bu açıklamanın hukuki ve siyasal açıdan en somut ifadesini ortaya koyan siyasi partiyiz. Sayın Genel Başkanımız, 26 Ağustos'ta Kocatepe'de milletin huzurunda diğer siyasi partilere bir çağrıda bulundu. 'İki yumruk arasına sıkışmış milleti bu kıskaçtan kurtaralım. Her birimiz kendi adaylarımızla kendi başımıza rakip olalım. Alternatifler arasından en iyiyi seçme hakkını milletimize verelim.' O günlerde çok anlaşılmadı, bazı çevreler farklı noktalara çektiler ama görüyorsunuz ki, 50+1 sisteminin taşınması mümkün değil. Böylesine bir kutuplaşma ile ülkenin yönetilmesi, ekonomik problemlerin çözülmesi mümkün değil. Bir hususun altını çizmek istiyorum; oran buraya-şuraya çekilir şeklindeki teklifler bir yana, sadece bununla ülkedeki artan problemi çözemezsiniz Sayın Erdoğan. Kuvvetler ayrılığı prensibi nerede? TBMM'nin hakları şu anda nerede duruyor? Ülkede denetimsizlik hat safhaya çıkmış. Gelir adaletsizliği başta olmak üzere, adalet sistemimizde çok büyük yaralar almış. Böylesine vahim bir tabloyu, sayısal çoğunluk değerlendirmesine sığdırmak çok yanlış. İYİ Parti açısından sistem tartışmalarının geldiği nokta çok kıymetli olmakla birlikte, bizim uyarılarımız geçmişten bugüne ortadadır. Demokrasi ve özgülükler adına bu sürecin bir an önce inşa edilmesi ve sorunların ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Erdoğan'ı da bu çağrısı sonrası; özellikle yerel seçimlerde samimiyet noktasında göreceğiz. Orada altılı masa diyor. Kimin eli kimin cebinde diyor. Şu gerçeği de biz hatırlatmak zorundayız; siz de altılı masaydınız. Siz de ittifak içindeydiniz. Cumhur İttifakı da altı üyeden oluşuyordu. Bu tartışmalar uzar gider ama esas olan şudur; İYİ Parti'nin çağrısının ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan Almanya ziyareti dönüşünde Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ‘50+1’ kuralının değişmesi gerektiğini savunarak şunları demişti:

“50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla 'en fazla oyu alan aday seçilir' denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır.

Yeni, sivil, kapsayıcı ve çağın gerekliliklerine tam uyumlu bir anayasayı Türkiye’ye kazandırmak, ulaşmayı arzu ettiğimiz en önemli hedeflerimizden biri. Meclis’te yeni anayasa çalışmalarına birkaç defa başladık ancak muhalefetin engellemeleri, verdiği sözleri yerine getirmemesi nedeniyle hep yarım kaldı. Biz verdiğimiz sözün arkasındayız, milletimizi hak ettiği sivil anayasaya kavuşturacağız."