İzmir Barosu, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada, 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerde yüz binlerce kişinin yaşam hakkının ihlal edildiği ve deprem felaketinde insan haklarının enkaz altında kaldığı dile getirildi.

Kaynak: Haber Merkezi
İzmir Barosu: İnsan hakları enkaz altında kaldı

BİRGÜN EGE

İzmir Barosu, 10 Aralık İnsan Hakların Günü dolayısıyla İzmir Barosu Özgür Kürsü önünde bir açıklama gerçekleştirdi.  

İzmir Barosu İnsan Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ayşe Kaymak geride kalan son bir yılda, devletin önleme ve koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle yüz binlerce kişinin yaşam hakkının ihlal edildiğini dile getirdi.

6 Şubat’ta meydana gelen depremlere de değinen Kaymak, “Yaşadığımız deprem felaketinde insan hakları da enkaz altında kaldı. Mahsur kalan insanları kurtarmak için personel, makineler ve operasyonel ekipmanı içeren hayat kurtarıcı yardımları engelleyen devlet; ne yazık ki kendilerine yönelik eleştirilerin yayılmasını durdurmak için erişim engellemelerini devreye sokarak halkın bilgiye erişim ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal etti. Depremi takip eden ilk iki günde devlet, bir kısmı sadece sosyal medya paylaşımları nedeniyle olmak üzere gazeteciler dahil 90’dan fazla kişiyi gözaltına aldı. İnsani yardım eşit ve adil dağıtılmadığı gibi depremden en çok etkilenenlerden olan mülteci depremzedelere yardım edilmeyeceğine dair hukuka aykırı talimatlar ile ayrımcılık yasağı ihlal edildi” dedi. 

Karakollar, geri gönderme merkezleri ve tüm tutulma alanlarında kalanlara, sokakta gösteri ve yürüyüş hakkını kullananlara işkence ve kötü muamelenin devam ettiğini belirten Kaymak, “Derin yoksulluk içindeki insanların eğitim, sağlık, barınma, beslenme, güvenlik, adalete erişim gibi en temel insan haklarının ihlal edilmesine neden olmuştur” ifadelerini kullandı.

YÜZLERCE KADININ YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINDI

İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde çıkıldığını hatırlatan Kaymak, 6284 sayılı yasanın tam ve etkin bir biçimde uygulanmaması nedeniyle yüzlerce kadının yaşam hakkının elinden alındığı vurguladı. Kaymak, “LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi, taciz, fiziksel saldırı ve diğer hak ihlalleri önlenmediği gibi haklarını savunmak isteyen, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanmak isteyen LGBTİ+’lara karşı kolluk güçlerinin yasalara aykırı, zor kullanma yetkisini aşan şiddete varan müdahalesi, Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanması rutin hale gelmiştir” diye konuştu. 

Kaymak, tüm bu olumsuzluklara ve ihlallere rağmen kurulduğu tarihten bu yana insan hakları mücadelesinin en önünde yer alan İzmir Barosunun temel hak ve özgürlüklerin için yılmadan mücadeleye devam edeceğinin altını çizdi.