İzmir’de DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi belediye işçileri, vergide adaletsizliğin giderilmesi ve gerçek kadro talepleriyle iş bırakarak eylem gerçekleştirdi. Eylemde konuşan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, “Belediye işçileri susmayacak, haykıracak.  Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

İzmir’de işçiler sokağa indi: Haklarımız için ayaktayız

BİRGÜN EGE

DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi belediye işçileri, vergide adaletsizliğin giderilmesi ve gerçek kadro talepleriyle bugün 81 ilde iş bırakarak sokağa indi. İzmir’de de ise işçiler Konak Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. 

Eyleme Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, genel merkez yöneticileri, Emekli Sen, Tüm Bel Sen İzmir 1 No’lu Şube ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.  İşçiler eylemde; ‘İş bırakıyoruz. Belediye işçilerinin ücretleri iyileştirilsin’, ‘Kamu Çerçeve Protokolü tüm işçiler için uygulansın’ ve ‘Zafer direnen emekçinin olacak’ sloganları attı. 

Eylemde konuşan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, “Bugün Türkiye'nin her yerin haklarımız için ayaktayız. Sadece belediye üyeleri için değil tüm belediye çalışanları için ayaktayız. Bugün bu meydandan Türkiye'nin birçok yerinde ayakta olan dostlarımıza selam olsun. Ayağa kalkarsak kalkarız. Nerden icap etti bu? Neden bugün iş bıraktık? Bu zorlu süreçte özellikle emeğe yönelik saldırıların olduğu, enflasyon ve hayat pahalılığın olduğu süreçte ücretlerimiz eriyor. Biz 2 yılda bir belediye işverenleri ile sözleşme yapıyoruz. Ancak bu bozuk düzenin bize reva gördüğü bu bozuk çarkın arasında kalmayacağız göstermek için ayaktayız. Belediye işçileri susmayacak, haykıracak.  Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Tüm belediye işçilerini ücretleri derhal iyileştirilmelidir. Belediye şirket işçilerine yapılan haksızlık derhal son bulmalıdır. Analarının ak sütü gibi helal olan kadro hakkı derhal verilmelidir” diye konuştu. 

BOZUK DÜZEN DEVAM EDİYOR

Emeğe yönelik saldırıların yanı sıra enflasyonun yükselmesiyle ücretlerinin eridiğini söyleyen Çalışkan,  şunları dile getirdi: “Bozuk düzen devam ediyor. Bozuk ekonominin yansıması bizi ezmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı hep birlikte pazarda markette görüyoruz. Enflasyon sadece TÜİK'de düşüyor. Ancak sokakta enflasyonun düştüğü yok. Daha da büyüyor, daha da artıyor. Biz işçiler, üretenler, belediye işçileri için hayat pahalılığı almış başını giderken  bizim aldığımız ücretler düştükçe düşüyor. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Biz sizin krizin nedeni değiliz. Krizin cezasını çekmeye mecbur değiliz. İnsanca yaşama için memurun da emeklinin  hak ettiği ücreti alma hakları var. Onların da sonuna kadar yanındayız. Ancak kaşıkla verdiklerini kepçe ile aldıklarını biliyorum. Alım gücümüz günden güne düşüyor. Önemli olan alım gücüdür! Biz belediye işçilerinin tek muhatabı belediyelerdir. Biz 2 yılda bir toplu iş sözleşmesi yapıyoruz ancak bu kazanımlar 3 ayda yok oluyor. Biz mücadelemizi başlattık. Bundan sonra ucu nereye giderse gitsin devam edeceğiz.”