Jandarma Okan Şimşek ve Veysel Şahin'in yeni itiraflarını değerlendiren Erdal Doğan, “Başa dönüldü” derken, Ergin Cinmen de, “Mızrak çuvala sığmıyor”açıklamasını yaptı…

SEMİN SEZERER

Trabzon’da, Hrant Dink cinayetinde ihmalleri olduğu gerekçesiyle 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin’in, Dink’in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine bildirdikleri, ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığı şeklinde verdikleri ifadeleri değerlendiren hukukçular, sanıkların hem kendilerinin hem de üslerinin sorumluluğunun tescil edilmiş olduğunu belirtti.
Dink davası müdahil avukatlarından Erdal Doğan, “Sanık jandarma subaylarının ifade ettikleri gibi hem kendilerinin hem de üslerinin cinayetteki açıkça sorumluluğu bir kez daha tescil edildi” dedi. Buna rağmen hem Trabzon Valiliği İl İdare Kurulu'nun hem de Trabzon Savcılığı'nın, jandarma komutanı Ali Öz, Metin Yıldız ve diğer isimleri soruşturma dışında bırakma çabasında olduğunun altını çizen Doğan, bunun hukuk ihmali ötesinde, görevi kötüye kullanma olduğunu söyledi.

'DİNK DOSYASINDA HUKUK DURDU'
Her sanığın açıklamasının sil baştan soruşturmayı başa götürdüğünü belirten Erdal Doğan, “En çok soruşturma komisyonu açılan bu davadan etkili sonuç çıkmaması ilginçtir” dedi. Bizzat cinayetin sorumlusu olan bu isimlerin, Dink’in öldürülmesinden sonra delil toplama ve soruşturma dosyasını hazırlamakla görevli olduklarını anımsatan Doğan, “Sorumlu Ali Öz, Metin Yıldız ve diğerlerin görevden alınıp yargılanmaları gerekir” dedi.

Dink cinayetinin yalnızca O.S, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'den ibaret olmadığını söyleyen Doğan sözlerini şöyle sürdürdü, "Baştan beri söylenen, bu cinayetin içerisine emniyet ve jandarma görevlilerinin karıştığı, ‘gladyo’ tarzı bir yapılanma olduğu ve yargılanan bu isimlerin de iddianamede yer alması gerektiğidir. Hatta sadece Trabzon emniyeti ve jandarmadaki görevliler değil, Ankara ve İstanbul'da da emniyetten istihbarat görevini yapmayan ve güvenlik açısından önleyici görevleri yerine getirmeyen kişiler İstanbul'daki dosyada 'sanık' olarak yer almalı."

Avukat Ergin Cinmen ise, sanıkların duruşmada gerçeği söylediklerini belirterek, “Dink’in katlini Trabzon Jandarma Komutanlığı’nın hemen hemen tüm yetkilileri, önceden biliyorlarmış. Görev sonuç raporları da sahte çıktı. Daha önceden istihbarat alınmadığına dair ve Hrant Dink’in öldürüldükten sonra bilgilerinin olduğuna dair zaptın gerçeğe aykırı bir şekilde tutulduğu, yani sahte evrak düzenlendiği ortaya çıktı. Bu davadaki sanıkların amirleri tarafından buna zorlandığı ortaya çıktı. Bugün her şey ortaya çıktı, yani mızrak çuvala sığmadı."

VEYSEL ŞAHİN: TALİMATLA İFADE VERDİM
Duruşmada ifadesi alınan sanık Veysel Şahin, Coşkun İğci’’nin kayıtlı elamanlardan olmadığını belirtti. Şahin, önceki ifadelerini kendilerine verilen sözlü talimatlar doğrultusunda verdiğini, "O zaman öyle gerekiyordu, üstlerimiz öyle istedi ama onlar şimdi ayrı yerde. O yüzden konuşuyoruz" dedi. Şahin, ifadesini değiştirmesindeki en önemli etkenin, şu anda kendilerini daha rahat hissetmeleri ve o günkü kişilerin sicil amirleri olmaması olduğunu kaydetti.

* * *
CHP'den Dink sorusu

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Meclis’e verdiği bir soru önergesiyle TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan, “Hrant Dink Cinayeti” Alt Komisyonu'nun, çalışmalarını neden yarıda kestiğini sordu. Ersin, Alt Komisyon Başkanı’nın, 3 ay çalışma yaptırmadığını, araştırma ve görüşmeler sürerken, tatmin edici gerekçe göstermeden çalışmaları bitirdiğini söyledi. Ersin, “Alt komisyonun AKP’li Başkanı’nın anlaşılmayan bu tutumu, komisyonu güven erozyonuna uğrattı, kamuoyunda hayalkırıklığı yarattı” dedi. Ersin, önergesinde “Alt komisyon, neden araştırmalarını yarıda keserek, apar-topar çalışmalarını sonlandırdı? Başkan’ın bu tutumu karşısında ne yapmayı düşünüyorsunuz? Alt komisyonun çalışmalarını sürdürmesi için girişimde bulunacak mısınız?'' sorularını yöneltti. Birgün Ankara