Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen deprem sonrası İzmir Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz ve yönetim ekibi deprem bölgesindeki izlenimleriyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, arama kurtarma çalışmalarındaki eksiklik ve koordinasyonsuzluklara dikkat çekildi.

İzmir Barosu, deprem bölgesindeki izlenimlerini aktardı: İnsanların yaşam hakkı ihlal ediliyor

BİRGÜN EGE

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen deprem felaketi sonrası İzmir Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz ve yönetim kurulundan oluşan heyet deprem bölgesindeki izlenimlerini aktarmak üzere basın açıklaması gerçekleştirdi. 10 baronun sesi olduklarını dile getiren Av. Yılmaz, şehir şehir gezdiklerini ve arama kurtarma çalışmalarında büyük eksiklikler ve koordinasyonsuzluklar olduğunu belirtti.

Bu yetersizliklerden dolayı insanların yaşam hakkının ihlal edildiğini söyleyen Yılmaz, "AFAD arama kurtarma çalışmalarını daha etkin hale getirmek zorunda" dedi. Bölgedeki sıkıntıların giderilmesi için ciddi devlet gücüne ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Yılmaz, deprem bölgesinden diğer şehirlere göçlerin başladığını ve göç alan şehirlerde sıkıntılar yaşanacağını belirtti.

6 Şubat’tan itibaren deprem bölgesinde birçok hak ihlalinin yapıldığını ifade eden Yılmaz, ihlalleri şu şekilde sıraladı:

►Arama -kurtarma çalışmaları yetersiz ve hâlâ ulaşılamayan enkazlar var. Binlerce yurttaş kurtarılmayı, binlerce yurttaş cenazelerinin çıkarılmasını bekliyor. Çevre illerde bulunan maden işçileri deprem bölgesine yönlendirilmedi. Asker deprem bölgesine çok geç indirildi.

►Biz iletişim kurmakta zorlandık, internet ağı yok. Operatörler yeterince hizmet vermiyorlar. 1,5 gün Twitter devre dışı bırakıldı oysa enkazların altında bulunan insanların dışarıya iletişime geçme, bilgi aktarma yolun Twitter’dı. Bu bile engellendi. Depremzedeler kendi yakınlarıyla haberleşemediler.

►Hastanelerin birçoğu deprem sırasında hasar gördü. Yeterli doktor, ilaç yok. Sahra hastanesi yeni kuruluyor o da yetersiz. İnsanları enkazdan kurtardıktan sonra tıbbi müdahalenin yapılabileceği bir alan yok. En yakın hastanelere sevk etmek istiyorsunuz ama trafik kilometrelerce.

►Bölgeye yeterince çadır ve konteyner gönderilmedi. Gönderilmek istenen çadırlarsa AFAD tarafından standartlara uygun olmadığı ve çadır alanları olmadığı gerekçesiyle kurulumuna izin verilmedi.

►İnsanların dini dil, ırk farkı gözetilmeksizin tüm gönderilen yardımdan yararlanmaları gerekirken maalesef bu noktada ayrımcılık var. Buna bağlı olarak da şiddet, kötü muamele, işkence son derece artmış vaziyette. İnsanların dayanışmasına karşı çıkıyorlar. Bunu biz baro olarak çok net gördük. Bizim yardım malzemelerimizin ulaştığı dönemde bazı baroların gönderdiği yardımların AFAD tarafından el konulmaya çalışıldığını gördük. Bölgeye bazı cemaatlerin dışında kimsenin yardım etmesine izin vermez hale geldiler.

►Adliyeler yıkıldı, birçok cumhuriyet savcısı ve hakim vefat etti, yakınlarını kaybettiler. Bu sebeple adli işlemler 4 ilde durdu. Bakanlık pazar günü İzmir’den 30 savcıyı görevlendirdi. Şu an Hatay’da Antakya’dalar. İleride açılacak davalar için oradan örnekler almak, defin izinlerini vermek, başvuruları kabul etmek, suçlara soruşturma açmak için görevlendirildiler.