Saray, kanunlara aykırı bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığını duyurdu, örnek olarak Polonya’yı gösterdi ancak Polonya insan hakları karnesi konusunda örnek gösterilecek en son AB ülkesi.

Kadın düşmanlığı yarışına girdiler

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunmasını ve cinsiyetler arasında eşitliğin sağlanmasını amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen Türkiye’ye uluslararası tepkiler sürerken Saray, yaptığı açıklamada Polonya’yı örnek gösterdi. Başkanlık yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği (AB) üyesi altı ülkenin (Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Letonya, Litvanya ve Slovakya) İstanbul Sözleşmesi’ni onaylamadığını belirtti ve “Polonya da eşcinsel grupların toplumsal cinsiyet hakkındaki fikirlerini tüm topluma empoze etme girişimini gerekçe göstererek sözleşmeden çekilmek için adımlar atmıştır” ifadelerini kullanarak aldığı kararı meşrulaştırmaya çalıştı.

Ancak örnek gösterilen ülkeler arasında yer alan Polonya’da kadına yönelik şiddet endişe verici boyutlarda. Polonya’da faaliyet gösteren Kadın Hakları Merkezi(CPK) geçtiğimiz hafta yayımladığı raporlarda, ülkede her 40 saniyede bir kadının şiddete maruz kaldığını, yılda 500’e yakın kadınınsa erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

TANIDIK HİKÂYE: KURUMLAR GÜVEN VERMİYOR

Polonya’da Kadın Hakları Merkezi yaptığı açıklamada, kolluk kuvvetleri ile devlet kurumlarının da şiddet söz konusu olduğunda kadınları kurtarmak için yeterince çaba göstermediğini belirtti. Adli makamlara bildirilen kadına yönelik şiddet vakalarının yüzde 70’i için savcılık tarafından ‘kovuşturmaya gerek olmadığı’ kararı verildiğini ifade eden CPK, davaya konu olabilen vakalarda hüküm giyen sanıkların yüzde 80 kadarının da cezalarının ertelendiğine dikkat çekmişti. Türkiye’nin kendisine örnek aldığı Macaristan ve Polonya, son dönemlerde Brüksel tarafından ‘hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasi ve temel hakları ihlal ettiği’ gerekçesiyle sert şekilde eleştiriliyor. Avrupa Parlamentosu mart ortasında, Polonya’da bazı belediyelerin “LGBTİ+ ideolojisinden arındırılmış bölge” yaratma girişimi ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın homofobik açıklamalarına yanıt olarak, Avrupa Birliği’ni “LGBTİ+ özgürlük bölgesi” ilan etmişti. Avrupa Parlamento üyelerinin büyük bölümü tarafından desteklenen kararda, AB sınırları içerisinde LGBTİ+ bireylere yönelik her türlü nefret ve ayrımcılığın, AB Temel Haklar Şartı ile temel insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu belirtilerek yaptıkları uyarıda, AB mali kaynaklarının dondurulması ve AB Sözleşmesi’nin 7’nci maddesi uyarınca cezai süreç başlatılması gibi önlemler sıralanacağının altını çizmişti.

***

Mısır’da yeni kadın yasası yolda

Erdoğan’ın “darbeci diktatör” diye eleştirdiği Mısır’ın Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi de ülkede kadınların durumuyla ilgili açıklama yaptı. Sisi, Arap ülkelerinde 21 Mart’ta kutlanan Anneler Günü için yaptığı konuşmada, cinsel tacize karşı kadınlarının güvenliğinin sağlanması gerektiği söyledi ve ekonomik alanda kredi ve destekleme konusunda cinsiyet ayrımcılığını kaldırma çağrısı yaptı. Sisi, ayrıca erken yaşta evliliğe karşı da yasa çıkarılmasını istedi. Temsilciler Meclisi’ne evlilik yaşını belirlemeyi, erken yaşta evliliği açık bir şekilde engellemeyi öngören bir evlilik yasasını ivedilikle çıkarma çağrısı yapan Sisi, toplu taşımada kadınlara tacize karşı azami seviyede güvenlik sağlanması gerektiğini söyledi.