ÇEDES projesine karşı laik ve bilimsel eğitimi savunanlar İzmir’de bir araya geldi. Mitingde yapılan konuşmalarda laikliğin, laik eğitimin, laik yaşamın ve eşit yurttaşlığın memleket meselesi olduğu vurgulandı.

Kaynak: birgün ege
İzmir'de ÇEDES projesine karşı miting: Laik eğitim memleket meselesi

Berkay SAĞOL

Eğitim Sen, veli dernekleri, Alevi örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler ‘Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık’ adıyla bir miting düzenledi. Laikliğe yönelik artan saldırılar karşısında düzenlenen miting ise bir mücadele çağrısı olarak gerçekleşti.

Mitingde Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi başta olmak üzere, karma eğitimin kaldırılması ve eğitimin dinselleştirilmesi de protesto edildi. 


Miting tertip komitesi adına konuşan Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, "Laiklik ortadan kaldırılsa; İlk kaybedecek çocuklardır,gençlerdir,kadınlardır,emekçilerdir. Tam da bu yüzden laiklik mücadelesi emekçi sınıfın mücadelesidir. Bu rejim bir gecede değişmedi. Adım adım ilerlendi. Seçim sonrası yukarıdan aşağıya daha çok hızlanan siyasal İslam rejimi inşasının en açık göstergelerinden birisi ÇEDES. Cumhuriyet tarihi boyunca laiklik,aydınlanma mücadelesinin temsilcisi öğretmenle,öğretmenlik mesleğini hedef alarak Cumhuriyetle hesaplaşmak dertleri. Eşit,özgür bir Cumhuriyet mücadelesinden de ‘laiklik eşitliktir,laiklik özgürlüktür,laiklik adalettir’ diyerek okul okul,sokak sokak mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz. İktidarın değil,halkın öğretmenleriyiz" diye konuştu.

"BİR ÖĞÜN YEMEĞİ ÇOK GÖREN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ"

Konuşma yapan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı Ömer Yılmaz, Çocuklarımız, en kıymetlilerimiz. Bir çığlık olmuş bizlere bakıyor şimdi… ÇEDES protokolü ve yüzlerce protokolle bize, velilere, halka ait olan okulları tarikatlarla kuşatan, 80 darbecilerinin ürünü zorunlu din dersini son yayınlanan yönetmelikle 16 saate kadar çıkaran 2012 4+4+4 yasasının çıkarıldığı günlerde bütün okulları imam hatipleştireceğiz diyerek artık tüm okulları kuşatan, karma eğitimi kaldırmayı amaçlayan bu karanlığı reddediyoruz. Çocuklarımıza ücretsiz bir öğün okul yemeği hakkını dahi çok gören, okul öncesindeki çocukların dahi yemek haklarını ellerinden alan bu anlayışı reddediyoruz” dedi.

Yılmaz, şunları dile getirdi: “ÇEDES protokolü ile bugüne kadar STK adı altında tarikatlarla yapılan protokollerin daha da ötesine geçilerek tarikatlarla yapılacak protokoller kalıcı ve sürekli hale getiriliyor. Öğretmenlik mesleği hedef alınarak çocuklarımız eğitimci kimliğine sahip olmayan imamlara, vaizlere, müezzinlere teslim edilerek çocuklarımızın laik, kamusal eğitim hakları ellerinden alınıyor. Laiklik, laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık meselesi memleket meselesi. Geleceğimize sahip çıkma meselesi.”

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, "Tarafsız olması gereken, kamu hizmetini eşit bir şekilde vermesi gereken devlet, hayatın en az yarısını yok sayarak, ayrımcı politikalarla bizleri parça parça etmeye çalışıyor. Zorunlu din dersinin yanı sıra seçmeli zorunlu din dersi getirildi. Biz buna hayır dediğimiz için meydandayız. İzmir'de 842 okula din görevlilerinin okula girişini oluşturacak ÇEDES projesinin arkasında ellerini ovuşturarak bekleyen tarikat ve cemaatlerin olduğunu biliyoruz. Bu yıl kaç yüz bin çocuğu proje kapsamında okul dışına götürecekler bilmiyoruz. Bir sonraki sene bu sayı belki milyonları bulacak. Paralel bir eğitim sistemi kurulmaya çalışılıyor. Biz Cumhuriyet kazanımlarını geriletmemek tam tersi bu kazanımları ileri götürmek için bu meydandayız. Eşit yurttaşlık için buradayız ve eşit yurttaşlık talep ediyoruz" diye konuştu. 

"ADALET, EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ "

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan ise şunları söyledi: "Mustafa Aslan: Biz Aleviler laik eğitim, laik yaşam ve eşit yurttaşlık istiyoruz. Bunların olduğu bir ülkede hepimize barış ve adalet gelir. Eşit, adil, kardeşçe yaşam herkesin, her canlının hakkıdır. Bir arada yaşadığımız her gün bu toprakların zenginliğidir. Bu topraklarda yaşayan herkes için aynı şeyi istiyoruz. Adalet, eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Bir arada yaşamı daha güçlü kılmak için laik, demokratik bir hukuk devleti istiyoruz. Devletin inancımızdan ve kültürümüzden elini çekmesini istiyoruz. AKP teslim alamadığı her toplumsal farklılığa saldırıyor. Kadına, çevreye, doğaya ve gençlere düşman bir iktidar var. AKP bu ülkede üniversitelerde özgürlüğü tanımayan bilime eşit koşullara ulaşmamıza engel olan bir anlayışın temsilcisidir."
Özgür Özel, "Çocukları eğitmek üzere eğitilmiş kişiler çocukları eğitebilirler. Din dersi vermek üzere eğitilmiş kişilerin din dersi vermesi de normaldir. Ancak çocuk eğitimi üzerine uzmanlığı olmayan kişilerin okullara görevlendirilmesi ve bu kişilerin okullarda bu projeyi yürütüyor olmaları son derece sakıncalı ve rahatsızlık vericidir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından tepkilerini dile getirmek üzere laik eğitimi savunmak üzere insanlar geldiler. Biz de onların bu yürüyüşüne destek vermeye geldik. ÇEDES’i durdur diyoruz” ifadelerini kullandı.

SOL PARTİ: LAİKLİK İÇİN KİMSE YOKSA SEN VARSIN

Laikliğe yönelik artan saldırılar karşısında düzenlenen mitinge katılan SOL Parti'den yapılan açıklamada ise, "İlericiler, yurtseverler, emekçi halkımız bu şeriatçı kuşatmaya karşı haklarımız için, özgürlüklerimiz için, laikliği kazanmak için gericiliğe karşı haydi barikata" denildi.

"BU ÜLKENİN DEVRİMCİLERİ VAR"

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer’de siyasal İslamcı rejim karşısında ancak birlikte mücadele edecek zeminleri yaratabilirsek kazanabiliriz” diyerek şu ifadelere yer verdi: “Bu ülkede laiklik yoksa yaşam yok, özgürlük yok, emek, kadın ve çocuk yok. Bu sömürü düzenine, yoksulluğa biat edecek köleler yetiştirmek isteyen siyasal islamcılar ÇEDES pojeleriyle, karma eğitimi kaldırma girişimleriyle adım adım şerit rejimini getirmek istiyorlar. Ama tüm bu gerici kuşatmaya karşı biz varız. Bu ülkede ilericiler, devrimciler, aydınlık yüzlü insanlar, SOL olduğu sürece onların şeriat hayalleri kâbusa dönüşecektir. Güçlerini 12 Eylül darbesinden devşiren AKP rejimini örgütlü mücadeleyle hep birlikte yeneceğiz”