İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, depremde hasar alan belediye hizmet binasının durumuyla ilgili yapılan sunumda binanın güçlendirmeye uygun olmadığı belirtildi.

İzmir Büyükşehir Belediye binası güçlendirmeye uygun değil

AYCAN KARADAĞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı olağan birinci meclis oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapılan toplantının başlangıcında; İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Eser Atak ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) eski Öğretim Üyesi Dr. Barış Erkuş, 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremde hasar alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ile ilgili yapılan çalışmalarla ve binanın akıbetine yönelik sunum yaptı.

Dr. Erkuş, binanın güçlendirmeye uygun olmadığını belirterek, “Yapıda ciddi derecede deprem güvenliği sorunu var. Zeminde de üstte de deprem riski var. Belediyenin bu binada yıllardır yapmış olduğu güçlendirme çalışmaları var. Ama bu çalışmalar binadan binaya farklılık gösterir. Bazı yapıları rahatça kurtarabilirsiniz ama bazı yapılar ne kadar fazla çalışsanız da güçlendirmenin uymadığı sonucuna varabiliyorsunuz. Doğrudan ‘yıkılsın, yıkılmasın’ yaklaşımıyla değil de özetlediğim çalışmalar neticesiyle bu kanıya varıyoruz. Böyle bir bina için yapılacak güçlendirme çalışması çok daha farklı ve kapsamlı olacaktır. Üst yapıda maliyeti yüksek olsa bile güçlendirme yapılabilir ama alt yapıda çok ciddi sıkıntılar olduğunu düşünüyoruz. Zemin ve temel noktasında, güçlendirme çok zor ve çok yüksek maliyetli olabilir. İstenilen performansı da güvenilir bir şekilde vaat edemiyoruz. Makul bir ücretle güçlendirmenin zor olacağını düşünüyoruz ve insanların burayı rahatlıkla kullanabileceğini düşünmüyoruz. Güçlendirmeye; can güvenliği, kullanım açısından uygun olmadığı kanısına geldik. Ancak nihai kararı belediye verecektir, takdir onların” ifadelerini kullandı.

ŞEHİR TİYATROLARI İLE İLGİLİ İDDALARA YANIT

AKP Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, Yücel Erten’in Genel Sanat Yönetmeni olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Şehir Tiyatroları’nın elemelerinde haksızlıklar yaşandığını ileri sürdü. İddialar sonrası açıklamalarda bulunan Soyer, “Yücel Erten Türk Tiyatrosu’nun duayenlerindendir. Onu savunmak haddime değil ama hiç kuşkunuz olmasın, üzüntü verecek hiçbir şey yaşanmıyor, son derece başarılı bir yol izleniyor. Konservatuvarlarda da sanatla ilgili değerlendirme yapılır, buna formül, kural konulamaz. Onu sanatçılar bilir. O niye elendi bu niye elenmedi demek bizim haddimize değil. Yücel Hoca gibi bir duayenin İzmir’de olmasını bir kazanç olarak görüyorum. Eylül’de, sahnenin protestoyla değil coşkuyla açılacağından eminim” şeklinde konuştu.

KURAKLIK MESAJI

Soyer iklim kriziyle ilgili de konuştu. Soyer şunları kaydetti:

“Körfez zehirleniyor. Çünkü geçmişte yağmur suyu ve kanalizasyon kanalları ayrıştırılmamış. Ama eğer müsilaj burada gözükmüyorsa büyük kanal projesinin bir payı var burada. Hala neden zehirleniyor? Gediz arkadaşlar! Yarın Kütahya’ya gidiyorum, Gediz’in doğduğu yerden su içeceğim, bürokrat arkadaşlarla da gezeceğim. Ben Çevre Bakanı mıyım? Benim o zehrin akmasına vicdanım el vermiyor. Ben çalışıp Çevre Şehircilik Bakanlığı’na bir şey sunacağım. Belki kaçırdıkları bir çözüm sunacağım, yapmayalım mı? Gediz zehir akıyor, 10 yıllardır uygulanan yanlış politikalardan dolayı. Salda Gölü kurumuş, gidin bakın öylesine bir kuruma ki bütün göller kurumuş. Göller kurumuş, yağmur yağdığında sevinmeyin, kuraklık bitmeyecek. İklim değişikliyle yanlış politikalar birleşerek büyük tehdit oluşturuyor. Yerel yönetici olarak buna çözüm aramak zorundayım. Kuraklık kapımızda ve ben seçilmiş bir yerel yönetici olarak meclis üyesi arkadaşlarımla beraber buna çare üretmek zorundayım.”