İzmir’in göbeğinde, Gaziemir Mahallesi’nde 500 bin ton nükleer radyoaktif atık iddiaları endişe yaratıyor. Dr. Enver Yaser Küçükgül,  eski kurşun fabrikasında 100 bin ton olarak bilinen nükleer atık miktarının 500 bin tonun da üzerinde olduğunu iddia etti. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda da İzmir’in Çernobili olarak bilinen alanda normal değerin 219 katı fazla radyasyon yayan radyoaktif atıkların olduğunu söyledi.

İzmir’de nükleer tehlike korkutuyor

BİRGÜN EGE

İzmir’in Gaziemir ilçesinde bir akü fabrikasının bulunduğu ve eski kurşun fabrikası olarak bilinen alan şikâyete konu oluyor. Şikâyet üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından 2007 yılında yapılan ilk incelemede, Gaziemir Emrez Mahallesi Sakarya mevkiinde 70 dönümlük arazide 200 tona yakın radyoaktif atık olduğu tespiti yapılıyor. Elde edilen veriler ışığında yapılan değerlendirmede, alanda sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan Europium 152-154 izotopu tespit ediliyor. TAEK’in 2007’deki ilk incelemesinde 200 tona yakın olduğu tespit edilen nükleer radyoaktif atıkların bu miktarın da çok üzerinde 100 bin tona ulaştığı belirtiliyor. Dr. Enver Yaser Küçükgül ise, radyoaktif atık miktarının 100 bin ton olduğu tespitinin yanlış olduğunu ve atık miktarının 500 bin tonun da üzerinde olduğunu iddia ediyor.

TEHLİKE ÇOK BÜYÜK

İzmir için çok büyük bir tehlike anlamına gelen bu tespitlere rağmen aradan geçen 14 yıl içinde nükleer radyoaktif atıkların temizlenmesi için hiçbir adım atılmıyor. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, bu tehlikeye dikkat çekerken şunları söyledi:

“İlçem Gaziemir’in Emrez Mahallesi’nde, İzmir’in Çernobili olarak bilinen alanda toprağa gömülü halde bulunan ve normal değerin 219 katı fazla radyasyon yayan radyoaktif atıklar 14 yıldır toprağa, suya ve havaya karışarak tüm İzmir’in sağlığını tehdit ediyor. İlçemizdeki eski kurşun fabrikasının yerleşkesinde bulunan ve sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan europium 152-154 izotoplarının kaçak bir şekilde Türkiye’ye getirilip buraya gömüldüğünü öğrenmemizin üzerinden 14 yıl geçti.”

Nükleer atık probleminden dolayı bölgede yaşayan insanların sağlığının tehdit altında olduğuna ve buna rağmen hiçbir çözüm üretilmediğine vurgu yapan Halil Arda; devletin, alanın temizlenmesi için zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Arda, “Tehlike çok büyük. Türkiye nükleer atık çöplüğü haline getirilmeye çalışılan bir ülke. Bu ülkede bulunmayan atıkların nasıl ve kimler tarafından getirildiğini biz bilmiyoruz. Ancak fabrika sahipleri bunu çok iyi biliyor. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu onlar biliyor. İki yıldır buraya devletin el koyması gerektiğini ifade ediyorum. Devlet buraya el koyacak, koruma altına alacak sonra da bilimsel yöntemlere göre burasını temizleyecek.” diye konuştu.

GAZİEMİR BİR NÜKLEER KAYNAK

“Nükleer Radyasyon ve Gaziemir’deki Radyoaktif Atıklar” başlıklı bir sunum yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Çevre Bilimleri Anabilim Dalı’ndan emekli, Öğretim Üyesi Dr. Enver Yaser Küçükgül, Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun fabrikasında 100 bin ton atık olduğu tespitinin yanlış olduğunu belirterek, “Alanda 500 bin tonun üzerinde nükleer radyoaktif madde var” dedi.

NÜKLEER ATIKLAR TÜM İZMİR’İN SORUNU

Atık alanında özel cihazla gerçekleştirdiği ölçümler hakkında bilgi veren Küçükgül, girişinde “Kurşun Monoksit Binası” yazan, yarısı yıkılmış boş bir binada limitlerin 219 kat radyasyon ölçtüğünü belirtti. Küçükgül, “Orada çok yüksek radyoaktif malzeme konmuş ki tüm malzeme duvarlar aşırı yüksek radyoaktif hale gelmiş. Uluslararası Radyasyon Kurumu yıllık ortalama ‘1 (MvS) Mili Sivert’ değeri normal kabul eder. Burada ölçtüğümüz değer yıllık 219 Mili Sivert. Yani doğal radyasyonun 219 katı. Bu ölçebildiğimiz kadarı. Biraz daha ileri gitsek belki de oran bin 219 katı olacaktı. 219 katı oran insanlara, bitkilere, hayvanlara zarar vericidir. Tehlikelidir. Bu nedenle bir an önce bölgenin temizlenmesi gerek. Bu kirlilik yağmurlar aracılığıyla her yere taşınır. Gaziemir’den yağmurla akan su kuyulara, Ege Denizi’ne ulaşır. Karabağlar'daki marangoz ve mobilya atölyelerinde kuyu suyu kullanılıyor. Bu sularda radyasyon olduğunu düşünüyorum. Ege Denizi’nden çıkan balığı yiyen herkes bu radyasyondan etkilenir” diye konuştu.

NÜKLEERE KARŞI ‘DURAN ADAM’ EYLEMİ BAŞLADI

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, radyasyon yayan radyoaktif atıkların alandan kaldırılması için 21 Mayıs günü “duran adam” eylemi başlattı. Üç ay boyunca her hafta Cuma günü yapılacak duran adam eylemi İzmir Valiliği’nin aldığı eylem yasağı nedeniyle bu hafta yapılamadı. Eylem haftaya kaldığı yerden devam edecek. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur birlikte nükleer atık alanını ziyaret etti.

TBMM’YE SORU ÖNERGESİ

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan da, Gaziemir’in nükleer atıklardan temizlenmesi konusunda soru önergesi verdi, 2007 yılında tespit edilen ve o tarihten bu yana çözüm bekleyen, eski kurşun fabrikası alanındaki nükleer atıkların durumunu Meclis gündemine taşıdı.

Arslan, “Çevre hakkı bir yaşam hakkıdır, bahse konu olan nükleer atığın yarattığı tehlike ortada. 14 yıldır bu tehlikenin ortadan kaldırmak için ciddi bir adım atılmamış. Gaziemir ve İzmir’i tehdit eden bu alana acilen müdahale edilmelidir” diyerek, Bakanlığı ve ilgili kurumları göreve çağırdı.