İzmir Sağlık Platformu, İzmir'de artan vakaların ardından yeni önlemlerin alınması gerektiğini ve sağlık emekçilerinin taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti.

İzmir Sağlık Platformu: Tedbirler alınmalı, talepler karşılanmalı

BERKAY SAĞOL

Pandemiyle mücadelede en ön saflarda savaşan sağlık emekçileri, İzmir'de artan vakaların ardından yeni önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayarak taleplerini dile getirdi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı kentte günlük yaklaşık bin pozitif vakanın olduğunu söyledi.

Sonbahar mevsimiyle vakaların artacağını ve yeni tedbirlerin alınması gerektiğini, bir takım hazırlıklar yapılması gerektiğini söylediklerini belirten Dr. Çamlı, "Sağlık çalışanlarına hala düzenli olarak test yapılmıyor. Bunun dışında Covid-19 hastalığının meslek hastalığı sayılması konusunda bir girişim yapılmadı. Bizim bu konudaki ısrarlarımız devam edecek. Bu süreçteki ek ödemeler ya hayata geçmedi ya da adaletsiz bir şekilde dağıtıldı. Sağlık çalışanlarının birçok talebi gerçekleştirilmedi. Sağlık çalışanları da bu süreçte tükendi. Bunun en önemli sebeplerinden biri de pandemi döneminde sağlıkta şiddetin devam etmesi" dedi.

Fabrikalarda ve iş yerlerinde sadece HES kodu zorunluluğunun yeterli olmadığını vurgulayan Dr. Çamlı, "Kemeraltı ve Alsancak nasıl denetleniyor da sanayi bölgelerinin ve fabrikaların da o şekilde denetlenmesi gerekiyor. İşçilerin servisleri, çalışma şartları, mola yerleri hepsi sürekli olarak denetlenmeli ve işçilere düzenli test yapılmalı. Pozitif temaslılar kesinlikle takip altına alınmalı. Ekonomik kaygılar önemli evet ama hiçbir şey toplum sağlığının önüne geçmemeli. İzmir'de günlük yaklaşık 1000'e yakın pozitif vaka var. Test sayısının artırılması ve yaygın test olması oldukça önemli" diye konuştu.

izmir-saglik-platformu-tedbirler-alinmali-talepler-karsilanmali-797907-1.

EMEKLİLİK VE İSTİFA SAYISINDA CİDDİ ARTIŞ

İzmir Tabip Odası'nda yapılan açıklamayı, İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Yaman Yamangil okudu. Yamangil, "Sonu görünmeyen ve başa çıkılamaz bir boyuta ulaşmış olan iş yükü altında, tükenme noktasına gelen sağlık çalışanlarının. emeklilik ya da istifa sayısındaki artış dikkat çekici boyutlardadır. Emeklilik ve istifaların yakın bir gelecekte ciddi bir iş gücü kaybı doğuracağı ve kamu sağlık hizmetinin aksayacağı aşikardır. Bununla birlikte yaklaşmakta olan bu tehlike, akılcı yöntemlerle çözümlenebilir olmasına karşılık en azından devlet tarafından atanma için bekleyen on binlerce sağlık çalışanının bekletilmesi bile akıldışı görünmektedir. Son açıklamalarda yaklaşık 40 bin sağlık çalışanının Covid -19 hastalığına yakalandığı, 100’ü aşkın sağlık çalışanının hayatını kaybettiği ifade edilmiştir"ifadelerini kullandı.

Yamangil talepleri ise şu şekilde sıraladı:

- Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma ortamları, çalışma saatleri gerçekçi ve bilimsel verilere uygun olarak organize edilmelidir. Virüs yükünü ve iş yüküni azaltacak düzenlemeler yapılmalıdır. Zor koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına psikolojik destek sağlanmalıdır.

- Sağlık çalışanlarının korunması için tüm tedbirler alınmalıdır. Standartlara uygun kişisel koruyucu ekipman yeterli miktarda ve düzenli olarak sağlanmalıdır. Acil ve yoğun bakım gibi yüksek riskli alanların dışında da kişisel koruyucu donanım kullanımı titizlikle sürdürülmeli, bu alanda görev yapan çalışanların ekipman eksiği giderilmelidir.

- Yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanları, Covid-19 açısından ivedi ve öncelikli olarak düzenli tarama programına alınmalıdırlar. PCR test pozitifliğinin düşük duyarlılığı dikkate alınarak sağlık çalışanları hem semptom takibi, hem PCR hem de antikor taraması ile sürekli izlenmelidir.

- Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle covid-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının hakkıdır. Oysa ülkemizde temaslı veya hasta olunca, karantinaya alınması nedeniyle veya hastalık izni nedeniyle çalışamayan kişinin aldığı ücret düşmektedir. Bu konuda derhal düzenleme yapılmalıdır.

- Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı aile bireylerine bulaştırma endişesini her gün taşıyarak çalışmak durumunda kalan sağlık çalışanlarının, ulaşım, barınma, kreş gibi sorunlarının çözümü sağlanmalıdır.

- Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bu hastalığa bağlı oluşabilecek zararlar sebebiyle tüm sağlık emekçilerinin korunması, sadece hukuki değil aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Yaklaşık 130 ülkenin gerek kendi deneyimlerini gerekse bu alandaki mevcut bilimsel bilgileri değerlendirerek sağlık çalışanlarında covid-19 hastalığını meslek hastalığı olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ülkemizde hala meslek hastalığı sayılmaması sağlık çalışanlarına verilen değerin açık göstergesidir.

- Sağlık çalışanları için kamuoyu önünde açıklananan pandemi ek ödemelerinin kapsayıcı, net ve adil olmaması sebebiyle iş barışını bozacağı unutulmamalıdır. Performansa dayalı geçiçi ve adil olmayan ek ödemeler yerine emekliliğe de yansıyacak şekilde, evrensel standartlara uygun, insan onuruna yaraşır, adil ve yeterli ücret ilkesi benimsenmelidir.

- Pandemi koşullarında devam eden sağlıkta şiddet olguları için, yöneticiler öncelikle özendirici tutumlardan vazgeçmekle başlayarak gerekli önlemleri almalı, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamalıdır.