Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, bakanlığa getirildiğinden bugüne kadınlara karşı erkeklerin işlediği cinayetlere ve tüm cinsel suçlara karşı üç maymunu oynadı. Erkekler kadınları “koruma” altındayken bile çatır çatır öldürürken Bakan bunu inkâr edebilecek kadar densiz ve soğukkanlı olabildi

Kadın katliamları ve sorumsuz Bakan
GÜLFER AKKAYA - akkayagulfer@gmail.com
 
Her gün erkeklerin kadınları öldürdüğü haberlerini okuyoruz, izliyoruz. Özel olarak planlanmış, işkence edilerek, hunharca, akıl almaz eziyetlerle işlenmiş kadın katliamlarına tanıklık ediyoruz. İçimizin kaldırmadığı, fotoğraflarına bakamadığımız cinayetler.

Tüm bunlar olurken bir hükümet yetkilisi çıkıp bununla ilgili bir açıklama yapma gereği bile duymuyor. Önlem almayı, kadınlara yönelik pozitif politikalar üretmeyi geçtik. Bir açıklama bile yapmıyor. Susuyor. Kadınların eziyetine, öldürülmesine, katline göz yumuyor. Kadınlar mı öldürülüyor, boş ver. Aslolan ailedir, onun varlığının devamlılığıdır.

“Yap be koçum” diyor adeta! “Vur, öldür.” “Devam.” “Devam” diyor. Erkeklerin sırtını okşayan devletin devasa erkek eli.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sitesine girip bakıyorum. Erkeklerin işlediği kadın cinayetleri hakkında tek bir haber yok. Bakan’ın bu cinayetleri engelleyecek bir tek önerisi, politikası yok.

Kadın örgütleri ayaklanmış, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın binalarını işgal etmiş, gerçek ve sanal alemde kadınların isyanından geçilmiyor… Ama Bakan, yani baş muhatap, bu işlerin baş sorumlusu susmuş. Görmüyor. Görmemekte, susmakta ısrar ediyor. Bir tek açıklama yapmıyor. Cinayetlerin de, onlara karşı direnişin de üstünü örtmek istiyor. Gizliyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sitesinde Bakan’ın faaliyetlerine bakıyorum. Faaliyetler adeta bakanlığın adına yaraşır şekilde. İftar yemekleri, şehit ve gazi aileleri ile yapılan iftarlar, ramazan buluşmaları, ergen profili ile ilgili anketler, Türkiye aile yapısıyla ilgili araştırma, imzalanan protokoller…
Türkiye aile yapısıyla ilgili araştırma haberini okuyorum. “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, ‘Türkiye’de Aile Yapısı Araştırmaları’ ile ilgili düzenlenen toplantının ardından gazetecilerin, ‘son günlerde yaşanan kadın cinayetlerine’ ilişkin sorularını yanıtladı.

 ‘İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkını elinden alan bütün girişimleri tüm kalbimle lanetliyorum’ diyen Bakan İslam, bunları kabullenmenin mümkün olmadığını ifade etti.”

Lanetliyor. O kadar. Kadınların yaşam hakkını elinden alan erkeklere karşı mücadele yok. Onları engelleyecek, kıpırdayamaz hale getirecek önlemler almak yok.

Lanetliyor. Bir de dua okusaymış. Bu ara AKP’li vekiller ve bakanlarda âdet halini aldı böyle abuk sabuk açıklamalar. Barajlarda su seviyesinin düşük olduğunu söyleyen Bakan demedi mi “Şükür Allah’ın yardımıyla su kesintileri olmuyor” diye.

“İnsanın temel hakkı olan yaşama hakkını elinden alan bütün girişimleri” kınayabilecek kadar duyarlı olan Bakan İslamoğlu’na sormak istiyorum, bakanlığınızı, kendinizi, partinizi de kınıyor musunuz?

Çünkü sizlerin politikaları nedeniyle toplumun yarısını oluşturan kadınlar yaşam tehlikesi altındalar ve her gün yaşamlarından oluyorlar. Sırf siz bu cinayetlere sustuğunuz için.

Sırf siz bu katliamlarda erkelerden yana olduğunuz için. Bakanlığınız erkek bakanlığı gibi çalıştığı için. Politikalarıyla katil erkeklere cesaret verip, onları daha çok cinayet işlemeye özendirdiği için. Erkekleri koruyup kollayıp, katil erkekleri hukuken koruduğu için. Katilleri hoş görünüzle güçlendirdiğiniz için.
Bu ülkede uzun yıllardır kadınların ve trans kadınların can güvenliği yok. Çünkü Başbakan “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, bizim fıtratımızda bu yok” dedi.

Her gün akrabaları olan ve olmayan erkekler tarafından üçer beşer öldürülüyor kadınlar. Evde, sokakta, işte, parkta, kapı önünde, ormanda, yol kenarında, yatakta… Her yerde.
Ve siz susuyorsunuz.

Bu durumda biz sizi lanetlesek, ne dersiniz?
Artık cinayet boyutunu çoktan aşıp, kadın katliamı boyutuna ulaşan erkeklerin kadınları öldürmesine karşı feministler, kadın örgütleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütlerinden kadınlar isyan etmiş durumda. Kadın katliamı var. Meclis acil toplansın diyorlar.

Siz ne diyorsunuz? Daha ne kadar susacaksınız? Daha ne kadar kadınların katline göz yumacaksınız?
Feministler, bağımsız kadın örgütleri, sosyalist kadınlar, dayanışma merkezleri, meslek örgütlerinden kadınlar tarafından kadın ve trans cinayetlerine karşı acil eylem adıyla 20 Temmuz’da 15 merkezde eylem yapacak.

20 Temmuz için çağırı yapan kadınlar eşzamanlı olarak İstanbul, Antalya, İzmir, Bursa, Van, Mersin, Marmaris, Fatsa, Kocaeli, Kayseri, Çanakkale, Ankara, Eskişehir, Adana, Dersim ve Trabzon’da erkek şiddetine karşı sokağa çıkılacağını duyurdu.

20 Temmuz Pazar günü (yani bugün) yapılacak olan eylemlere tüm kadınların katılımı ve iktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı ortak mücadele ettiğimizi, bu politikaları onaylamadığımızı söylemek çok önemli.

Pazar günü ülkeyi kadınların isyanıyla çınlatalım. Fıtratında kadın erkek eşitsizliği olan AKP’ye diyelim ki, tarihin çöplüğü seni bekliyor. Kadınların eşitliği ve özgürlüğü bizi.
Haydi kadınlar sokağa.