İzmir Barosu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin açıkladığı gerekçeli karara tepki gösterdi. Barodan yapılan açıklamada, “Bu kararı veren ‘yargıçlar’ tarih önünde kendilerine biçilmiş rolü oynamış ve önlerine gelen fırsatı teperek, sonraki nesillere açıklayamayacakları bir hukuk garabetinin altına imza atmışlardır” denildi. YSK’nin kararını hukuka uygun olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, “Bu durumun […]

İzmir Barosu’ndan YSK’nin gerekçeli kararına tepki

İzmir Barosu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin açıkladığı gerekçeli karara tepki gösterdi. Barodan yapılan açıklamada, “Bu kararı veren ‘yargıçlar’ tarih önünde kendilerine biçilmiş rolü oynamış ve önlerine gelen fırsatı teperek, sonraki nesillere açıklayamayacakları bir hukuk garabetinin altına imza atmışlardır” denildi.

YSK’nin kararını hukuka uygun olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, “Bu durumun farkında olan Yüksek Seçim Kurulu çoğunluk üyeleri, birtakım başka ve yeni gerekçelerle verdikleri kısa kararın dışına çıkmışlardır. Gerekçeli kararda, 601 seçmenin kısıtlı oldukları halde oy kullandıkları, ayrıca 99 tutuklu ve hükümlü ile ölü 6 kişinin yerine oy kullanıldığının tespit edildiği belirtilmiştir. Söz konusu 706 kişinin durumu, YSK’nin iptal kararına gerekçe yapılmak istenmektedir. Ancak karşı oy yazılarında açıklandığı üzere, bu konu seçim iptal gerekçesi olarak 16 gün önce verilen kısa kararda kendine yer bulmamıştır. Dolayısıyla, kesin hüküm niteliğinde olan kısa kararı aşarak yazılan bu gerekçeler, hiçbir surette hukuki değildir ve verdikleri kararın hukuksuz olduğunu bilen çoğunluk üyelerinin minareye kılıf uydurma çabasının tezahürüdür” ifadeleri kullanıldı.

“BAĞIMSIZ BİR YARGI KARARI OLARAK GÖRÜLMEZ”

Baro açıklaması şu ifadeler ile devam etti: “İktidar partisi üyesi sandık görevlilerinin hiçbir usulsüzlük başvurusunda bulunmadığı sandıklarda, seçmene yüklenemeyecek hataları öne sürerek seçimleri iptal etmek, adalet kavramına uzak ve hukuku yalnızca siyasetin bir aracı olarak gören kimselerin verebileceği hükümler olup bağımsız bir yargı kararı olarak görülemez.”

“YSK’nin verdiği bu karar, önümüzdeki yıllarda hukukun yüz karası olarak hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak cinstendir” denilen açıklamada, “Bu kararı veren ‘yargıçlar’ tarih önünde kendilerine biçilmiş rolü oynamış ve önlerine gelen fırsatı teperek, sonraki nesillere açıklayamayacakları bir hukuk garabetinin altına imza atmışlardır” ifadeleri kullanıldı.

“23 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE YURTTAŞLARIMIZ BU ‘KARARI’ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE YOLLAYACAK”

Açıklama şu ifadeler ile sonlandırıldı: “Karara karşı oy veren Yüksek Seçim Kurulu üyeleri başta olmak üzere, kısa karar açıklandıktan bu yana, yasaların kendilerine yüklediği görevleri layıkıyla yerine getiren tüm hukukçuları kutluyoruz. Bu ülkenin yetiştirdiği bağımsız, fikri ve vicdanı hür meslektaşlarımızla gerçek bir hukuk devletini yaratacağımız günler yakındır. Millet iradesinin tecelli edeceği 23 Haziran seçimlerinde yurttaşlarımızın ‘Tarih önünde hükümsüz’ olduğunu ilan ettiğimiz bu  ‘kararı’ tarihin çöplüğüne yollayacaklarına inancımız tamdır. Söz konusu hukuk garabetini yaratan kimseler ise verdikleri bu kararın utancını ölene dek boyunlarında taşıyacaklardır.”