İzmir’de motorlu kuryeler, son dönemde artan iş cinayetleri sonrası eylem gerçekleştirdi. Emekçiler yaptıkları açıklamada, “Yaşamak istiyoruz. Hız baskısı son bulmalı, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri artırmalı, iş kanunu ihlal eden uzun mesailer kaldırılmalı, şirketler kuryelerini saldırılara karşı korumalıdır” denildi.

İzmir'de motokuryelerden eylem : Yaşamak istiyoruz

Mahir KANAAT

İzmir’de motorlu kuryelik yapan Onur Çakmak’ın geçtiğimiz günlerde Buca Otobanı’nda meydana gelen kaza sonucu yaşamını yitirmesi sonrası motorlu kuryelik yapan emekçiler eylem gerçekleştirdi. Alsancak Garı önünde yapılan açıklamada, son dönemde artan iş cinayetlerine dikkat çekilerek, yaşadıkları sorunlara tepki gösterildi. Açıklama sonrası emekçiler, Onur Çakmak’ın cenazesine katıldı. 

Emekçiler adına basını açıklamasını okuyan Servet Anlar, “Motorlu kuryelerin içine sürüklendiği ‘esnaf-kurye’ garabeti, bir nevi taşeron çalıştırmanın en ağır biçimini emekçilere dayatmaktadır. Bu çalışma modelinin hizmet sektöründe yaygınlaşması, motorlu kuryelerin maruz kaldıkları saldırılar ve ölümlere adeta davetiye çıkartmaktadır.  Evine ekmek götürmek için var gücüyle motorlu kurye kardeşlerimiz çığ gibi büyüyen sorunlarla boğuşmaktadırlar. Çok sipariş teslim edenin, daha fazla para kazandığı, zamana karşı verilen bu geçinme yarışında kuryeler alabildiğine güvencesiz ve yoğun çalışmaktadırlar. Yasal haftalık çalışmanın 45 saat olduğu ülkemizde, kuryeler günde 15-16 saat motor tepesinde üç kuruşa sipariş yetiştirmek için bitap düşmektedirler. Sigorta primi, benzin, motor bakım ve ekipman maliyetlerini ceplerinden ödemektedirler” diye konuştu. 

HIZ BASKISI SON BULMALI

Anlar şunları ifade etti: “Enflasyon döneminde gelirleri gün geçtikçe azalan emekçi kardeşlerimiz, üç kuruş için şirketlerin baskısını, mobbingini ve müşterinin ikinci sınıf insan muamelesini sineye çekmektedirler. Kölelik koşullarını andıran bu düzende, küplerini dolduran şirketler ise maddi-manevi tüm sorumluluğu emekçilerin omuzlarına yıkmaktadır.  Kuryelerin ölümlü kazaları tesadüf değil, sorumlularının belli olduğu iş cinayetleridir. Biliyoruz ki bu düzen değişmedikçe ihlaller, saldırılar ve emekçi ölümleri artarak devam edecektir. Sermayenin bu açıktan saldırısına karşı koymak bizim elimizdedir. Hayatlarımızı tüketen bu insanlık dışı çalışma koşullarını, kölelik kuşatmasını ancak dayanışarak, örgütlenerek, birlikte mücadele ederek parçalayabiliriz. Yaşamak istiyoruz. Motorlu kurye emekçilerinin yaşadığı sorunlar gün gibi ortada, alınacak acil önemler bellidir. Bir kez daha yineliyoruz; hız baskısı son bulmalı, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri artırmalı, iş kanunu ihlal eden uzun mesailer kaldırılmalı, şirketler kuryelerini saldırılara karşı korumalıdır.”