İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, her gün İzmir'de 450-600 arası pozitif test gördüklerini kaydederek, sadece İzmir'de bu kadar vaka varken Bakan Koca'nın bin 500 vaka açıklamasının inandırıcı olmadığını söyledi.

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı: İzmir'de her gün 450-600 arası pozitif test görüyoruz

BİRGÜN EGE

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Can Radyo'da Birol Soylu İle 10. Köy Programının Konuğu oldu ve koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Her gün İzmir'de 450-600 arası pozitif test gördüklerini kaydeden Çamlı, sadece İzmir'de bu kadar vaka varken Bakan Koca'nın bin 500 vaka açıklamasının inandırıcı olmadığını söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemiyle mücadelede sürecin şeffaf yönetilmesiyle başarılı olabileceğini söylediğini kaydeden Dr. Çamlı, “Gerek Türk Tabipleri Birliği gerek İzmir Tabip Odası resmi makamlardan bu verileri defalarca istedi. Kaç test yapılıyor, kaçı hastaneye yatırılıyor, kaç sağlık çalışanı hasta, kaçı ağır bununla ilgi sürekli talepte bulunmakta. Bu taleplerimizi defalarca iletmemize karşın bir karşılık bulmadı. Her gün İzmir'de 450-600 arası pozitif test görüyoruz. Sadece İzmir'de bu kadar vaka varken Bakan Koca'nın bin 500 vaka açıklaması inandırıcı değil. Sadece İzmir'de bu kadar vaka varken tüm Ege Bölgesi'nde 70 vaka deniyor" dedi.

HASTALARININ YÜZDE 14'Ü SAĞLIK ÇALIŞANLARI

Covid-19'un hastalarının yüzde 14'ünü sağlık çalışanları oluşturduğunu dile getiren Dr. Çamlı, "Bizim ısrarlı talebimiz bu testlerin yüksek riskli grup dediğimiz gruplara -bunların başında sağlık çalışanları geliyor- düzenli test yapılmalı. Sağlık çalışanlarının Covid-19 olma ihtimali normal bir vatandaşa güre 10 kat daha fazla. Covid-19'un hastalarının yüzde 14'ünü sağlık çalışanları oluşturuyor. Bu kadar yüksek riskli bir gruba siz düzenli test yapmıyorsunuz. Ya da yakın temaslı çalışan kişilere, vatandaşlarla yoğun temaslı çalışanlara düzenli test yapılması gerekli" dedi.

SAĞLIK TİCARİ META HALİNE GETİRİLDİ

Sağlıkta şiddetin nedenini neoliberal politikalar olduğunu vurgulayan Dr. Çamlı, "Bu soruya sağlıklı cevap verebilmek için sağlık çalışanlarına şiddetin nedenine bakmak lazım. Türk Tabipler Birliği ve İzmir Tabipler Odası sağlıkta şiddetin nedenini neoliberal politikalar olduğunu iddia ediyor. Sağlık bir hak olmaktan çıkıp bir ticari meta haline getirildi. İnsan odaklı bir halden çıkıp ticarethaneye dönüştü. Böyle olunca hekimler birer tüccar hastalar da müşteri konuma geldi. Hastada yüksek bir beklenti oluştu. Hal böyle olunca vatandaş istediği anda, istediği dakikada muayene olup testlerinin çıkmasını hatta aynı gün ameliyat olmayı bekliyor. Beklentisi yüksek hasta ile böyle bir beklentiyi karşılayamayan bir sağlık çalışanı var. Bir sağlık çalışanından günde 70-80 hasta bakması bekleniyor. Kışkırtılmış bir sağlık sistemi şiddetin ana nedeni. Hastanın beklentisin karşılayamadığı sürece bu şiddet devam edecektir. Sadece yasalarla bu şiddeti önlemeye çalışmak doğru değil" diye konuştu.

VAKA SAYILARINDA ARTIŞ GÖRÜLMESİ SÖZ KONUSU

Normalleşme sürecinin bilimsel verilerin ışığında alınmış bir karar olmaktan öte daha çok ekonomik kaygılarla alınmış bir karar olduğunu anlatan Dr. Çamlı, şunları söyledi:

"Mart ayından itibaren tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu pandemiyi hissetmeye başladık. Pandeminin ilk dalgası Nisan ayında pik yaptı. Burada yaklaşık vaka sayısı günde 4 bin 500'leri aştı. Bu süreçte alınan birtakım kısıtlamalar, tedbirler sonrasında yavaş yavaş vakalarda bir azalma görüldü. Ancak 1 Haziran'dan sonra pandemi daha tam anlamıyla kontrol altına alınmamışken normalleşme süreci başladı. Bu süreç bilimsel verilerin ışığında alınmış bir karar olmaktan öte daha çok ekonomik kaygılarla alınmış karar. Bütün ülkede kademesiz bir şekilde tedbirler gevşetildi. Bu durum bir rehavete sebep oldu. Vatandaş da bunun geçtiğini düşündü. Türk Tabipleri Birliği böyle bir gevşemenin vaka sayılarının artıracağını defalarca dile getirdi. Ancak bu dikkate alınmadı. AVM'lerin, kafelerin, düğün salonlarının açılmasıyla bununla birlikte Ayasofya'da toplanmasıyla vaka sayılarında artış yaşandı. Özellikle Kurban Bayramı'nda yeni tedbir ve önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdik. Kurban Bayramı'nı takiben ciddi vaka artışları başladı. Şöyle bir örnek verebilirim: İzmir'de bir ay öncesine göre yaklaşık yüzde 50'ye varan - Cuma günü Bakan'ımız bunu yüzde 42 diye açıkladı- bir vaka artışı gerçekleşti. Vaka artışları böyle giderken sağlık çalışanları yoruldu, yatak sayısı yetersiz kaldı. İzmir'de de belli bir doluluk seviyesine ulaşıldı. Buradan ileriye dönül bir projeksiyon yapacak olursak; önümüz kış, kış aylarında bu tür enfeksiyonlar artar. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde vaka sayılarında artış görülmesi söz konusu."