Abdullah Öcalan’ın İmralı’da salı günü İmralı’da avukatlarıyla yaptığı görüşmenin ikinci kısmı yayımlandı. Belediye başkanlarının tutuklanmasını sert bir dille eleştiren Öcalan, seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanmasının savaş kışkırtıcılığı olduğunu belirterek, “Bizi kışkırtıyorlar. Seçilmişlerin tutuklanması savaşın devamını istemek demektir. Bu tutuklamalara derhal son verilmelidir” diye konuştu. Öcalan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
»EŞBAŞKANLIK ÖNLEMİ: Tutuklanan belediye başkanlarının yerine geçeceklerin on katı daha fazla çalışması gerekir. Eşbaşkanlık usulüne geçebilirler. Eşbaşkanlık sistemi aynı zamanda tutuklamalara karşı önlemdir.
»KENT MECLİSLERİ KURULMALI: Kent Meclisleri hemen kurulmalıdır. Bugüne kadar neden önemle üzerinde durulmadığını anlayamıyorum. Ben art niyetli olunduğunu, dürüst olunmadığını söylemiyorum, böyle olduğunu da düşünmüyorum ama madem siyasetle uğraşılıyor, o halde bunlar çok iyi yapılmalı, başarılmalıdır.
»DIŞARDAKİLER YOL ALMIYOR: Ben burada barışın gelişmesi için çok çaba sarf ediyorum. 12 yıldır bunları defalarca dile getiriyorum. Bugüne kadar yoğun çabayla bu noktaya getirdik fakat dışarıdakiler çözüm konusunda yol alamıyor. Sürekli benden bekleniliyor. Gidilen her yerde halk ayağa kalkıyor ama bu değerlendirilemiyor. Halkın öncülüğü yeterince yapılamıyor.
»STÖ’LER ÇÖZÜM ÖNERİSİ SUNSUN: Diyarbakır'daki STK'lardan bazıları benim için ‘Apo'nun vesayeti var’ diyor. Onlara şunu söylüyorum; çözüm önerilerini maddeler halinde sunsunlar, o zaman ben onların vesayetini kabul edeyim. Madem Diyarbakır Ticaret Odası olarak sorunu biliyorlar ve anlıyorlarsa bunun çözümüne ilişkin önerilerini de sunmalıdırlar.
»ÇEVİK BİR, GLADYO’NUN ADAMI:  NATO gladyosu Tansu Çiller-Doğan Güreş ekibini tamamen ele geçirmişti, bunlar tamamen gladyo kontrolünde hareket ediyordu. O dönem Güreş'e karşı çok büyük rahatsızlıklar da vardı. '98'de bizim gerçekten artık yenildiğimizi düşünüyorlardı. O dönem Çevik Bir'in gladyonun adamı olduğundan şüphem yok artık. Özkök ve Kıvrıkoğlu ordu içinde daha olumlu bakıyorlardı sorunun çözümüne. Bu gladyo daha sonra Ecevit'i de tasfiye etti. Daha sonra o 2002-2004 döneminde bizi parçalama politikasını yürüttüler. Bizi tasfiye edeceklerini düşünüyorlardı, AKP onlar bunu bekliyordu. Bugün de Dördüncü aşama yaşanmaktadır. Bu, en tehlikeli olan aşamadır.
»GÖRÜŞME VE TASFİYE BİR ARADA: AKP ile gladyo Kürtlere karşı mücadeleyi birlikte yürütüyorlar. Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri de biliniyor ayrıca. Eskiden Gladyo-JİTEM Kürtlere karşı cinayet işliyorlardı, AKP’yle gladyonun anlaşmasından sonra cinayet işlenecekse bu, AKP'nin izniyle ve bilgisi dahilinde ancak gerçekleşir. Devlet 2006’dan bu yana bir taraftan görüşmeyi, diğer taraftan tasfiyeyi birlikte devreye sokmuştu.
»AÇIK KAPI BIRAKACAKLAR: Devlet bunu başaramayacağını yeni anlamış durumda, bunu 2010'da yeni anlamış durumdadır. Bundan sonra devlet çözüm için az da olsa açık bir kapı bırakacak. Yani bir kapı aralığı olacak. Bizim de çok önemli çabalarımız oldu. BDP'ye çok iş düşüyor.
»1071 TARİHİ DEVRİMDİR: 1071, Kürt-Türk ittifakı için çok önemli bir tarihtir, devrim niteliğinde bir ittifak söz konusudur. O dönem Kürtler, Güney'de sıkışmış ve tehlikeyle karşı karşıya. Türkler de Batı'da sıkışmış, zor durumda. Ve her iki güç, Türkler ve Kürtler ittifak yapıyorlar Bizans'a karşı. Bu ittifak aslında bir devrimdir. Ve 1.000 yıllık bir ittifak olan bu ittifak, kardeşliğin de başlangıcı olmuştur. Bugün de gerçekleştirmek istediğimiz Türk-Kürt kardeşliğidir.

Marks’ı aştım

Marksizm'in uluslara, ulus-devlete ilişkin çok önemli yanlış yaklaşımları oldu.
O dönem Kropotkin, Bakunin işçi sınıfına uluslara, ulus-devlete daha doğru yaklaşımlara sahipti. Marks'ın bu konudaki tezleri çöktü, Kropotkin ve Bakunin'in tezleri daha doğru çıktı. Benim üzerinde çalıştığım model Karl Marks'ın modelini aşan bir modeldir.