İktidarın kültür ve sanatı dışlayan tutumunun istatistiklere de yansıdığını bildiren CHP’li İlgezdi, “Son yedi yılda opera, bale, orkestra ve koro seyircisi sayısı yüzde 27 azaldı. İktidar, ‘kültür merkezi’ deyince sadece bina yapmayı anlıyor” dedi. İlgezdi, son altı yılda çoğunluğu kadın olmak üzere sanatçı kadrolarında yüzde 11 boşalma olduğunu kaydetti

Kadın sanatçı sayısı azaldı: Kültür ve sanatta AKP erozyonu

Hüseyin Şimşek

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, 2013-2019 yılları arasındaki kültür sanat faaliyetlerini inceledi. Biletli seyirci sayısındaki düşüşe dikkati çeken İlgezdi, "Bu durum, AKP iktidarının kültür ve sanatı dışlayan uygulamalarının bir sonucudur" dedi.

CHP'li İlgezdi'nin çalışmasına göre, Türkiye’de son yedi yıl içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı opera, bale, orkestra, koro ve toplulukların seyirci sayısı yüzde 27 oranında azaldı. 2013-2014 sezonunda 816 bin 573 olan seyirci sayısı 2018-2019 sezonunda 597 bin 532’ye geriledi. Opera ve bale alanında geçen yıl hizmete giren yeni koltukların yüzde 86’sı boş kaldı.

KADIN SANATÇI SAYISI AZALDI

Kültür ve sanat alanında yaşanan daralmanın sadece seyirci sayısıyla sınırlı kalmadığını, Bakanlık bünyesinde görev yapan sanatçı sayılarında da ciddi bir azalma olduğunu kaydeden İlgezdi, "Geride bıraktığımız altı yıl içerisinde sanatçı kadrolarının yüzde 11’i boşaldı. Boşalan kadroların çoğunluğu ise kadın sanatçılara ait. İktidarın baskıcı politikaları özellikle Cumhuriyet’in kültür kurumları üzerinde önemli değişikliklere yol açıyor. İktidarı döneminde Devlet Opera ve Balesi'ni yapboz tahtasına çevirerek, dört genel müdür değiştiren iktidarın tutarsız politikaları, kurumun performansına da yansıdı. Buna göre, 2018- 2019 sezonunda 2013-2014 sezonuna kıyasla gösteri sayısında yüzde 26, oynanan eser sayısında yüzde 5 ve salon sayısında yüzde 13 azalma meydana geldi" dedi.

AKP'nin ‘kültür merkezi’ kavramından anladığı tek şeyin yeni binalar yapmak olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı İlgezdi, şunları söyledi:

"Kültür ve sanat insanla var olur, düşünceye yapılan yatırımla gelişir, emekle kökleşir. Ne yazık ki Türkiye’de kültür ve sanat alanında bütün doğruları ve kazanımları ortadan kaldıracak negatif bir dönüşüm yaşanıyor. Köklü sanat ve kültür kurumları birer ikişer kapatılıyor. Yasak, sansür ve baskı her alanda kendini hissettiriyor. Sanat faaliyetlerini kendi ideolojik kodlarına uygun biçimde dönüştürmeye çalışan iktidar, başarılı olmadığı noktada devlet aygıtını bir güç olarak devreye sokuyor. İstatistikler de göstermektedir ki, iktidar Devlet Opera ve Balesi'ni dönüştürerek, tasfiye etmek istemektedir."