İzmir Siyasal Çalışmalar Grubu, 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerde CHP'nin belediye başkan adaylarının ön seçim ile belirlenmesi yönünde çağrı yaptı. Çağrı metninde "Yanlış uygulamalara bu şekilde devam edilirse, bilinsin ki, tepkimiz sandıkta çok sert olacaktır! Bu bağlamda, geçmişte başarı hikayesi yaratamayan belediye başkanları ile birlikte, ahbap çavuş ilişkisi içinde adaylarını belirleyen ‘etkili’ ve ‘yetkili’ yöneticiler bu yenilgiden birinci derece sorumludurlar" ifadelerine yer verildi.

Kaynak: Haber Merkezi
İzmir Siyasal Çalışmalar Grubu'ndan CHP'ye tüzük ve önseçim çağrısı
Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) İzmir Siyasal Çalışma Grubu yerel ve genel seçimlerde adayların ön seçim ile belirlenmesini istedi.

Aralarında eski CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Bedri Serter'in de yer aldığı İzmir Siyasal Çalışma Grubu, yerel seçim sürecine ilişkin açıklama yaptı.

"CHP'ye oy veren, Atatürk ilke ve inkılaplarına yürekten bağlı, anti-emperyalist yurtseverler olarak yaşanan son seçim kaybından sonra bugün ana muhalefet partisi başta olmak üzere, görevini layıkıyla yerine getiremeyen sözde muhalefete karşı öfkeliyiz" denilen açıklamada 14 Mayıs seçimlerindeki aday belirleme yönteminin yanlış olduğu savunuldu.

Açıklamada 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının ön seçim ile belirlenmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Ayrıca tüzük değişikliğinin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. 

Açıklamada yerel ve genel seçimlerde aday tespitinde uygulanması istenilen kurallar ise şu şekilde sıralandı:

  • Gerekli tüzük değişikliklerinin hayata geçirilmesi,
  • Parti içi demokrasinin eksiksiz uygulanması,
  • İlçe, il ve kurultay seçimlerinin çarşaf liste ile yapılması,
  • Genel Başkan dahil Milletvekili, Belediye Başkanları ve belediye meclis üyeleri için 2 dönem kuralı getirilmesi,
  • Aktif/pasif üye yapılandırılması

İzmir Siyasal Çalışma Grubu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde: 

"Bizler, Anayasamızın ikinci maddesinde yer alan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerinden hızla ayrılmakta olduğumuzu; gelir dağılımının emeklilerimiz ve çalışanlarımız aleyhine giderek bozulduğunu, iç ve dış borç yükü altında debelenen ekonomimizin çöküş süreci içinde olduğunu, ülkemizde bugün yaşanmakta olan adaletsizliğin artık çekilmez bir hal aldığını, buna mukabil, ülkemizde anti-demokratik, kayırmacı ve dayatmacı uygulamaların arttığını ve olağan hale geldiğini, hukukun üstünlüğü ve yansızlığı ilkelerinin yok sayıldığını, dolayısıyla, ‘Kuvvetler Ayrılığı’ yerine getirilen mevcut yönetim modelinin ülkemizi geri dönülmez bir felaketin eşiğine getirdiğini, 100. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizin değerlerinin içi boşaltılarak, adeta altının oyulduğu tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında, mevcut muhalefet partilerinin gerekli eylemlilik içinde olmamasına itiraz eden, milli birlik ve beraberliği savunan yurtseverleriz.

"SEÇİM KAYBININ SEBEBİ ADAY BELİRLEME YÖNTEMİNİN YANLIŞLIĞIDIR"

CHP ye oy veren, Atatürk ilke ve inkılaplarına yürekten bağlı, anti-emperyalist yurtseverler olarak; yaşanan son seçim kaybından sonra, bugün ana muhalefet partisi başta olmak üzere, görevini layıkıyla yerine getiremeyen sözde muhalefete karşı öfkeliyiz. Yaşanan bu seçim kaybının en önemli nedenlerinden biri, hiç şüphe yok ki, genel ve yerel seçimlerde CHP tarafından uygulanan aday belirleme yönteminin yanlışlığıdır.Hak eden, emek veren partinin liyakatli öz evlatları küstürülmüştür.

Önümüzde çok önemli bir yerel seçim var; hiç unutmayalım ki iktidara giden yol yerel yönetimlerden geçer!.. Seçim öncesinde spor kulüpleri, dernekler, odalar ve diğer STK’lardan oy desteği isteyenlerin, aday belirlenme aşamasında aynı kurumları görmezden gelmeleri kabul edilemez! Katılımcı demokrasinin vazgeçilmez unsurları STK'lar asla hafife alınmamalıdır! Yanlış uygulamalara bu şekilde devam edilirse, bilinsin ki, tepkimiz sandıkta çok sert olacaktır! Bu bağlamda, geçmişte başarı hikayesi yaratamayan belediye başkanları ile birlikte, ahbap çavuş ilişkisi içinde adaylarını belirleyen ‘etkili’ ve ‘yetkili’ yöneticiler bu yenilgiden birinci derece sorumludurlar.

"PARTİ ÜYELERİNİN KATILDIĞI DEMOKRATİK ÖN SEÇİM YAPILMALIDIR"

Partisine sırtını dönmüş halkımızın önünde yeniden umut olabilmek için, CHP’nin yerel ve genel seçimlerde aday belirleme yöntemi, olmazsa olmaz bir şekilde, parti üyelerinin tümünün katıldığı demokratik ön seçim olmalıdır. Halkta karşılığı olan, STK’lar ile iyi ilişkiler kuran, halka dokunmayı ve dinlemeyi bilen; sorunun değil çözümün parçası olan, vizyoner, partiye emek vermiş, liyakat sahibi adayların sahaya sürülmesi CHP’nin oy oranını yükselteceği çok açıktır."