İzmir’de meydana gelen depremin ardından kentte yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarında binaların yıkımında kullanılan asbest tehlikesine karşı meslek odaları ortak açıklama yaparak uyarıda bulundular. Yapılan açıklamada, "Asbestin kanserojen olduğu ve bu haliyle devam eden kentsel dönüşüm ile birlikte soluduğumuz havaya karışarak halk sağlığını tehdit ettiği bir gerçektir” denildi.

İzmir depremi sonrası kentsel dönüşümde asbest tehlikesi

BİRGÜN EGE

İzmir’de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından kentte yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandı. Binaların yıkımında Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) bağlı bir kuruluş olan Uluslararası Kanser Araştırmaları Merkezi (IARC) tarafından insanlar için kesin kanser yapıcı madde sınıfında yer alan asbest kullanılmaması için TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası ve Asbest Söküm Uzmanları Derneği(ASUD) bir toplantı yaparak uyarılarda bulunuldu.

İzmir’de kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılmakta olan binalarda ‘asbest’ var mı, yok mu sorusunun gündemde olduğu belirtile açıklamada, “Belediyeler, yıkımı yapılacak bina için birkaç saatte verilen ‘asbest yoktur’ raporları doğrultusunda asbest olmadığını savunurken, bina yıkımını gerçekleştiren müteahhitler için de asbest olmaması yıkım maliyetlerini aşağıya çekmek anlamına gelmektedir. Biliyoruz ki asbest yer kaplamalarında özellikle marley, duvar kaplamalarında, boya ve sıvalarda, kazan ve ısıtma sistemi izolasyonunda, elektrik izolasyonunda ve eternit olarak bilinen çatı kaplamalarında, çimento içinde kullanılmıştır. Bu konu üzerine yapılmış bilimsel araştırmalar ile yaşam alanımızda yer alan yapılardaki asbest varlığı sabittir” denildi.

izmir-depremi-sonrasi-kentsel-donusumde-asbest-tehlikesi-875726-1.

GEREKLİ İDARİ VE HUKUKİ İŞLEMLER YAPILMALIDIR

Açıklamada bina yıkımlarında asbest ve toz güvenliğinin sağlanmasına yönelik mevzuat hükümlerine uygun kullanılması gerektiği vurgulanarak, “Belediyeler yıkım ruhsatını vermeden önce, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve denetlemekle yükümlüdür. İl Çevre ve Şehircilik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Sağlık Müdürlükleri ve belediyelerce yıkım ve atık yönetimi mevzuatlarının gerektirdiği koordinasyon sağlanmalı, çalışmalarının yürütüldüğü belirtilen ve halen yayınlanmayan Yıkım Yönetmeliği bütünsel değerlendirilmeli, denetimler artırılmalı; mevzuata uygun olmayan yıkımların ruhsatları iptal edilerek gerekli idari ve hukuki işlemler yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada son olarak şunlar kaydedildi: “Binaların kontrolsüz ve plansız yıkımı ile ortaya çıkacak asbest maruziyeti öncelikle belediyelerin daha sonra da ilgili bakanlıkların ortak sorumluluğundadır. İzmir’de Belediyeler tarafından denetlenmeden ve hafriyat firmaları tarafından mevcut yönetmeliklere uygun olmadan yapılan bina yıkımları gözlemlenmektedir. Bu yıkımlar kentimizde asbest maruziyetine yol açmaktadır. Şehrimizde deprem sonrası hasarlı bina yıkımları ve kentsel dönüşüm çalışmaları uzun yıllar devam edecektir. Asbestin kanserojen olduğu ve bu haliyle devam eden kentsel dönüşüm ile birlikte soluduğumuz havaya karışarak halk sağlığını tehdit ettiği bir gerçektir.”