İzmir Fuarı eski günlerini arıyor
Bu yıl kapılarını 90’ıncı kez açan İzmir Enternasyonal Fuarı, pandemi ve ülkede yaşanan ekonomik krizden dolayı eski günlerini aratıyor.
Gözde KOÇ
Bu yıl 90’ıncı kez düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 3 Eylül tarihinde Kültürpark’ta kapılarını açtı. 12 Eylül tarihine kadar sürecek fuar, “90 Yıldır Birlikte Kutluyoruz” ve “Geleceği İzmir’de Birlikte Kuruyoruz” temalarıyla teknoloji, ticaret, kültür, sanat, spor ve eğlenceyi misafirlerine sunuyor.
İEF ile eş zamanlı olarak düzenlenecek Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Kültür Zirvesi ise 60’ın üzerinde ülkeden gelecek kültür temsilcisini İzmir'de buluşturuyor. Dolu dolu bir program olmasına rağmen İzmir Fuarı, pandemi ve ülkede yaşanan ekonomik kriz yüzünden eski günlerini aratıyor. BirGün olarak fuarı gezerek katılımcılar ve ziyaretçi yurttaşlarla konuştuk.
Erzurum’dan fuara yemek standı açmak için gelen Dilek Üresin, uzun yıllardır İzmir’e geldiklerini ama bu senenin durgun geçtiğini kaydetti. Üresin, “Pandemi, fuarın yoğunluğunu etkilemiş görülüyor. Önceki yılların kalabalığı yok. Geçen sene de çok azdı ama bu sene bu kadar az olmasını tahmin etmiyorduk. Doğal olarak insanlarda korku var. Ama yapacak bir şey yok. Buradayız ve fuar bitene kadar umudumuz devam edecek” diye konuştu.
İLGİ VAR SATIŞ YOK
Van’dan el yapımı halı satmak için gelen 30 yıllık halı üreticisi Halil Ertaş ise, “Benden önce babam yapıyordu, yani babadan evladına geçen bir meslek. İnsanların ilgisi olsa da eskisi gibi kazanamıyoruz” dedi. İzmirlilerin halılara ilgisinin fazla olduğunu belirten Ertaş, ancak bu ilginin satışlara yansıtmadığını vurguladı. Ertaş, “İzmirlilerin halılarımıza ilgisi önceki fuarlarda daha iyiydi. Bu sene fuarın holleri kapalı, biz bu hollerin içine giremedik, güneşte kaldık. Şu an yine az da olsa bir ilgi var ama bu alışverişe yansımıyor. İnsanlar ilgilerinin olduğunu gösteriyor ama satın alamıyorlar. Geçmiş dönem fuarlarında 10 günde 150-200 bin TL’lik satış yapıyorduk ama bu yıl pek bir satış yapamadık” ifadelerini kullandı.
“KİTAPÇILAR BATACAK”
Kitap satıcısı Aydın Şimşek de, “Burası Enternasyonal Fuarı’nın içerisinde Kitap Sokağı olarak adlandırılan son derece amatör, toplumsal duyurusu da yapılmamış bir buluşma; bir karnaval. Doğrudan doğruya Kitap Fuarı’nın hem estetik, hem etik değerlerini taşımayan, bunla ilgisi olmayan bir süreç. Dolayısıyla burayı İzmir’in kitap fuarlarıyla özdeşleştirmek ve aynı açıdan bakmak bir yanılsamaya neden olabilir. Burası rastlantısal aklın bir araya getirdiği bir topluluk. Uluslararası bir kimlikten bahsediyorsak, bunun bir marka değeri olması gerekiyor. Ne yazık ki bu marka değeri oluşturulmuş değil” dedi.
Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Panayır havasında geçiyor. Fuar dediğimiz farklıdır. Fuar, kültürel ağırlığı olan bir süreçtir. Eskiden fuarın marka değeri vardı. Ülkenin ünlü ses sanatçıları, tiyatrocuları, yazarları, şairleri burada ciddi anlamda toplumsal iletiler yapardı. Önceden Türkiye’de insanlar fuarda olabilmek için sıraya girerdi. Pandemi döneminde zamanı öldürmek adına popüler kültüre daha çok yaslandık, internet üzerinden okuma kültürümüz oluştu. Bunun en büyük tehlikesi ise, kitapçıların batması ve batacak olması.”
“ZEKİ MÜREN DİNLERDİK”
Fuara gelen ziyaretçiler de bu yıl İzmir Fuarı’nın durumdan pek mutlu değil. Yılladır İzmir Fuarı’na gelen 58 yaşındaki Kazım Uçar, “Eskiden fuarı biz bütün yaz boyunca beklerdik. Burada bazı ev aletlerini ilk defa görürdük. Arabalar gelirdi yurtdışından. Gazinolara Zeki Müren’i dinlemeye bile gelirdik. Şimdi fuar bu kadar güzel değil ama geldiğim zaman tüm çocukluk ve gençlik anılarım canlanıyor. Şimdi ben kendi torunumu lunaparka getiriyorum. Onunla beraber yemek yiyip vakit geçiriyoruz. Ona da bu fuar kültürünü göstermek istiyorum. Ne olursa olsun fuara gelmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.