Kadifekaleliler yıkımlara karşı Çankaya yolunda
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıkım kararı aldığı Kadifekale'deki konutlarda oturan binlerce vatandaş, hiçbir girişimden sonuç alamayınca, sorunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e götürmeye karar Verdi…
İzmir’in Konak İlçesi’ne bağlı Kadifekale Semti’ndeki bin 968 konut, Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında yıkılacak. ‘Afete Maruz Bölge’ gerekçesiyle yıkımı yapılacak konutlarda oturan binlerce vatandaş, ‘Afete Maruz Bölge’ ilan edilen alanlarda yerinde çözüm uygulanmasını ve evlerde oturanların mağdur edilmeden geçici veya kalıcı evlere naklini istiyor.
‘ZEMİN ETÜT ÇALIŞMASI YAPILSIN’
Kadifekale Merkez Mahallesi Muhtarı ve Kadifekale Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Davut Tekin, ‘heyelan bölgesi’ iddialarının 1978’den beri gündemde olduğunu belirterek, bölgenin ıslahına karşı olmadıklarını vurguladı. Tekin, çeşitli üniversiteler tarafından yapılan zemin etüt çalışmalarında, semtin tamamının ‘afet bölgesi’ olmadığı yönündü bulgulara rastlandığını belirterek, yıkımın vatandaşları mağdur edeceğini söyledi.
GÜL’E MEKTUP GÖNDERİLECEK
Konuyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’a taşıyacaklarını ifade eden Tekin, “Gül’e mektup yazıp durumu anlatacağız. Yeniden kapsamlı bir zemin etüt çalışması ve kamulaştırma ile yıkım yapılmadan heyelan bölgesi ilan edilen yerler için başka tedbirler alınması; bu çözümler dışında başka bir önlem alınmadığı taktirde taşınmaz sahiplerini borçlandırmadan konut verilmesi, kamulaştırma nedeniyle ekonomik sıkıntıya düşecek olan esnafın zararlarını tespit edecek bir komisyon kurulması veya esnaf ve işyeri sahiplerine işyeri olanağı sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Kadifekale’deki yıkımlara karşı Büyükşehir Belediyesi’ne dava açan vatandaşların avukatı Mustafa Rollas, zemin etüt çalışmalarının ardından ‘afet bölgesi’ ilan edilen yerlerde önlem alınmasının nedeninin rant olduğunu söyledi. Heyelan riski taşımayan yerleri kamulaştırmanın hukuki dayanağı olmadığına işaret eden Rollas, “Bu anlayış, insanların konut ve barınma hakkının engellenmesidir. Biz ısrarla yeniden zemin etüt çalışması yapılmasını ve afet bölgesi belirlenen evlere yerinde rehabilite edilmesini istiyoruz” dedi. Rollas, yerel ve genel idarelerce afet riski taşıyan yerlerin afet sonucu tahribat meydana gelmeden bir araya gelip diyalogla çözüm arama sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. DİHA
Kentsel dönüşüm Sulukule’nin tarihini de yıkıyor
Bu arada, İstanbul’un tarihi yerleşim yerlerinden olan ve çoğunlukla Romanların yaşadığı Sulukule, Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri’nde bulunan yerleşim alanlarının, ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamından yıkımı sürüyor. Mahallede yaşayan vatandaşlar olaya tepki göstererek, devletin tapulu evlerini başlarına yıktığını belirtti. 13 Aralık 2006’da Bakanlar Kurulu’nda “Acele Kamulaştırma Kararı” çıkarılan ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında yıkılan yerlerin yerine 620 ev, bir otel, bir ticaret merkezi ile kültür ve eğlence tesisi yapılacak. 3 bin 500 Roman vatandaşı yıkıma tepki gösterirken, evleri yıkılanlar başka semtlere yerleşmeye başladı.
‘ZEMİN ETÜT ÇALIŞMASI YAPILSIN’
Kadifekale Merkez Mahallesi Muhtarı ve Kadifekale Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Davut Tekin, ‘heyelan bölgesi’ iddialarının 1978’den beri gündemde olduğunu belirterek, bölgenin ıslahına karşı olmadıklarını vurguladı. Tekin, çeşitli üniversiteler tarafından yapılan zemin etüt çalışmalarında, semtin tamamının ‘afet bölgesi’ olmadığı yönündü bulgulara rastlandığını belirterek, yıkımın vatandaşları mağdur edeceğini söyledi.
GÜL’E MEKTUP GÖNDERİLECEK
Konuyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’a taşıyacaklarını ifade eden Tekin, “Gül’e mektup yazıp durumu anlatacağız. Yeniden kapsamlı bir zemin etüt çalışması ve kamulaştırma ile yıkım yapılmadan heyelan bölgesi ilan edilen yerler için başka tedbirler alınması; bu çözümler dışında başka bir önlem alınmadığı taktirde taşınmaz sahiplerini borçlandırmadan konut verilmesi, kamulaştırma nedeniyle ekonomik sıkıntıya düşecek olan esnafın zararlarını tespit edecek bir komisyon kurulması veya esnaf ve işyeri sahiplerine işyeri olanağı sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Kadifekale’deki yıkımlara karşı Büyükşehir Belediyesi’ne dava açan vatandaşların avukatı Mustafa Rollas, zemin etüt çalışmalarının ardından ‘afet bölgesi’ ilan edilen yerlerde önlem alınmasının nedeninin rant olduğunu söyledi. Heyelan riski taşımayan yerleri kamulaştırmanın hukuki dayanağı olmadığına işaret eden Rollas, “Bu anlayış, insanların konut ve barınma hakkının engellenmesidir. Biz ısrarla yeniden zemin etüt çalışması yapılmasını ve afet bölgesi belirlenen evlere yerinde rehabilite edilmesini istiyoruz” dedi. Rollas, yerel ve genel idarelerce afet riski taşıyan yerlerin afet sonucu tahribat meydana gelmeden bir araya gelip diyalogla çözüm arama sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. DİHA
Kentsel dönüşüm Sulukule’nin tarihini de yıkıyor
Bu arada, İstanbul’un tarihi yerleşim yerlerinden olan ve çoğunlukla Romanların yaşadığı Sulukule, Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri’nde bulunan yerleşim alanlarının, ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamından yıkımı sürüyor. Mahallede yaşayan vatandaşlar olaya tepki göstererek, devletin tapulu evlerini başlarına yıktığını belirtti. 13 Aralık 2006’da Bakanlar Kurulu’nda “Acele Kamulaştırma Kararı” çıkarılan ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında yıkılan yerlerin yerine 620 ev, bir otel, bir ticaret merkezi ile kültür ve eğlence tesisi yapılacak. 3 bin 500 Roman vatandaşı yıkıma tepki gösterirken, evleri yıkılanlar başka semtlere yerleşmeye başladı.