İzmir’e 28 milyarlık altyapı yatırımı

BİRGÜN EGE

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü tarafından 28 milyar liralık yatırımla hayata geçen ve İzmir’in 50 yıllık altyapı sorunlarını çözüme kavuşturan projelerin tanıtıldığı, ‘Büyük Altyapı Yatırımları Toplu Açılış ve Temel Atma Töreni’, Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşti. 

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir tarihinin en büyük altyapı hamlesini yaptıklarını belirterek, “Ben daima ‘Bir işi yapmamanın bin, yapmanın bir sebebi vardır’ dedim. Mazeret değil, icraat ürettik. İzmir'de yarım asırdır halının altına süpürülen sorunları, büyük bir kararlılıkla çözüme kavuşturduk. Başlattığımız Büyük Altyapı Seferberliği ile bugüne kadar kimsenin cesaret edemediği, İzmir tarihinin en büyük altyapı hamlesini yaptık. İZSU Genel Müdürlüğümüz’ün yaptığı 28 milyar TL'lik dev yatırımla, İzmir'de sadece elimizi değil, gövdemizi de taşın altına koyduk. İZSU Genel Müdürlüğümüzün 28 milyar lirayı bulan yatırımlarının ulaştığı göz kamaştırıcı noktayı tarihe not düşmek üzere buradayız. 28 Milyarlık yatırımımızın 11 milyarını bugün açacağımız projeler, 3 milyarını devam eden ve temelini attığımız projeler ve son olarak 14 milyarını ise yeni dönemde başlayacak çalışmalarımız oluşturuyor” dedi. 

“Ya İzmir’in yer altına yatırım yaparak, artık zamanını dolduran altyapımızı güçlendirecek ya da vitrini süsleyecektim” diyen Soyer, tercihinin altyapı yatırımından yana olduğunu çünkü geleceği inşa etmenin başka bir yolu olmadığını söyledi. Soyer, “İzmir'de insan onuruna yakışır güvenli bir yaşamı teminat altına almak için kolları sıvadık. 300 kilometre yağmur suyu ayrıştırma hattı, 3200 kilometre içme suyu hattı, 1400 kilometre kanalizasyon hattı, 3 ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi, 8 paket atıksu arıtma tesisi, 2 atıksu arıtma tesisimizde kapasite artırımı, 5 içme suyu arıtma tesisi, 11 paket içme suyu arıtma tesisi, 1 içme suyu arıtma tesisinde kapasite artırımı gerçekleştirdik” diye konuştu. 

“KOKU SORUNU TARİHE KARIŞTI”

Körfez'deki kirliliğin ve koku sorununun en temel sebeplerinden birisinin birleşik sistem olduğunu ve her yağışta birbirine karışan yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırdıklarını söyleyen Soyer, “Artık, İzmir'in atık suları arıtma tesislerine, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akıyor. İzmir'in koku sorunu artık tarihe karıştı. Bunu başarmak için, bugüne kadar üstüne sürekli bant yapıştırılan ve her yağmurda yeniden kanayan o yarayı iyileştirdik. 7 milyar TL’lik bir yatırımla, bugünün gençleri torun sahibi olduğunda dahi çalışacak bir sistem kurduk. İzmir’in 50 yılını garanti altına aldık” ifadelerini kullandı.

Büyük Yağmur Suyu Ayrıştırma Projesi kapsamında kentin kritik noktalarından Buca’da tarihi öneme sahip bir altyapı projesi yürüttüklerini söyleyen Soyer, yağmur suyu ayrıştırma hatlarının 300’üncü kilometresinin açılışının yapılacağını belirtti. Soyer, “Yatırımların çok büyük kısmı doğrudan Körfezi etkiliyor. İzmir körfezinin yeniden masmavi, pırıl pırıl olması anlamına geliyor. İzmir'in refahının artması anlamına geliyor. İzmir'in 50 yıllık hayalinin gerçek olması anlamına geliyor Bu hayal, İzmir Körfezi'ni yeniden yüzülebilir hale getirmek. Son 5 yılda yaptığımız çalışmalarla birlikte, analiz sonuçları gösteriyor ki, bu meselede hayal etmenin çok ötesine geçtik. Sizlerin huzurunda bir kez daha söz veriyorum. Bu güzel Körfez'de yüzeceğimiz günler çok yakın” diye konuştu. 

13 MİLYARLIK FİNANSMAN

“Bugün sizlerle bir müjdeli haber daha paylaşmak istiyorum” diyerek konuşmasına devam eden Soyer, “Sadece Körfezin temizlenmesi için 405 milyon Euro, yani 13 milyarlık bir uluslararası yatırım finansmanını İzmir’e kazandırmış bulunuyoruz. Tüm hizmetlerle Körfezin kirlilik çilesi bitecek. Çocuklarımız, gençlerimiz ve bizler, bu körfezde yeniden yüzeceğiz. Çok az kaldı, inanın bana, bu bir hayal değil. Çünkü İzmir her zaman en güzelini, en iyisini hak ediyor. Ve biz, hak ettiği hizmeti İzmir'e sunmaya hız kesmeden devam edeceğiz. Beş yıl boyunca sadece İzmir için, bu güzelim kentte yaşayan tüm hemşehrilerim için canla, başla, aşkla çalıştım. Dört buçuk milyon İzmirli’nin geleceğinin, hayallerinin çalınmaması için mücadele ettim. Bir yandan geçmişin halı altına süpürülmüş tüm meselelerini çözmeye bir yandan bu şehri ganimet olarak görenlerin oyunlarını bozmaya çalıştım. Çeşme başta olmak üzere cennet şehrimize göz diken, içteki ve dıştaki rantiyecilerle kavga ettim. İzmir daime kendi kaderini belirleyen, kendi sesini yükselten, çok ses çok renk çok nefesle zenginleşen, demokrasinin ev kuvvetli kalesidir. Bu şehir kendi gücüyle yükselmeye, kendi halkının direnciyle ayakta kalmaya devam edecektir” dedi